İMO: ÖZEL ŞİRKETLERİN ELİNDE BİR SİLAHA DÖNÜŞEN SİYANÜRLE MADEN ARAMALARINA SON VERİLSİN

13.05.2011

İnşaat Mühendisleri Odası, Eti Gümüş A. Ş.’nin maden işletmesinde meydana gelen baraj yıkımıyla ilgili 12 Mayıs 2011 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.

Özel şirketlerin elinde bir silaha dönüşen siyanürle maden aramalarına son verilsin

Geçtiğimiz hafta (7 Mayıs 2011 tarihinde) Kütahya‘nın Gümüş köyü yakınlarında bulunan Eti Gümüş A.Ş maden işletmesine ait atık depolama tesisinde iki ile üç numaralı havuz arasındaki setin kısmen yıkılması nedeniyle atık malzemeler taşarak bir numaralı havuza akmış, bir numaralı sette aşırı yük nedeniyle ciddi risk meydana gelmiş ve meslek odaları, bilim insanları ve yöre halkının baskıları sonucu işletmede üretim geçici olarak durdurulmuştu.

Sürekli zehirli atık tehdidi altında yaşayan bölge insanlarının tedirginliği bu olaydan sonra bir kat daha artmışken ve Türkiye kamuoyunun kaygılı bekleyişi sürmekteyken, yetkililer bölge insanını ve doğayı oluşacak risklerden koruyacak tedbirleri almak yerine "vatandaş endişe etmesin" gibi açıklamalarla yetinmişlerdir.

TMMOB‘ye bağlı Odalar, bilim insanları ve uzmanlar tarafından bölgede yaşayan insanların ve diğer canlıların büyük risk altında olduğu ifade edilmesine rağmen gerekli önlemleri almayan siyasi erk olası bir felaketten sorumlu olacaktır.

Kütahya‘da Eti Gümüş A. Ş.‘de yaşananlar ülkemizde siyanürle maden üretimine devam edildiği ve maden işletmeleri özelleştirildiği sürece sürekli bu gibi felaketlerle karşı karşıya kalacağımızı göstermiştir. Bergama, Uşak, Erzincan, Gümüşhane ve daha başka bölgelerimizde de siyanürle maden araması ve üretimi devam ediyor ve bu madenler de özel şirketler tarafından işletiliyor. Siyanürle maden aramanın her an büyük felaketlere gebe olduğunun bilinmesine rağmen bu işletmelerin bir de özel sermayeye devredilmesi riskin boyutlarını arttırmaktadır. 2003 yılında özelleştirilen Eti Gümüş A.Ş‘ nin, gerekli önlemleri almadan üretim kapasitesini iki katına çıkarması bu kaygının ne kadar yerinde olduğunun bir göstergesidir.

Siyanürle maden arama ve üretmenin çevreye, doğaya, insana verdiği bilinen zararlarının yanı sıra özellikle tehlikeli atık depolama tesislerinde ortaya çıkan yapısal kusurlar tehlikeyi olağan üstü arttırmaktadır.

Tehlikeli atık depolama tesislerinde ortaya çıkabilecek yapısal kusurların önlenebilmesinin yegane koşulu yapı üretim sürecinin ciddi şekilde denetlenmesinden geçmektedir. Bu gün ülkemizde sadece konut tipi özel yapılar yapı denetimi sistemi ile denetlenmektedir. Kamu yapıları, su yapıları, tehlikeli atık depolama tesisleri vb.lerinin denetlenebilmesi için gerekli mevzuat ve mekanizmalar oluşturulmamıştır.

Eti Gümüş A.Ş. maden işletmesinin baraj setlerinin neden yıkıldığı, yapım sürecinde göz ardı edilen eksikliklerin neler olduğu, setlerin yapımında üretim sürecinin denetlenip denetlenmediği acilen cevaplanması gereken sorulardır. Tüm tehlikeli atık depolama tesisleri bu çerçevede uzmanlar ve bilim insanları tarafından incelemeye tabi tutulmalı ve inceleme sonucuna göre eksikleri giderilmeden üretim yapmalarına müsaade edilmemelidir.

İnsan hayatına, doğaya, çevreye büyük boyutlarda zarar veren siyanür kullanımı denetlenmeyen özel şirketlerin elinde bir silaha dönüşmektedir. Maden arama ve üretiminde siyanür kullanımını yasaklamayan, denetlemeyen ve gerekli önlemleri almayan siyasi iktidar olası bir felaketten sorumlu olacaktır.