10 EKİM KATLİAMI FİRARİ SANIKLARININ DURUŞMASI BAŞLADI

09.11.2018

10 Ekim Ankara Katliamı'nın firari sanıkları için yapılan yargılama 8 Kasım 2018’de Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Duruşma öncesi Ankara Adliyesi önünde bir araya gelen sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ve 10 Ekim Ankara Katliamı'nda hayatını kaybedenlerin yakınları kısa bir açıklama yaptı. Açıklamayı kurumlar adına 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği 10 Ekim-Der Başkanı avukat Mehtap Sakinci Coşgun yaptı.

Adalet sağlamak için daha yolun başında olduklarını kaydeden Coşgun, “Geçtiğimiz aylarda tutuklu sanıkların yargılanması sonuçlandı ve adalet beklentileri karşılanmadı. Bugün başlayarak ve toplamda bir gün sürecek yargılama için salonları doldurmamız gerekiyor. Bugün, 10 Ekim 2015'te garda hayatını kaybedenlerin aileleri olarak buradayız. Bu katliam davasında firar olan 16 sanık hakkında açılan dava için bugün buradayız. Çok fazla söze gerek yok yaklaşık 2 yılı geçen bir yargılama sürecine şahit olduk  Bu yüzden bu yargılanmanın düzgün yapılması için bundan sonra da, sonraki süreçlerde de Ankara Adalet Sarayı önünde olmaya ve 10 Ekim katliam davasının sürecini izlemeye devam edeceğiz” dedi.
 

37 aydır firari olan 16 IŞİD'li sanık ile takip edilmesine rağmen yakalanmamasından sorumlu kamu görevlilerinin olmadığı duruşmada, sanık sandalyeleri boş kaldı. Ara kararını açıklayan mahkeme avukatların taleplerinin büyük kısmını kabul etti. Ancak Gürcistan sınır kapısında yakalanıp Türkiye'ye iki kez iade edilen firari Nusret Yılmaz'ın neden tutuklanmadığına ilişkin bilgi verilmesi talebi kabul edilmedi. Bir dahaki duruşma 18 Nisan 2019 tarihine ertelendi.

Avukat Sevinç Hocaoğulları, kısıtlılık kararları ile adaleti sağlamaya çalıştıklarını söyledi. Yalnızca usulen bir takım işlemlerin yerine getirildiğini belirten Hocaoğlulları, “103 insanın öldürüldüğü bir katliamda rekor cezaların değil, adaletin peşindeyiz. 10 Ekim siyasi bir katliam olduğu için hiçbir kamu görevlisi ve sorumlular yargılanmadı. Gaziantep Valiliğinin, kolluk güçlerinin sorumluluğu açık ve bunun üzerinden 3 yıl sonra Gaziantep Valisi İstanbul'a atanıyor. Yargılanması gerekirken terfi ediyor” dedi. Soruşturma aşamasında x ve y diye belirtilen kişilerin bulunması için mahkemenin bir çabaya girmediğini dile getiren Hocaoğulları, “Bu yargılama bu günümüzü ve yarınımızı ilgilendiriyor” dedi.

10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği adına konuşan Avukat Mehtap Sakinci Coşgun, “37 aydan sonra firari sanıkların en azından birini bu sanık sandalyelerinde görmek istiyoruz ve bu davaya müdahil olma hakkımızı yinelemek istiyoruz. Bu eğer Türkiye Cumhuriyetinin en büyük katliamı ise neden insanlığa karşı suç tanımlarının içine girmiyor? Duruşma nerede olursa olsun dava nereye götürülürse götürülsün biz takip edeceğiz. 16 firari sanığın bir tanesinin bile burada olmamasını devletin aczi olarak görüyoruz” dedi.

Katliamdan yaralı kurtulan Mustafa Çeker, polislerin miting alanında gerekli güvenlik önlemlerinin neden alınmadığını sordu. Çeker, “Mahkemenin bunları sorması gerekmez mi? Burada bir siyasi sorumluluk var. Yargılanmazsa kimsenin vicdani rahat etmeyecek. Devlet başka katilleri Suriye’den bulup getiriyor da IŞİD'lileri neden bulup getirmiyor? Ben bir canlı bombanın anne babasının 'çocuğumuzu yakalayın' çağrılarını biliyorum” dedi.

10 Ekim günü bir bacağını kaybeden Gökhan Yaralı, hayatını kaybedenlerin artık geri dönemeyeceğini belirterek, “Bundan sonrakilerin önüne geçin. İhbarları bildirmeyen ve yüzlerce insanın ölümüne sebep olanlar suçsuz mu yani? Beni hastaneye avukatlar götürdü ve bir iki dakikayla kurtuldum. O alana ambulanslar erken gelseydi birçok kişi kurtulacaktı. İhmali olan herkes burada yargılansa, böyle katliamları gerçekleştirmeye kimsenin cesareti olmayacak” dedi.

Bir sonraki duruşma 18 Nisan 2019 tarihinde görülecek.