İMO: "KANDAN KINA YAKILMAZ"

Daha önce Şırnak‘ta, şimdi Hakkari‘de peş peşe gerçekleştirilen saldırılar sonucunda onlarca askerimizin öldürülmesini lanetliyor, saldırıları şiddetle protesto ediyoruz.

Kınamanın, protesto etmenin kifayetsiz kaldığının da farkındayız. Ölümle sonuçlanan her olaydan sonra açıklama yapmakla yetinmenin çaresizliği içindeyiz.

Bu çaresizlik barış isteyen, silahların hiç çıkarılmamacısına toprağa gömülmesini talep eden bizleri umutsuzluğa sevk ediyor. Sıkılan her kurşun, kaybedilen her can, bu topraklarda barış umudunu azaltmakta, barış umudu azaldıkça, çatışmalar, saldırılar çoğalmaktadır.

Son birkaç yıldır şiddetin yeniden tırmanışa geçtiği görülmektedir. Patlayan her silah toplumsal gerginliği artırıcı etki yaratmaktadır. Bütün bu gelişmeler, Kürt sorununun barışçıl çözümünü hedefleyen yaklaşımların inandırıcılığını kaybetmesine yol açmakta, barış çağrısını etkisizleştirmektedir.

Neredeyse 30 yıla yaklaşan çatışma ortamının sonuç alıcı olmadığını anlamak için daha kaç insanımızın ölmesi gerekmektedir? Bu soruyu her kim kendisine sorarsa sorsun, aynı yanıta ulaşması kaçınılmazdır. Silah sesleri kesilmeden kalıcı barışın tesis edilmesi, kan durmadan demokratik hakların tartışılması ne yazık ki mümkün olmaktan çıkmakta, şiddet, siyaseti devre dışı bırakmaktadır.

Son günlerde yoğunlaşan saldırıları tek bir pencereden bakarak değerlendirmek mümkün değildir. Sorunun gelip dayandığı nokta hak ve özgürlük talebiyle ilgili sınırı çoktan geçmiştir. Türkiye, Ortadoğu batağına çekilmek istenmektedir. Duyulan ses, sadece silahların değil, Büyük Ortadoğu Projesi adımlarının sesidir.

Çatışma ortamından kendi siyasal beklentileri doğrultusunda sonuç almaya çalışanlar, sorunlarını silahla, kanla çözmek isteyenler çok iyi bilsinler ki "kandan kına yakılmaz."

Taner Yüzgeç