HKMO: "ÖZELLEŞTİRMENİN SON HEDEFİ 'TEKEL' : YILGINLIK YOK DİRENİŞ VAR!"

22.02.2008

Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, gündemde olan TEKEL özelleştirmesiyle ilgili olarak 22 Şubat 2008 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.

Emperyalizmin yaşadığı kriz sonucu ortaya çıkan neo-liberalizm, serbest piyasa ekonomisinin insanların refahı için zorunlu ve yeterli olduğu savıyla 1970‘lerden itibaren tüm dünyada bir virüs gibi yayılmaya devam etmektedir. Devlete bu çerçevede biçilen rol ise hukuki, siyasi ve ekonomi politikalarını üretim araçlarının özel mülkiyeti ve serbest piyasa ekonomisini kimi zaman "rıza" kimi zaman "zor" yoluyla korumak ve sürekliliğini sağlamak yönünde şekillendirilmiştir. Bu programın uygulayıcıları devletin ekonomiye müdahalesini mümkün olduğunca asgari düzeyde tutarak, sermayenin güçlenmesi ve ekonominin kendi kurallarını oluşturmasını savunmaktadırlar.

Küreselleşme adı altında dayatılan politikalarla da 1980‘lerden itibaren, sınırlar sermaye için kalkmış bu sayede sermaye gittikçe zenginleşirken yoksul emekçi kesimlerde insanlık dışı yollarla sömürülmüşlerdir. Türkiye‘de 24 Ocak 1980 Ekonomik kararları ve ardından gelen 12 Eylül askeri darbesiyle tüm muhalefet susturulmaya çalışılmış ve uluslararası tekelci kapitalizmin-emperyalizmin lehine sermayenin serbest dolaşımının önündeki engeller teker teker kaldırılmaya başlanmıştır. Devletin ekonomiden elini çekmesi gerektiğini savunan neo-liberal ülkelerin birçoğunda devletin ekonomideki payı %50‘lerdeyken, bir sömürge olarak görülen Türkiye‘de bu oranın %26 düzeyinde olup daha da indirilmeye çalışılması ülkemizin de özel sermayeyi besleyecek bir araç olarak görüldüğünün en büyük kanıtıdır.

Dayatılan özelleştirme politikalarıyla, işçiler işsiz bırakılmakta binlerce aile yalnızca ekonomik değil aynı zamanda sosyal ve kültürel yoksulluğa da mahkum edilmektedir. En son gündeme gelen TEKEL‘in sigara fabrikalarının özelleştirilmesinde de emekçilerin karşılaşacağı durum ekonomik, sosyal ve kültürel yoksulluğun son noktası olacaktır.

Özelleştirme kapsamındaki TEKEL‘in Genel Müdürlüğü bünyesinde 3 anonim şirket, 6 fabrika, 56 yaprak ve 2 tuz işletmesi müdürlüğü, 39 başmüdürlük ve 15 binin üzerinde personel bulunmaktadır ve burada birçok insana istihdam sağlanmaktadır. Pazar payı % 40 civarında seyretmekte olan kuruluş her şeye rağmen kar etmektedir. Bu özelliklere sahip Tekel işletmeleri uzun zamandır sermayenin hedefindedir.

Emekçilerin yaşam haklarına ilk saldırı TEKEL‘in parçalanarak alkollü içkiler bölümünün satılmasıyla olmuştur. Satış, bu bölümde çalışan işçilerin yaşadığı sıkıntı ve kayıplarla sonuçlanmıştır. Bu bölümde çalışan 1.800 işçiden geriye sadece 500 işçinin kaldığı, özelleştirme sonucunda çalışan işçilerin de iş ve ücret güvenliğinin kalmadığı biliniyor. TEKEL İçki Fabrikasının stoklarında 306 milyon dolarlık içki stoğu varken, 290 milyon dolar civarında iki taksitle özelleştirilmesi açıktır ki devletin bütçesine herhangi bir katkı sağlamayacaktır. Ancak kamudan büyük sermayeye rant aktarılmasının aracı olacaktır.

Türkiye‘de tütüncülüğü ayakta tutan tek kuruluş TEKEL‘dir. Halen ülkemizde 100 binin üzerinde tütün ekicisi bulunmaktadır ve aile olarak bakıldığında bu nüfus neredeyse bir milyona yaklaşmaktadır. Demek oluyor ki yaklaşık bir milyon insan geçimini tütünden sağlamaktadır. Bugün satılması gündemde olan Tekel sigara fabrikalarının hemen hepsinde eskiden özelleştirilen daha doğrusu kapatılan fabrikalardan pek çok haklarını yitirmiş olarak gelen işçiler bulunmaktadır. Bu fabrikaların özelleştirilmesiyle de açlık sınırında yaşayan emekçilerin yaşamlarını sürdürme hakları dahi ellerinden alınacak, sermaye gittikçe zenginleşirken yoksullar sefaletin içine daha da çok itileceklerdir.

1986 yılından bu yana özelleştirme kapsamına alınan varlıklara, tesis ve işletmelere ilk olarak iyileştirmeler yapılıp, arkasından neredeyse üç-beş yıllık gelirine denk gelen bir bedelle satışa sunulması, bunun yanında birçoğunun arsa değerlerinin bile altında elden çıkarılması sürekli gündemde olan çok önemli bir konudur. TEKEL‘e baktığımızda modernizasyonunun yapılmasına, yılda 70 milyar adetin üzerinde sigara üretimi olmasına rağmen, diğer ülkelerle karşılaştırıldığında neredeyse 1/5‘i oranında değer biçildiği ve arsa değerinin ise sanki hiç dikkate alınmadığı gerçekleriyle karşı karşıya kalmaktayız.

Tekel‘in Alkollü İçkiler bölümünün özelleştirilmesinin ardından, satılması sürekli gündemde olan sigara fabrikalarındaki ya da yaprak tütün işletmelerindeki işçiler de son iki yıldır özelleştirmenin ne demek olduğunu somut biçimde yaşayarak öğrendiler. Süreçte öğrenilen yalnızca özelleştirmenin nelere mal olduğu değil aynı zamanda özelleştirmeye karşı kolektif mücadelenin ne demek olduğuydu. SEKA direnişinin ateşini kendi işyerlerine en fazla taşıyanlar, "SEKA kıvılcımdı, Tekel ateş olacak!" diyenler onlardı.

Tekel emekçileri, sermayenin, siyasal iktidarların bütün engellemelerine karşın Aralık 2007‘den bu yana yaşamlarına, geleceklerine, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkmak için ülkenin birçok şehrinde, aileleriyle birlikte direndiler, mücadele ettiler ve bu mücadelelerine halen devam ediyorlar. En son 19 Şubat 2008‘de Ankara‘da soğuğa ve kara rağmen yaşamanın bir lütuf değil bir hak olduğunu kanıtlayarak tüm zora, engele ve şiddete karşı durarak seslerini duyurdular. Türbanla örtülmeye çalışılan sömürünün nereden bağlanırsa bağlansın emekçilerin özgürlüğüne vurulan bir darbe olduğunu ve sorunun bireysel değil kitlesel olduğunun bilincini tüm insanlığa soğuk, karlı ve buzlu Ankara sokaklarında ilan ettiler.

Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası olarak, özelleştirmelere karşı olan tutumumuzun altını çizerek, kurtuluşun halkın birlikte mücadelesiyle sağlanması gerektiğini savunuyor ve sürdürülen bu eylemlerin, tüm emekçilerin özelleştirmelere karşı geliştirilen bu toplumsal refleksi bilince çıkaracağına inanıyoruz.

Tüm baskılara, sömürüye ve eşitsizliğe karşı direnmenin bir meslek örgütü olarak görevimiz olduğunu düşünüyor ve iş yerlerine sahip çıkmanın geleceklerine sahip çıkmak anlamına geldiği bilinciyle, TEKEL işçilerinin haklarını almaları için süregelen mücadelede üzerimize düşen her görevi yerine getireceğimizi belirtiyoruz.


TMMOB
HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI