İMO'DAN GÖKÇEK'E ÇAĞRI: "İSTİFA ERDEMDİR; BİR GÜN BİLE O KOLTUKTA OTURMAYIN!"

03.08.2007

İnşaat Mühendisleri Odası, Ankara'nın su sorunu ile ilgili olarak 2 Ağustos 2007 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.

Ankara‘da su kesintileri başladı. Kente dönüşümlü su veriliyor. Kenti besleyen barajlardaki su seviyenin düşmesi nedeniyle bazı kentlerimizde de kimi önlemler alındı ama yalnızca Ankara‘da kesintiye gidiliyor. Kesintiye gidilmesinin, su tasarrufu sağlayıp sağlamayacağı noktasında farklı görüşler bulunsa da Ankara Büyükşehir Belediyesi‘nin bu konuda kelimenin tam anlamıyla sınıfta kaldığı açıktır.

Ankara kent yönetimi ne yazık ki ufku dar, geleceği görmekten aciz, yanlış yatırımlara yönelen bir anlayışın hâkimiyetindedir. Bugün yaşadığımız sorun ve sıkıntıların kaynağı bu noktadır. Ankara Melih Gökçek‘in işbaşında kaldığı dönemde kültürel zenginliğinden, rahat ve yaşanılması en kolay büyük kent olma özelliğinden hızla uzaklaşmış, su kesintisiyle birlikte adeta büyük bir köy haline gelmiştir.

Ankara‘yı su kesintisi noktasına sürükleyen süreçle ilgili belge ve bilgiler gün yüzüne çıktıkça, nasıl basiretsiz bir yönetim anlayışıyla karşı karşıya kaldığımız daha net anlaşılmaktadır. 2 Ağustos 2007 tarihli Hürriyet gazetesinde yayınlanan belge, Ankara‘nın susuz bırakılmasının nedenini resmeden önemdedir. Bu belge, hem Ankara kent tarihinde hem de Melih Gökçek‘in kişisel öyküsünde alacak kara bir leke olarak kalacaktır.

Hürriyet gazetesinde yayınlanan belgede DSİ Genel Müdürlüğü‘nün analiz ve öngörüleri çerçevesinde önerdiği İçmesuyu 2. Merhale Projesi‘ndeki gecikmenin, bizzat Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek‘in suyu öncelikli yatırım olarak görmemesinden kaynaklandığını gösteriyor. DSİ‘nin görüşü doğrultusunda Hazine Müsteşarlığı‘ndan gelen yatırım teklifine Gökçek‘in, "Borç stoklarımızı arttırmak istemiyoruz. Bizim önceliğimiz içmesuyu değil, metro projesi. Finansman kaynaklarımızı öncelikli projemiz olan metroya ayıracağız" şeklinde yanıt verdiği anlaşılıyor.

Gökçek şimdi kendi hatasını, "Allahın işi, yağmur yağmadı" diyerek ört bas etmeye, sorumluluktan kurtarmaya çalışmakta, telafisi mümkün olmayan sonuçların açığa çıkmaması için, okulların geç açılması gibi tuhaf önerilerde bulunmaktadır.

Gökçek, Ankara‘yı susuz bırakmasının bedelini ödemek zorundadır. Hürriyet gazetesinin ortaya çıkardığı ibret belgesini karartmak, yok saymak olanaksızdır. Gökçek kente, kentliye karşı suç işlemiştir. Susuzluğun olumsuz sonuçlarının vebali ağır olur. Gökçek‘in paniği bu yüzdendir. Gökçek‘in yapacağı tek şey, hemen istifa etmektir. İstifa erdemdir; bir gün bile o koltukta oturmaması gerekmektedir.

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI