
5. ENERJİ VERİMLİLİĞİ FORUMU İSTANBUL'DA DÜZENLENDİ
Enerji Verimliliği Haftası kapsamında düzenlenen 5. Enerji Verimliliği Forumu ve Fuarı 8-11 Ocak 2014 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirildi.
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı tarafından düzenlenen forumun açılışında bir konuşma yapan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, TMMOB‘nin ve bağlı odaların enerji verimliliği konusuna yönelik görüşlerini aktardı. Son yıllarda enerji verimliliğinin yasal alanlardaki çerçevesi ve Bilim Teknoloji Yüksek Kurulu kararları ile AR-GE yapısının güçlendirilmesi ile ilgili önemli gelişmelerin sağlandığını söyleyen Soğancı, ancak ciddi anlamda, üretimi ikame edecek, dış bağımlılığı azaltacak bir enerji tasarrufunu ortaya koymak için hala çok radikal karar ve girişimlere ihtiyaç bulunduğunu ifade etti.
2007 yılında çıkartılan Enerji Verimliliği Yasası‘ndan sonra onlarca yönetmelik ve tebliğ yayınlandığını, bunların pek çoğunda çok kısa süreler içinde revizyon ihtiyacı doğduğunu anlatan Soğancı, yapılan değişiklikler ve yeni ek yükümlülüklerin, bu mevzuatı karışık, problemli ve zaman zaman da birbiri ile çelişir hale getirdiğini söyledi. Soğancı, mevzuatın içselleştirilmesi ve uygulanabilmesi için; en kısa sürede topluca yeniden ele alınarak sadeleştirilmesi ve detayların her yıl hazırlanacak kılavuzlarla yönlendirilmesinin şart olduğunu kaydetti.
Soğancı şunları söyledi:
Türkiye‘de mevcut bina stokunun %80‘lere varan önemli bir kısmının enerji verimliliği açısından yeterli şartlara sahip olmadığı sektörde sıkça dile getirilmektedir. Bunun bilinçsizlik, bilgisizlik, yetersiz yapı denetimi gibi bazı nedenleri olsa da en önemli nedeni finansman yetersizliğidir. Bu nedenle enerji verimliliği önlemlerinin daha etkin uygulanabilmesi için teşvik programlarına ihtiyaç duyulmaktadır.
Öte yandan, yeni binalarda uyguladığımız standartlar diğer ülkelerdekine kıyasla zayıftır. Ayrıca sektörün ve ülkenin geleceği bakımından son derece önemli olan yeşil ve enerji verimli binalar ile önümüzdeki 10 yılda en az 25 milyar dolar tasarruf edileceği ilgili çevrelerce belirtilmektedir. Bu nedenle mevzuatla bu konu geliştirilip desteklenmelidir. Gelişmiş ülkelerde bina sektörü, ülkelerin "Düşük Karbonlu Ekonomiye Geçiş Stratejileri"nde sanayi ve ulaşım sektörlerine göre daha kolay ve maliyet etkin önlemlerin alınabilecek bir sektör olması sebebiyle öncelikli eylem alanı olarak yer almaktadır. AB, 2018 yılından itibaren tüm binalarını 2020‘den sonra da diğer binaları "net 0 (sıfır)" enerji binası yapmak üzere karar almış durumda. Amerika‘da da benzer hedefler var. Biz ise standartlarımızdaki ısı geçirgenlik limit değerlerini onda bir değiştirmek için bile bir süredir tartışıyoruz. Gelecek için biz de "net 0 (sıfır) enerji" standardı getirebiliriz. Şüphesiz bunun için devletin vereceği yerli malzeme üretim desteği ön koşul olacaktır.
Yasal mevzuatta var ama biz hala sanayinin atık ısısını, termik santrallerin atık ısısını havaya bırakıyoruz. Son birkaç yıldır bu konuda raporların hazırlandığını biliyoruz. Bir an önce de uygulamaları görmek istiyoruz. Şehirlerimizi bu atık ısılarla ve çöplerle ısıtmalıyız. Danimarka bu şekilde 2050 yılında ithal ettiği doğal gazı enerji arz yapısından çıkarmayı planladığını biliyoruz. Almanya‘nın güneş enerjisi ışınım şiddeti bizim güneş potansiyelini beğenmediğimiz Karadeniz Bölgemiz kadardır. Bu ülke hem elektrik hem ısı olarak güneş enerjisini bizden çok daha etkin kullanmaktadır. Bu cümleler bile enerji verimliliği konularında sanırım bazı gerçekleri özetliyor.
Son olarak vurgulamak isterim ki; enerji verimliliği çalışmaları için görevlendirilmiş olan YEGM‘nin organizasyon yapısının güçlendirilmesi, sorun yaratan mevzuatın daha fazla katılımcılıkla sade ve uygulanabilir hale getirilmesi, mali desteklerin yeniden ve tüm sektörleri ve özellikle halkı destekleyecek şekilde yeniden düzenlenmesi ve arttırılması, tüm finansman programlarının analiz ve değerlendirmelerinin izlenmesi, enerji hizmet piyasasının etkin olarak yaygınlaşması için bürokratik engeller azaltırken profesyonel sorumluluklarını yüklenmeleri sağlanmalıdır. Ayrıca Enerji Verimliliği Stratejisi eylemleri ekonometrik analizlerle yeniden tanımlanmalı, stratejik hedefleri gerçekleştirmek için gerekli tüm kaynaklar belirlenmelidir.