ÇMO: PLANLANAN NÜKLEER SANTRALLER TÜRKİYE'Yİ TEHDİT EDİYOR
Çevre Mühendisleri Odası, Akkuyu ve Sinop’ta yapılması planlanan santrallerde meydana gelebilecek olası kazalara ilişkin 27 Aralık 2011 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.
PLANLANAN NÜKLEER SANTRALLER TÜRKİYE‘Yİ TEHDİT EDİYOR
Japonya‘da, 11 Mart 2011 tarihinde meydana gelen deprem ve tsunami, Fukuşima nükleer santralinden radyoaktif sızıntıya neden olmuştur. Yaşanan felaket sonucu oluşan Nükleer Risk hala devam etmektedir. Son yapılan değerlendirmelere göre, Fukuşima Nükleer Santrali‘nin güvenli bir şekilde faaliyetlerini durdurması için en az 30 yıla ihtiyaç olduğu ve kapatma işleminin maliyetinin 19 milyar doları bulacağı hesaplanmaktadır.
Gelinen aşamada AB‘deki tüm nükleer santrallerin ortak bir girişimle dayanıklılık testinden geçirilmesi kararı alınmıştır. Almanya ve İsviçre‘den sonra Belçika ve İtalya‘da nükleer enerjiden vazgeçmiştir. Yapılan referandum sonucu, İtalyan halkının yaklaşık yüzde 95‘i nükleer enerjiye son verilmesini istemiştir. Belçika ise 2025′e kadar nükleer enerjiyi tamamen terk etme kararı aldı.
Avusturya İklim ve Enerji Fonu ve ‘Yeni Enerji 2010‘ programı tarafından desteklenen ve Viyana Üniversitesince yapılan ‘Flexrisk‘ isimli proje kapsamında, Avrupa ve çevre ülkelerdeki herhangi bir nükleer santralde yaşanacak kaza sonucu oluşacak riskler kamuoyuna yansımıştır. Dünyadaki 234 nükleer santralın incelendiği bu çalışmaya göre, Akkuyu‘da yapılması planlanan nükleer santralde bir kaza olması durumunda tüm Türkiye ve çevresinin radyoaktiviteden etkileneceği belirtilmektedir.
Fukuşima ya da Çernobil benzeri bir kazanın Akkuyu veya Sinop‘ta yaşanması durumunda ülkemiz ve bölgemizin nasıl bir risk altında kalacağını belirlemek için Odamız bünyesinde de bir çalışma yapılmıştır. Çalışma sonuçları Odamızın internet sayfasında (http://www.cmo.org.tr/) bulunmaktadır.
Bu çalışma ile; 2010 yılı için yapılan hesaplama sonuçlarına göre, hem Akkuyu, hem de Sinop‘ta meydana gelecek bir radyoaktif sızıntının Türkiye‘nin hemen hemen tamamını etkileyeceği görülmektedir.
Böylesine kritik bir kararda, bilimsel gerçekleri dikkate almadan, bu konuda yıllardır görüş üreten sivil toplum örgütleri ve meslek odaları ile iletişime geçmeden halkımızın geleceğini belirsizliğe sürükleyen hükümet, yaşanacak tüm olumsuzluklardan sorumludur.
Kamuoyuna duyurulur.
Saygılarımızla,
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
10. Dönem Yönetim Kurulu