3. ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE KALİTESİ SEMPOZYUMU KOCAELİ'NDE DÜZENLENDİ
Elektrik Mühendisleri Odası'nın Kocaeli Üniversitesi Elektrik Mühendisliği ve Sakarya Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümlerinin desteği ile düzenlediği 3. Enerji Verimliliği ve Kalitesi Sempozyumu 21-22 Mayıs 2009 tarihinde Kocaeli'nde gerçekleştirildi.
Enerjinin etkin ve verimli kullanılması, ekosistem dengesini koruyan ve ekonomik kalkınmayı destekleyen sürdürülebilir enerji sistemine ulaşılması, alternatif enerji kaynaklarını arama çalışmalarının hızlandırılması, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına gereken önemin verilmesi amacıyla düzenlenen sempozyum iki gün sürdü.
Sempozyumun açılışında sırasıyla; EMO Kocaeli Şube Başkanı Mustafa Şerit, Sempozyum Yürütme Kurulu Başkanı Kocaeli Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Semra Öztürk, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Sezer Komşuoğlu, EMO Yönetim Kurulu Başkanı Musa Çeçen, TMMOB Yönetim Kurulu II. Başkanı Nail Güler ve Kocaeli Valisi Gökhan Sözer konuştu.
Üniversite, sanayi, kamu ve oda temsilcilerini aynı platformda buluşturan sempozyumun açılışına TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Emir Birgün, TMMOB Kocaeli İKK Sekreteri Yalçın Ergen ve TMMOB Bursa İKK Sekreteri Erdal Aktuğ da katıldı.
TMMOB Yönetim Kurulu II. Başkanı Nail Güler açılışta yaptığı konuşmada, TMMOB ve bağlı odaların enerji verimliliği konusuna verdiği öneme değinerek, TMMOB‘nin enerji alanına yönelik çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Türkiye‘nin etkin enerji verimliliği politikaları geliştirmesinin ve enerjide kaynak çeşitlemesine yönelmesinin zorunlu olduğunu kaydeden Güler, bunun ulusal bir politika haline getirilmesi gerektiğini ifade etti.
Nail Güler‘in konuşması şöyle:
Değerli Konuklar,
Sevgili Meslektaşlarım
Sizleri Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yönetim Kurulu adına saygıyla, sevgiyle, dostlukla selamlıyorum. Elektrik Mühendisleri Odamız tarafından düzenlenen III. Enerji Verimliliği ve Kalitesi Sempozyumu‘na hoş geldiniz.
Değerli Katılımcılar,
TMMOB tüzel kişiliğe sahip Anayasa‘nın 135. maddesinde belirtilen kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşudur. Meslek ve meslektaş sorunlarının ülkenin ve halkın sorunlarından ayrılmayacağını kabul ederek, bağlı odaları ile birlikte mühendis, mimar ve şehir plancılarının meslek alanlarını koruyan, bilimin ve teknolojinin toplum yararı doğrultusunda kullanılmasını savunan, emekten ve halktan yana, kamuoyunda saygın bir yer edinmiş mesleki demokratik kitle örgütü anlayışını yaşama geçiren örgüttür.
TMMOB‘nin ve bağlı odalarının sorumluluklarından biri de meslek alanlarımız üzerine gerçekleştirdiğimiz sempozyum ve kongre gibi etkinliklerle bu alandaki sorunları ortaya koyarak çözüm önerilerini getirmektir. İşte bugün de III. Enerji Verimliliği ve Kalitesi Sempozyumu için bir arada bulunuyoruz.
TMMOB‘nin çalışma alanları içinde enerji önemli bir yer tutmaktadır. Birlik ortamımızda en çok sözümüzün olduğu alan enerjidir. Sözlerimiz, yayınlarımız bir kütüphaneyi dolduracak kadar zengin ve yol gösterici belge, bilgi ile doludur. Bağlı odalarımızla birlikte enerji alanına ilişkin çok sayıda bilimsel toplantı, panel, sempozyum düzenlenmektedir. Enerji sektörüyle ilgili kurum ve kuruluşlarla yakın işbirliği içinde olan TMMOB, Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Yönetim Kurulu‘nda temsil edilerek, katkılarını bu platformda da sürdürmektedir.
Geçmişte olduğu gibi 40. Dönemde de Enerji Çalışma Grubumuz ve başta EMO olmak üzere odalarımızın etkin katılımı ve katkıları çalışmalarımıza güç katmaktadır.
Değerli Konuklar
TMMOB ve bağlı Odalarının enerji alanındaki etkinliklerinin en önemli hedefinin, bu sempozyumun adında somutlandığı üzere, enerji verimliliğini yükseltmek; enerji verimliliği potansiyel ve olanaklarının ortaya çıkarılmasına katkı olduğunu öncelikle söylemek isterim.
Enerji verimliliği, en özet haliyle, harcanan her birim enerjinin daha fazla hizmet ve ürüne dönüşmesidir. Enerji verimliliği, bir enerji arz politikası şeklinde algılanmalı ve yönetilmelidir. Üretimde ve günlük yaşamda enerji yoğunluğunun düşürülmesi; tüm enerji zincirinde verimliliğin artırılması, üretim, iletim ve dağıtımda verim düşüklüğü ve kayıp-kaçakların azaltılması, sanayi üretiminde verimlilik artırıcı teknolojilerin uygulanması, binaların rehabilitasyonu, verimli elektrikli ev aletleri ve ofis cihazlarının tercih edilmesi, ulaşımda enerji verimliliği zincirinin oluşturulması, ilgili bütün tarafların eğitilmesi ve bilinçlendirilmesi ile sağlanabilecektir.
Son iki yıldır gerek mevzuat ve gerekse tanıtım faaliyetleri ile üzerinde yoğunlaşılan enerji verimliliğinin artırılması, binaların daha iyi yalıtılması, enerji performansı açısından değerlendirilmesi; yüksek verimli kazanların ve ısı tesisatının, soğutma ekipmanlarının üretilmesi ve kullanılması; açık sıcak ve soğuk yüzeylerin yalıtılması ve atık ısının geri kazanımı; kojenerasyon tekniklerinin kullanımı; bölgesel ısıtma tesislerinin kurulması; enerji verimli ve çevre uyumlu taşıtlar, enerji verimliliği açısından önem taşıyan konulardan bazılarıdır ve bu konular bizlerin meslek uygulama alanlarına girmektedir.
Türkiye önümüzdeki dönemde; ülkemizin azalan enerji güvenliğini artırmak, enerjiyi topluma en düşük fiyattan ulaştırmak için çözümler geliştirmek zorundadır. Enerji verimliliği bu çözümler içinde en önemli olanıdır.
2007 yılında yürürlüğe giren Enerji Verimliliği Kanunu ve bu çerçevede geçen yıl yayımlanan 5 yönetmelik ile bu konuda önemli adımlar atılmıştır. TMMOB ve bağlı Odaları ilgili yasa ve yönetmeliklerinin tasarı aşamasından yürürlük aşamasına kadar görüş ve önerilerini yetkililerle paylaşmış olup, uygulama açısından destek sağlama çalışmaları da yürütmektedir. Önerilerimizin bir bölümü söz konusu düzenlemelere yansımasa da, yasa ve yönetmelikler yürürlüğe girmiş olması bile önemli bir başlangıçtır.
İlgili düzenlemelere ilişkin uygulamalar ve yılların meslek örgütü birikimi ile bu mevzuatların aksayan ve tadil edilmesi gereken yönleri ile ilgili görüş ve önerilerimizi ilgili kurum, kuruluşlar ve kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğimizi burada belirtmek isterim. Önerilerimizin göz önüne alınması ile yaşayan ve etkili bir mevzuat yapısı sağlanabilecektir.
Yasa kapsamında Elektrik ve Makina Mühendisleri Odalarımız, enerji verimliliği alanında çalışacak şirketlerin belgelendirilmesi, izlenmesi, bu alanda çalışacak personelin eğitim ve belgelendirilmesinde yetkili kuruluşlar arasında sayılmıştır. Bu konuda hizmet vermek üzere yukarıdan aşağıya doğru yapılandırılacak bir sistem ile yetki almak üzere EİE Genel Müdürlüğüne müracaat dosyası sunulmuştur. Bu çalışmalar kapsamında EMO ile MMO ortak bir "Enerji Verimliliği Koordinatörlüğü" de oluşturmuştur.
Değerli Katılımcılar,
Günümüz dünyasında enerji, uluslararası siyaset alanında stratejik bir boyuta sahiptir. Kriz, uluslararası siyaset ve enerji pazarındaki gelişmeler, dünyanın enerji sorunlarında refah ve barıştan çok farklı bir yönelime girildiğini, yatırımlarda ertelemeler ve sorunların sert süreçlere aktarılacağını göstermektedir. Artacak olan petrol talebinin karşılanmasının güçlükleri ve doğalgaz pazarı paylaşımıyla ilgili sorunlar dolayısıyla fosil yakıtların fiyatlarında önemli artışlar olacaktır.
Kısacası, kriz nedeniyle Türkiye‘nin elektrik enerjisi talebindeki % 5 civarındaki düşme gibi güncel durumlar sorun ertelemeciliğine yol açmamalıdır. Son beş yıl itibarıyla Türkiye‘nin birincil enerji tüketimi ve elektrik enerjisi tüketiminin sürekli artmakta olması ayrıca gözetilmelidir.
Türkiye‘nin toplam enerji tüketiminin yalnızca % 25‘i yerli üretimle karşılanmaktadır. Yani enerjideki dışa bağımlılık oranımız % 75 düzeyindedir.
Stratejik bir planlamadan yoksunluk; özelleştirme, serbestleştirme politikaları; kamu kuruluşlarının parçalanması, küçültülmesi; ithal doğalgaza dayalı elektrik enerjisi üretim tesislerinin teşvik edilmesi, doğalgaz santrallerine verilen ticari taahhütler nedeniyle linyit yakıtlı santraller ve hidroelektrik santrallerin gerekli iyileştirme çalışmalarının yapılmaması; kamunun enerji yatırımlarından çekilerek, zengin linyit rezervleri ve hidrolik kaynakları ile yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızın yeterince değerlendirilmemesi, söz konusu dışa bağımlılığı oluşturan başlıca faktörler olarak sıralanabilir.
Bu durumu değiştirmede enerji verimliliği özel bir yer tutacaktır. Sanayi, binalar, ulaşım ve elektrik sektöründeki kayıplarla birlikte enerji israfı korkunç rakamlara ulaşılmaktadır. Ülkemizin % 25‘i aşan enerji tasarruf potansiyeli etkin politikalarla değerlendirilmeyi beklemektedir.
Türkiye etkin enerji verimliliği politikaları ve enerjide kaynak çeşitlemesine yönelmek, bunu ulusal, toplumsal bir politika haline getirmek durumundadır. Ülkemizde enerji verimliliğini yükseltmek vazgeçilemez bir görev olarak önümüzde duruyor. TMMOB ve odaları enerjinin her boyutu ile ilgilenmekte, her türlü etkinlikte sorunları ortaya koymakta ve önerilerini üretmektedirler
Bu sempozyumun da enerji verimliliği konusunda somut uygulamalara işaret etmesi, politika ve öneriler geliştirmesini diliyor, sempozyumun düzenlenmesinde, düşünce aşamasından bugününe kadar emeği geçen herkese TMMOB Yönetim Kurulu adına teşekkür ediyor, hepinize saygılar sunuyorum.