BİZ YÖK'SÜZ BİR ÜNİVERSİTE İSTİYORUZ

08.11.2010

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, YÖK'ün kuruluş yıldönümü nedeniyle 6 Kasım 2010 tarihinde bir açıklama yaptı.

 

BİZ YÖK‘SÜZ BİR ÜNİVERSİTE İSTİYORUZ

Ülkemizin en karanlık dönemini yaratan 12 Eylül askeri darbesinin ilk icraatlarından birisi muhalefetin itici gücü olan üniversitelerin ve üniversite gençliğinin bütünüyle denetim altına alınması ve bu durumun sürekliliğinin sağlanması amacıyla 6 Kasım 1981‘de YÖK‘ü kurmak olmuştur.  

YÖK yasası ile birlikte üniversitelerde bir yıkım süreci başlatılarak öncelikle kadrolar hızla değiştirilmiş, üniversitelerde bilimsellik ve akademik özgürlük tamamen yok edilmiş, birçok öğretim görevlisi ve kamu çalışanı 1402 sayılı yasayla üniversite dışına itilmiş, düşünce ve ifade özgürlüğünün önü kesilerek bilimsellikten uzak ve toplumsal sorunlara sessiz bir öğrenci kitlesi yaratılmak istenmiştir.

YÖK, baskı ve denetim görevinin yanı sıra 12 Eylül ile birlikte uluslararası sermayenin istemlerine uygun olarak ülkenin yeniden şekillendirilmesi sürecinde üniversitelerin yeniden yapılandırılması görevini de üstlenmiştir. YÖK‘ün kuruluşu ile birlikte özel üniversiteler kurulmuş, kamu üniversitelerinde de harçlarla paralı eğitime geçilmiştir.

Üniversitelerimiz 29 yıldır 12 Eylül rejiminin ürünü olan YÖK‘ün baskısı altındadır. 

Uluslararası sermayenin her şeyi metalaştıran neo-liberal politikaları, eğitimi de metalaştırarak öğrencileri müşteriye, üniversiteleri ise sermayenin gereksinimleri doğrultusunda eğitim yapan, sermayeye elaman yetiştiren merkezlere dönüştürmek istemektedir.

Neo-liberal politikaların uygulayıcısı olan AKP İktidarının elinde yeniden yapılanan Yükseköğretim Kurulu bir taraftan bu politikaları eğitim alanında hayata geçirirken, bir taraftan da baskı görevini yerine getirmektedir.

Son olarak YÖK kurulduğu günden bu yana gösterdiği performansı da aşarak, işi üniversitelerde karakol kurdurmaya ve "sivil"lerin bulundurulmasına kadar vardırmıştır.

Özgürlüklerin ve demokrasinin savunuculuğunu kimselere bırakmayan, toplumu 12 Eylül ile hesaplaştığını iddia ettiği Anayasa değişiklikleri ile oyalayan AKP İktidarı, üniversitelerin içine kurdurulmaya çalışılan karakolları, "özerk üniversite, parasız eğitim" talepleri nedeniyle gözaltına alınan; fişlenen öğrencileri görmezden gelmekte, üniversitelerimizin geleceği olan akademisyenlerin iş güvencesini yok ederek bilim insanlarını işsizlik tehlikesi ile karşı karşıya bırakmakta, sınırlı aktardığı kaynaklarla üniversiteleri sermaye ile doğrudan ilişki kurmaya zorlamaktadır.

12 Eylül rejimiyle hesaplaşmak demek; YÖK ile hesaplaşmak demektir.

YÖK ile hesaplaşmak;

YÖK‘ün tamamen bütün kurumları ile birlikte kaldırılmasıdır;
Küreselleşme ve sermaye isteklerine göre üniversitelerin yapılandırılması uygulamalarından vazgeçilmesidir;
Toplumsal eşitsizliğin her çeşidini sürekli ve sistemli olarak üreten eğitim yapısının terk edilmesidir;
Üniversitelerin özerk ve demokratik bir anlayış temelinde yeniden düzenlenmesidir;
Üniversitenin bütün bileşenlerinin yönetim ve karar sürecine katılmalarının güvence altına alınmasıdır;
Baskıcı ve cins ayrımcı uygulamalarla dolu eğitim programlarından vazgeçilmesidir.

Bu ülkenin mühendis, mimar ve şehir plancıları olarak biz;

Eğitimin parasız olduğu bir üniversite istiyoruz.
Öğretim üyelerinin, çalışanların, öğrencilerin, tüm söz ve karar süreçlerine katıldığı, eğitim kadrolarının ekonomik koşullarının, insanca yaşayabilecekleri, hak ettikleri seviyede, zamanlarını tamamen öğretime ve araştırmaya ayırabilecekleri düzeyde olduğu bir üniversite istiyoruz.
Bilim ve teknolojinin üretildiği ve üretenin teşvik edildiği bir üniversite istiyoruz.
Emeğe, insan haklarına saygılı barışın ve hoşgörünün hâkim olduğu özerk-bilimsel-demokratik bir üniversite istiyoruz.

Biz YÖK‘süz bir üniversite istiyoruz.

Mehmet Soğancı
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı