7. ULUSLARARASI BOYA VE YARDIMCI MADDELER SANAYİ KONGRESİ VE FUARI BAŞLADI

10.04.2008

TMMOB Kimya Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen 7. Uluslararası Boya ve Yardımcı Maddeler Sanayi Kongresi ve Fuarı, 10 Nisan 2008 tarihinde İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda başladı. "Çevre Dostu Boya Teknolojileri" ana temasıyla düzenlenen kongre, 12 Nisan'a kadar sürecek.

Kongrenin açılışında TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Alaeddin Aras da bir konuşma yaptı. Konuşmasında TMMOB‘nin çalışmaları ve etkinlikleri hakkında bilgi veren Aras, boya sanayinin çevreye etkileri üzerine de bir değerlendirme yaptı. Aras konuşmasında şunları söyledi:

"Değerli Katılımcılar

Kimya sanayi içerisinde BOYA SANAYİ, ülkemizin önemli sanayi kollarından birini oluşturmaktadır. Boya sanayi denilince genel olarak boyar maddeler, yağlıboya ve vernik akla gelmektedir.

Önemli bir sanayi sektörü olan BOYA SANAYİ, ülke ekonomisine tartışmasız bir katkı sağlamaktadır. Ama bunun yanında çevre sorunlarına da neden olmaktadır. Boya sanayinin neden olduğu çevre kirliliklerini hava, su, toprak ve gürültü olarak sıralayabiliriz. Bu kirlilikler çevre ve insan sağlığına önemli olumsuz etkilerde bulunmaktadır. Boya sektörünün üretim kayıplarını azaltması, üretim kalitesini yükseltmesi, çevre sağlığını koruması ve yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi için çevre ile ilgili gerekli önlemler alması, herkesin yararınadır.

Çevre kirliliği, hem ulusal hem de uluslararası alanda günümüzün ve önümüzdeki yılların önemli sorunlarından biri olarak hep gündemde kalacaktır.

Endüstriyel kirlenmeleri önlemede geliştirilen stratejilerin yanında endüstriyel kuruluşlar da kendi açılarından etkili önlemler alabilirler.
Bugün uygulamada, diğer endüstri kuruluşlarında olduğu gibi, boya sanayinde de işyeri açma çalışma ruhsatı, emisyon izni ve deşarj izni gibi konularda bazı sorunlar yaşanmaktadır. Ayrıca, yine az da olsa birçok boya sanayi kuruluşunun çevre ile ilgili yasal düzenlemelerden, örneğin Çevre Kanunu‘na dayanılarak çıkartılan yönetmeliklerin tümünden veya bazılarından halen haberleri olmamış veya yeni olmaktadır. Böyle olunca da bu kuruluşlar ile yetkili kurumlar arasında sorunlar yaşanmakta ya da idari nitelikli yüksek para cezaları ile karşılaşılmaktadır.

Bu nedenle çevre açısından boya sanayini ilgilendiren mevzuatın da bu kongrede ayrıntılı olarak ele alınmasında yarar vardır.

Boya sanayinin çevre sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak ve gerekli yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi açısından başta üyelerimiz olmak üzere bu sektörde yer alanların, bu mevzuatların takipçisi ve uygulayıcısı olmaları gerekmektedir.

Konuşmamın burasında boya sanayimiz ve tabii ki kimya sanayimiz için yakın gelecekteki bir tehlikeye değinmek istiyorum.

Kimyasallara ilişkin mevcut birçok mevzuatı tek bir çatı altında toplayan ve 1 tonun üzerindeki kimyasal maddelerin Avrupa Birliği‘ne (AB) girişi için tescil şartı getiren REACH için geri sayım başladı.

AB sınırlarından içeri giren her türlü kimyasal maddeyi denetim altına almayı amaçlayan REACH‘in ön kayıt döneminin başlamasına 3 aydan kısa bir süre kaldı ancak sanayicilerimizde özellikle AB ülkelerine ihracat yapanlarda bir hareket yok.

18 Aralık 2006 tarihinde Avrupa Parlamentosu tarafından kabul edilen ve 1 Haziran 2007‘de yürürlüğe girmiş bulunan REACH (Registration, Evaluation and Authorisation of Chemicals) (Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi ve İzni) Tüzüğü AB Resmi Gazetesi‘nin 30 Aralık 2006 tarih ve L396 sayılı nüshasında yayımlanmıştır.

Kimya sektörümüz, ihracatının önemli bir bölümünü Avrupa Birliği ülkelerine yapıyor. 2007 yılında AB‘ye yapılan ihracat 3 milyar 730 milyon dolara ulaştı. REACH‘in etki alanı ana kimya sanayi ile de sınırlı değil. Kimyasal madde içeren bir ürün ihraç ediyorsanız ve miktarı yılda 1 tonu aşıyorsa, bu kimyasal maddenin de kayıt altına alınması gerekiyor. REACH, kimya, demir-çelik, maden, metal, alaşımlar, otomotiv, kırtasiye gibi pek çok sektörü etkileyecek gibi görünüyor.

Uzun ve zorlu bir süreci beraberinde getiren REACH‘in ilk uygulaması 1 Haziran - 1 Aralık 2008 tarihleri arasındaki ön kayıt süreci. AB‘ye ihracat yapan firmalarımızın hem ihracatlarının kesintiye uğramaması hem de sonraki aşamalarda zaman kazanmaları açısından ön kayıtlarını yaptırmaları büyük önem taşıyor.

Komisyon‘un ve diğer birçok ilgili kurumun tahminlerine göre, kimya endüstrisinin bu konuda 11 yıl boyunca yapacağı doğrudan giderler, 2,3 milyar ile 4 milyar avro arasında değişebilecek. Bu şu demek: Bu işin Avrupa kimya endüstrisine yıllık maliyeti, toplam yıllık satışların ancak on binde 4-6‘sı kadar olacak.

Kimya politikasında yapılacak reformun, ekonomik gerekçeler yanında insan sağlığını ve çevreyi korumasını güvence altına almak için, REACH‘in şunları sağlaması gerekiyor:
- "En zararlı kimyasal madde" kategorisine girdiği saptanan maddeler aşama aşama kaldırılmalı ve yerine daha güvenli uygun alternatifler geçirilmelidir.
- Binlerce kimyasal maddenin içerdiği zehir konusundaki bilgisizlik sona ermelidir. Bu amaçla, tehlikeli kimyasal maddeleri ve daha güvenli muhtemel alternatifleri saptamak üzere, bütün kimyasal maddeler için yeterli temel güvenlik bilgisi bulunmalıdır.
- Bütün kimyasal madde imalatçıları ve kullanıcıları için öngörülen "Özen Yükümlülüğü", onları, ürünlerinin güvenliğinden sorumlu tutmaktadır. REACH, yılda bir tondan az üretilen veya ithal edilen 70.000 kimyasal maddeye uygulanmayacaktır. Tüzükte özen yükümlülüğü konusunda hüküm bulunması, bu maddeler için temel bir güvenlik ağı sağlayacaktır.
- Kamu, kimyasal maddelerin güvenliğiyle ilgili bilgiye erişme olanağı olduğunu bilme hakkına sahiptir. Tüketiciler, kullandıkları ürünlerdeki zararlı kimyasal maddeleri öğrenebilmelidirler.

TMMOB, bu kongre vesilesi ile REACH konusunda üyelerini, ilgili üreticileri ve kamuoyunu uyarmayı borç bilir.

Ben bu vesileyle kongreyi düzenleyen arkadaşlarıma, Yürütme Kuruluna, Düzenleme Kuruluna, görüşlerini bizimle paylaşacak bilim insanlarına, uzmanlara, Kimya Mühendisleri Odamızın Sevgili Yöneticilerine, Oda çalışanlarına, emeği geçen tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum."