HKMO'DAN KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ BASIN AÇIKLAMASI
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, meslek alanlarına yönelik olarak, harita, kadastro, imar planı uygulaması ve diğer mühendislik projelerine ilişkin arazi çalışmaları nedeniyle gece gündüz açık alanda çalışmak durumunda kalan harita ve kadastro mühendislerini "Kırım Kongo Kanamalı Ateşi" konusunda dikkatli ve bilinçli davranmak konusunda uyarırken, Sağlık Bakanlığı'nı da tedavisi olmayan bu hastalığın korunma tedbirlerinin sıklaştırılması konusunda göreve çağırdı. HKMO, 25 Haziran 2007 tarihinde konuya ilişkin bir basın açıklaması yaptı.
HALKIMIZIN VE MESLEKTAŞLARIMIZIN DİKKATİNE!
ÖLDÜRÜCÜ BİR HASTALIK: KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ (KKKA)
Ülkemiz, zor bir dönemden geçmektedir. İktisadi, siyasi, toplumsal ve kültürel alanlardan, eğitim ve sağlık alanına kadar hemen hemen her alanda önemli sıkıntıların yaşandığı görülmektedir. Bununla birlikte, insan tarihinde en önemli olgunun insanlık onuru, kutsallığı ve yaşamı olduğu tartışmasızdır. Yeni yüzyılın da bilim ve teknoloji çağı olduğu vurgulanan günümüzde insan yaşamı, onuru ve kutsallığı mutlaka temel özne olmalıdır. Yaşam standartlarının yükseltilmesinde, eğitim ve sağlık mutlaka öne çıkmak durumundadır. Ancak dönem dönem insan yaşamını en ağır şekilde tehdit eden bir çok unsurun ortaya çıktığı görülmektedir. İnsan yaşamının vazgeçilmezi olan sağlık alanına bakıldığında verilen mücadelenin mutlaka insan odaklı olması gerektiği kaçınılmaz olmalıdır. Bilim insanları bu yönde özgür bir şekilde bilimsel ve akademik inceleme ve araştırma çalışmalarını mutlaka yapmak durumundadırlar. Konuya yönelik ekonomik altyapı, fiziki mekan vb. hizmetler sosyal devlet kavramı çerçevesinde ele alınmalıdır.
Gündemde olan ve insan yaşamını ciddi bir şekilde tehdit eden ve yarım asırdan fazla bir süredir yüzlerce masum insanın hayatına mal olan bir VİRÜS her yerde ölüm saçmaya maalesef devam etmektedir. Halkımızın korkusu olan bu virüs "kırım-kongo kanamalı ateşi" (KKKA) hastalığıdır.
Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına neden olan virüsü taşıyan keneler 2006 yılında ülkemizde 27 kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştur. Bu yıl yaklaşık 180 vakaya rastlanırken 11 kişi hayatını kaybetmiştir. (bkz. Tablo: Yıllara göre KKKA vaka ve ölümleri). Konunun uzmanları, Hyalomma soyuna ait 30‘un üzerinde kene türünün bu hastalığı bulaştırabileceği, virüs taşıyabilen kenelerin Türkiye‘de Karadeniz iklimi ile step ikliminin (yarı kurak karasal iklim) kesiştiği bölgelerde bulunduğunu, nemli bölgelerde asla yaşamadıklarını ve sıcağı sevdiklerini, bodur meşelik alanları ve yaban hayvanlarının bulunduğu yerleri tercih ettiklerini, bu hastalığın havyandalarda hafif seyretmekte olduğunu, ılık geçen kışların ve yaban hayvanı sayısının artmasının etkisinin olduğunu, virüs taşıyabilen keneler için odak noktaları olarak Çorum, Amasya, Tokat, Yozgat illerimizin ilk sırada yer aldığını, Çankırı, Gümüşhane, Sivas, Kastamonu, Artvin ve Erzurum illerimizin de ikinci sırada öne çıktığını belirtmektedirler.
2000 yılı yaz aylarında belirtileri saptanan, ancak üç yıl sonra kırım-kongo kanamalı ateşi hastalığına neden olduğu kabul edilen bu virüs için alınan her türlü önlem ivedilikle genişletilmelidir. Özellikle mayıs-haziran ve ekim aylarında etkili olan bu hastalığın daha fazla can kaybına neden olmaması için herhangi bir bilimsel ilaç/aşı ya da tedavi yönteminin benimsenmemiş olmasından dolayı, bütün görevin sağlık görevlileri ve bizzat halkımıza düştüğü anlaşılmaktadır.
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası söz konusu bu salgın hastalıkla neden yakından ilgilenme gereksinimi duymaktadır? Başta köylerimizde tarım ve hayvancılıkla geçinen halkımız olmakla birlikte açık arazide bağ, bahçe, mera, çayır, tarım vb. alanlarda çalışma zorunluluğu bulanan bir çok meslek gurubu da kırım-kongo kanamalı ateşi hastalığı risk grubu altına girmektedir. Harita ve Kadastro mühendisleri, meslek alanımıza yönelik olarak, harita, kadastro, imar planı uygulaması ve diğer mühendislik projelerine ilişkin arazi çalışmaları nedeniyle diğer yardımcı elemanlarla birlikte gece gündüz açık alanda çalışmaktadırlar. Arazide çalışma yapan meslektaşlarımızın bu hastalıktan zarar görmemeleri için en kısa zamanda önlem alınması ve bilgilendirilmelerin sıklaştırılması gerekmektedir.
Gündemdeki sorular;
Ülkemizde 2000 yılından bu yana Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) salgını olduğu bilindiği halde neler yapılmaktadır?
Yurttaşların kenelerin yaşam alanlarında bulunmaları hallerinde giyimlerinde dikkat edilmesi gerekli noktalar, riskli alanlarda bulunmaları sonrasında vücudu kontrol etme yöntemleri, risk bölgelerinde çalışanların böcek kovucu ilaçları kullanılmasına dair bilgiler ve koruyucu önlemler konusunda belirli periyotlarda eğitici duyurular özellikle medya aracılığı ile yapılmakta mıdır ?
Risk grubu başta olmak üzere halkımız KKKA‘dan kişisel korunma yöntemleri hakkında ne kadar bilgilendirilmiştir ?
Yapılan bir açıklamaya göre incelenmesi için merkeze gönderilen olgunun bir aydan gibi bir sürede tespitler yapılarak geri dönüşlerinin olabildiği ancak hastalığın toplam 10 gün sürdüğü göz önüne alındığında sağlık kuruluşlarındaki incelemeler ne kadar sıklıkla, donanımlı, sağlıklı ve zamanında yapılmaktadır?
Risk taşıyan yerler tayin edilip, ilaçlama yapılmış mıdır?
Hastalığın bulaşmasından birincil derecede sorumlu olduğu bilimsel olarak da ortaya konmuş olan kenelerin son konaklarının özellikle sığırlar başta olmak üzere çiftlik hayvanları olması dolayısıyla bu hayvanlarda kene mücadelesi yapılması gerektiği halde, bu mücadelenin hayvancılıkla uğraşan vatandaşlara bırakılmadan, risk altındaki tüm bölgelerde kontrollü ve es zamanlı bir şekilde yapılması düşünülmekte midir? Hastalığın taşınmasında aracı olan hayvanların (özellikle sığır ve keklik) kontrol edilmesinde, ilaçlanmasında, kişisel sorumluluğa bırakılmadan kurumsal önlemlerin alınması doğrultusunda çalışma yapılmakta mıdır?
Batı dünyasında Hepatit-C tedavisi için kullanılan fakat KKKA‘nın tedavisinde yardımcı olarak da kullanılan ilacın etkinliği araştırılmış mıdır, etkinliği görülmüşse ilacın maliyetinin Sağlık Bakanlığınca karşılanmasına dair bir çözüm düşünülmekte midir?
Konunun hayati önem taşıması nedeniyle hem yurttaşların, hem de kurum ve kuruluşların ve siyasal iktidarın duyarlı olması gerekliliği görülmektedir. Anayasamız‘da da belirtildiği üzere yurttaşın, başta yaşam hakkı olmak üzere tüm hak ve özgürlüklerin korunmasında ve hayata geçirilmesinde devlet ve hükümetler sorumludurlar. Anayasamızın temel ilkelerinden hareketle siyasal iktidarlar KKKA hastalığında tüm önlemlerin alınmasında, uygulanmasında, takip edilmesinde ve vatandaşın korunmasında birincil olarak sorumludurlar.
Harita ve Kadastro Mühendislik alanında faaliyet gösteren üyelerimiz ve yardımcı elemanlar ile birlikte sektörde çalışan emekçi insanlarımız, hastalığın sıklıkla görüldüğü bölgelerde açık alanlarda; tarım arazileri, ormanlık alanlar, çayır, mera, yaylak vb. alanlarda büyük risk faktörü altında kamusal hizmet üretmektedirler. Ancak her geçen gün ağırlığı daha fazla hissedilen bu salgın hastalık karşısında büyük sıkıntılar yaşamakta, vücut kimyaları bozulmakta ve sürekli tedirgin bir durum içerisinde çalışmalarını sürdürmektedirler.
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası olarak, bireysel ama özellikle kurumsal koruyucu tedbirlerin alınmasının hayati önem taşıdığını ve bu konuda meslektaşlarımız ve halkımızın bilgilendirilmelerinin gereğine inanıyoruz. Meslektaşlarımız açık arazide çalışma yapmalarından dolayı risk grubu altında bulunmaktadır. Bu dönemde, hastalığın en çok görüldüğü mevsim olma itibari ile tedbirlerin sıklaştırılması çok önemlidir. Meslektaşlarımızın, kişisel tedbirleri almaları konusunda dikkatli ve bilinçli davranmaya ve özellikle de kamusal ve kurumsal sorumluluk nedeniyle Sağlık Bakanlığı‘nı göreve çağırıyor, tedavisi olmayan bu hastalığın korunma tedbirlerinin sıklaştırılmasının önemine dikkat çekiyoruz.
TMMOB
HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI


