ÇMO'DAN ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ YÖNETMELİĞİ'NİN İPTALİ İÇİN DAVA
Çevre Mühendisleri Odası, Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin bazı maddeleri ve Yönetmeliğin tamamının yürütülmesinin durdurulması ve iptali istemiyle 15 Eylül 2008 tarihinde Danıştay'da dava açtı. ÇMO, konuya ilişkin olarak 16 Eylül 2008 tarihinde konuya ilişkin bir basın açıklaması yaptı.
Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından 17.07.2008 tarihli ve 26939 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe giren Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği‘nin bazı maddeleri ve Yönetmeliğin tamamının yürütülmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Odamız tarafından15 Eylül 2008 tarihinde Danıştay‘da dava açılmıştır.
17 Temmuz 2008 tarihli ve 26939 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği son 15 yılda yayımlanan aynı isimli ve içerikli beşinci yönetmelik olma özelliğini taşımaktadır. 1983 yılında yayımlanan 2872 Sayılı Çevre Kanunu‘nun 10. Maddesi hükmüne göre 6 ay içinde yayımlanması gerekirken Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği‘nin ilk hali ancak 10 yıl sonra 1993 yılında yayımlanabilmiş, sonrasında birçok değişikliğe uğramış ve beş kez yeniden yayımlanmıştır.
1983 yılında ülkemizde Çevre Kanunu‘nun yayımlanmış olması günün şartlarına göre ilerici bir adım olarak değerlendirilebilir. Ancak, geçen 25 yıllık sürede Çevre Kanunu‘nda ve çevre mevzuatında ve bununla birlikte Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği‘nde yapılan değişiklikler göstermektedir ki çevre konusu sadece yatırımcıların önünde bir engel olarak algılanmaktadır. Hal böyle olunca çevre konusunun yaşamsal önemini kabul eden bir politikanın henüz oluşturulamadığı açıkça ortaya çıkmaktadır.
Çevre Mühendisliği eğitiminin başladığı ve Çevre Kanunu‘nun yürürlüğe girdiği dönemin üzerinden geçen 25 yıla rağmen ise çevre mühendisliği mezunları ile ilgili çevre mevzuat arasında nedense bir bağ kurulamamıştır. 12.000‘in üzerindeki çevre mühendisliği mezununun oluşturduğu iş gücü atıl bırakılmakta, ülkemizin ihtiyaç duyduğu çevre yönetimi anlayışını harekete geçirecek büyük bir potansiyel böylece etkisiz hale getirilmektedir.
Çevre mühendislerinin ÇED sürecinde etkin rol almamasının sonucu olarak da, çevresel etki değerlendirme süreci sadece yasal bir zorunluluk ve bunun için hazırlanması gereken bir rapor, piyasa aktörlerine yeni iş alanları açan bir formalite olmaktan öteye gidememiştir.
Bugün ülkemizdeki pek çok çevre sorununun çözümsüz kalmasının altında da, bu konuda eğitim almış liyakat sahibi Çevre Mühendislerinin yerine getirmesi gereken hizmetlerin, "çevre sektörü" anlayışı ile piyasa aktörleri tarafından belirlenmesi ve sahiplenilmeye çalışılması yatmaktadır.
Mesleğimizin uygulanması sürecinde üyelerimizin karşılaşacakları haksız her türlü işlem ve davranışa karşı önlemler almak, çevre mühendislerinin çalışma olanaklarının arttırılması ve mesleki etkinliğini sağlamak amacıyla hukuksal süreçleri işleten Odamız, sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının bir insan hakkı olarak ve kamusal bir anlayışla ele alınması için mücadele etmeye devam edecektir.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu