DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU ALPU OVASINDA YAPILMASI PLANLANAN TERMİK SANTRALİN KAMU YARARI TAŞIMADIĞINA KARAR VERDİ

06.05.2020

‘Tarımsal üretim potansiyeli yüksek, erozyon, kirlenme, amaç dışı veya yanlış kullanımlar gibi çeşitli nedenlerle toprak kaybı ve arazi bozulmalarının hızlı geliştiği ovalar’ arasında yer alan ve 12.12.2016 tarih ve 2016/9620 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile ‘Büyük Ova Koruma Alanı’ ilan edilen Alpu Ovasında yapılması planlanan Alpu Termik Enerji Santrali projesi kapsamında Özelleştirme Yüksek Kurulunca alınan özelleştirme kararı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca iptal edildi.

Özelleştirme Yüksek Kurulunca 22.09.2017 tarih ve 2017/89 sayılı kararla

“1-)ENERJİ ÜRETİM ALANINDA KÖMÜRE DAYALI ELEKTRİK ÜRETİM TESİSİ KURULMASI AMACIYLA, Eskişehir ili Alpu İlçesi sınırlarında bulunan ve Elektrik Üretim A.Ş.’ye ait olan ER 3360209, S 85839 nolu ruhsat sahası içerisindeki kömür Rezerv alanının 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunun 18. Maddesinin 5.Fıkrası çerçevesinde özelleştirme kapsam ve programına alınmasına,

2-) Özelleştirme işlemlerinin yukarıda yazılı Kanun hükmü çerçevesinde ve “İşletme Hakkının verilmesi” yöntemiyle gerçekleştirilmesine,

3-)Özelleştirme işlemlerinin 31.12.2020 tarihine kadar gerçekleştirilmesine” karar verilmişti.

Özelleştirme Yüksek Kurulu kararının iptali istemiyle TMMOB Makina Mühendisleri Odası tarafından açılan ve TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası’nın da müdahil olduğu davada Danıştay 13. Dairesi davanın reddine karar vermiş ve karar Odalarımızca temyiz edilmişti.

Temyiz istemini inceleyen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 13.11.2019 tarihli kararı ile;

Sonuç olarak, TERMİK SANTRAL KURULMASI AMACIYLA DAVA KONUSU İŞLEMLE ÖZELLEŞTİRME KAPSAM VE PROGRAMINA ALINAN ALANIN, BÜYÜK OVA KORUMA ALANI OLARAK BELİRLENEN ALPU OVASI İÇİNDE KALMASI NEDENİYLE BÖLGENİN EN VERİMLİ TARIM ARAZİLERİNİN TARIMSAL BÜTÜNLÜĞÜNÜN BOZULACAĞI KONUSUNDA TEREDDÜT BULUNMADIĞI, ÇED süreci de tamamlanmadığından termik santralde tüketilecek su miktarı, oluşacak kül miktarı gibi unsurların insan sağlığı üzerinde doğuracağı olumsuz etkilerin de tam olarak ortaya konulmadığı anlaşılmaktadır. 

BU İTİBARLA, SÖZ KONUSU ALANIN TERMİK SANTRAL KURULMASI AMACIYLA ÖZELLEŞTİRME KAPSAM VE PROGRAMINA ALINMASININ, 4046 SAYILI KANUN'UN 1. MADDESİNDE TANIMLANMIŞ ÖZELLEŞTİRMENİN AMACI İLE ÖRTÜŞMEDİĞİ, ALPU OVASI'NIN BÜYÜK OVA KORUMA ALANI OLARAK BELİRLENMESİNE İLİŞKİN 12/12/2016 TARİH VE 2016/9620 SAYILI BAKANLAR KURULU KARARINA VE KAMU YARARINA AYKIRI OLDUĞU SONUCUNA VARILDIĞINDAN DAVA KONUSU ÖZELLEŞTİRME YÜKSEK KURULUNUN 22/09/2017 TARİH VE 2017/89 SAYILI KARARINDA HUKUKA UYGUNLUK GÖRÜLMEMİŞTİR."  gerekçesiyle Danıştay 13. Dairenin davanın reddine yönelik kararının bozulmasına ve Özelleştirme Yüksek Kurulunun 22/09/2017 tarih ve 2017/89 sayılı kararının iptaline kesin olarak karar vermiştir. 

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca bu karar ile Alpu Termik Enerji Santralinin; BÖLGENİN EN VERİMLİ TARIM ARAZİLERİNİN TARIMSAL BÜTÜNLÜĞÜNÜ BOZACAĞI belirtilerek, ALPU OVASI'NIN BÜYÜK OVA KORUMA ALANI OLARAK BELİRLENMESİNE İLİŞKİN KARARA VE KAMU YARARINA AYKIRI olduğunu izahtan vareste biçimde ortaya konmuştur.

Bu güne kadar; Alpu Termik Enerji Santrali projesine ilişkin yürütülen tüm işlemlere ilişkin açılan davalarda da gerek mahkeme kararları gerek savcı düşünceleri gerekse de bilirkişi raporlarıyla da projeye konu alanlarda madencilik ve kömüre dayalı enerji üretimi faaliyeti yürütülmesinin Anayasaya, uluslararası sözleşmelere, Yasalara ve kamu yararına aykırı olduğu pek çok kez ortaya konmuştur.

Bununla birlikte Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun iptal kararı tereddütsüz bir biçimde ALPU’da termik enerji santrali yapılamayacağını ispatlamıştır.

Anayasa uyarınca yargı kararlarının yerine getirilmesi zorunluluğu karşısında; Danıştay kararnın ardından dayanaksız hale gelen ALPU termik santral projesinden; büyük çoğunluğu 1. ve 2. sınıf tarım alanlarından oluşan ALPU Ovasının, orman ve mera alanlarının, sit alanlarının ve Dünyaca ünlü lületaşı rezerv alanlarına yönelik talan projelerinden derhal vazgeçilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatırız.