İMO: "SORUMLULAR IRKÇI-ŞOVEN ORTAMI YARATANLARDIR"

Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Birgün gazetesi yazarı Hrant Dink‘in katledilmesini kınıyor ve olayın ardındaki sis perdesinin bir an önce aralanmasını istiyoruz.

Türkiye uzun süredir ırkçı-şoven bir iklimin etkisinde bulunuyor. Katilin kısa sürede tespit edilmesi ve yakalanması belki de bu cinayetin en önemsiz halkasıdır. Düşmanlıktan ve kandan beslenen siyasal-kültürel atmosferin katil ya da katilleri yaratması kadar doğal ne olabilir. Türkiye ne yazık ki tahammülsüzlüğün, şiddetin, kendisi gibi düşünmeyenlere hayat hakkı tanımayan faşizan bir anlayışın etkisi altındadır ve ilginç ki bu olumsuzluklar insanlığın başına bela olan milliyetçilikle meşrulaştırılmaya çalışılmaktadır. Tarihsel süreç göstermiştir ki, milliyetçilik ve kafatasçılıkla beslenen saldırganlık adeta veba gibidir. Tetikçinin yakalanması sevindiricidir ama asıl önemli olan tetiği çektiren zihniyetin deşifre ve tecrit edilmesidir.

Türkiye‘nin cinayet sonrası tepkisi inandırıcılıktan uzaktır. Resmi ideoloji dışında görüş ve düşüncelerini açıklayanlara karşı girişilen toplumsal linç karşısında sessiz kalan, Hrant Dink‘in yargılanması sırasında ırkçı kalkışmanın geldiği tehlikeyi noktayı görmezden gelen, 301. maddeden yargılananlara karşı bilfiil şiddet uygulanmasına göz yuman, yaşananları adli vaka gibi algılayanlar şimdi Dink‘in ardından gözyaşı döküyorlar.

Hrant Dink‘e kurşun sıkan "küçük katilin" yetiştiği siyasal ortamı, ırkçı, milliyetçi, dinci dernek ve oluşumları "ulusalcılık" adıyla meşrulaştıranlar, insan hak ve özgürlüklerini ulusal çıkarlara aykırı diyerek bastırmaya çalışanlar, her türlü hak talebini ülkenin bölüneceği paranoyasıyla reddedenlerin gözyaşları nasıl inandırıcı olabilir ki? Hrant Dink‘in ardından eğer bu çevreler gözyaşı döküyor ve üzülüyorsa, bizler üzülmemeyi ve gözyaşı dökmemeyi yeğliyoruz. Kurtlar Vadisi‘nin katil yetiştiren bir okula dönüştüğünü görenlerin ama aynı medya grubuna mensup olunduğu için tehlikeyi yok sayanların şimdi kaleme aldıkları süslü süslü yazılar bize hiç inandırıcı gelmiyor. Tıpkı Kurtlar Vadisi gibi Dink‘in katledilmesinin de bir reyting malzemesi gibi algılandığını hissediyoruz. Asıl bu his bizleri rahatsız ediyor.

Tüm inşaat mühendislerini yarınki cenaze törenine katılmaya çağırıyoruz. Cenazede sessiz olacağız. Bu sessizlik katillerle birlikte, inandırıcılıklarını yitirenlere bir yanıt olacaktır.

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI