ÇMO: YETERLİK BELGESİ TEBLİĞİ "YENİ"DEN YAYIMLANDI
Çevre Mühendisleri Odası, Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği ve Yeterlik Belgesi Tebliği ile ilgili Danıştay'da devam eden davalar bulunmasına karşın Yeterlik Belgesi Tebliği’nin 18.12.2009 tarihinde yeniden yayımlanması üzerine 21 Aralık 2009 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.
YETERLİK BELGESİ TEBLİĞİ "YENİ"DEN YAYIMLANDI
Bakanlık Yargının Etrafından Dolanmaya Devam Ediyor
Çevresel Etki Değerlendirmesi Başvuru Dosyası, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu ve Proje Tanıtım Dosyası hazırlayacak kurum/kuruluşlara yeterlik belgesi verilmesine ilişkin usul ve esasları düzenleyen Yeterlik Belgesi Tebliği, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından 8.8.2008 tarihinde Resmi Gazete‘de yayımlanmıştı. İlgili kurum ve kuruluşların görüşlerini almadan, ısrarlı başvurularımıza rağmen Odamızın görüşlerini dikkate almadan alelacele çıkarılan Tebliğ üzerinden bir yıl geçtikten sonra 18.12.2009 Cuma günü tekrar yayımlandı.
Oysa, 17 Temmuz 2008 tarihinde yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği ve 8 Ağustos 2008 tarihinde yayımlanan Yeterlik Belgesi Tebliği ile ilgili Danıştay‘da Odamız tarafından açılan dava devam etmekteydi. Bilindiği gibi Tebliğ ile "çevre mühendisleri"nin çalışma koşullarına ilişkin pek çok koşul ve sınırlama getirilmiş, bu haksız uygulamaya son verilmesi amacıyla Odamız tarafından Tebliğin iptaline ilişkin 7 Ekim 2008 tarihinde dava açılmıştı.
Odamız tarafından açılan dava devam ederken Tebliğin tekrar yayımlanması davayı konusuz bırakma girişiminden ibaret görünmektedir. Yapılan değişikliklerin şekilsel bazı düzenlemeler ve maddi hataların düzeltilmesinden ibaret olduğu Yeterlik Belgesi Tebliği için değişiklik yerine yeniden yayınlanması da bu durumu güçlendirmektedir. Bu nedenle dava konusu edilen birkaç konunun Tebliğe yansımış olmasının haklı sevincini yaşayamıyoruz. Türkiye‘nin Avrupa Birliği‘ne katılım sürecinde çevre faslının açılacağının gündeme geldiği bugünlerde Bakanlığın bu tür yargının etrafından dolanma çabaları kurumsal ciddiyeti ile bağdaşmamaktadır. Çevre ve Orman Bakanlığı‘nda yargının etrafından dolanmak artık kurumsallaşmıştır.
Yargı, hak ve hukuk tanımayan, bilimi yok sayan, yaşama ve yaşam hakkına saygı duymayan, birçok yargı kararında Anayasa‘nın 56. Maddesine aykırı hareket ettiği tescillenen bir Bakanlık‘ın AB normlarını içselleştirdiği düşünülüyorsa çevre faslının açılması doğa katliamının hız kazanacağı anlamına mı gelmektedir?
YÖK Başkanı‘nın Danıştay‘ı by-pass etme veya hukukun etrafından dolanma planlarını açıkça kamuoyu ile paylaştığı, Ankara Büyükşehir Belediyesi‘nin toplu taşıma ücretlerine yapılan zamla ilgili davanın aleyhine sonuçlanması üzerine 1 Kuruş indirim yapıp yargı kararının gereğini yaptığını iddia ettiği bir ortamda Çevre ve Orman Bakanlığı‘nın bu tür girişimleri şaşırtıcı olmayabilir.
Ancak, Çevre ve Orman Bakanlığı‘nın yargının etrafından dolanma girişimlerinde maalesef bu ilk de değildir. Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği ile ilgili davanın sonuçlanmasına günler kala dava konusu maddeleri değiştirerek yargıya engel olmuştur. Bergama Ovacık Altın Madeni ile ilgili ÇED Olumlu kararının iptali üzerine yeni bir karar çıkarmak için maden işletmesine yol göstericilik yapmıştır. Çevre Denetim Yönetmeliği gibi dava konusu uygulamalarında Yönetmelik değişiklikleri ile yargıyı oyalamaya devam etmektedir. ÇED iptal kararlarına rağmen, idari yargılama usulüne aykırı olarak; iptale neden olan konularda düzeltme yapılıp faaliyetlerin sürdürülmesi yönünde genelgeler yayınlanmıştır.
Odamız mesleğimizin uygulanması sürecinde, yaşama hakkını, kamu yararını ve mesleki haklarımızı savunmaya devam edecek, bilimin ve hukukun karşısında olan her türlü anlayışla mücadele etmeyi sürdürecektir.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu