KAMUDA TOPLU GÖRÜŞME SÜRECİNE İLİŞKİN ODA AÇIKLAMALARI
Kamu çalışanları ile hükümet arasında başlayan toplu görüşme süreciyle ilgili olarak odalar birer basın açıklaması yaptı.
EMO‘DAN KAMU EMEKÇİLERİNE DESTEK
12 Mart askeri muhtırasının ardından yapılan Anayasa değişikliği ile sendikal hakları yok edilen kamu emekçileri, yıllardır bedel ödeyerek sendikal haklarını kazanma mücadelesi yürütmektedirler. Gelinen noktada kamu emekçilerine içi boş bir sendika olanağı tanınmış, toplusözleşme ve grev hakkı verilmemiştir. Ülkemizde kamu çalışanlarının sendikal örgütlenme hakkının kazanılmasında başı çeken Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) toplusözleşme ve grev hakkı için mücadelesini sürdürmektedir. Eşit ilişkilerden yoksun olması nedeniyle çalışanlar aleyhine toplu görüşme adı altında işletilen sürece karşı KESK‘in toplusözleşme talebinin görmezden gelinmesi ve kamu çalışanlarının kitlesel eylemlerle ortaya koydukları bu talebin yok sayılması mümkün değildir. KESK‘in sürdürdüğü mücadele üzerinden kazanılan hakları kullanırken bile siyasal iktidara sırtlarını dayayanların emek mücadelesini sürdüremeyecekleri bilinmelidir.
Ekonomik kriz nedeniyle sermaye kesimine dönük teşvik paketleri açıklayan AKP Hükümeti, çalışanlara açlık ve yoksulluk sınırındaki ücretleri reva görmektedir. Yıllardır enflasyonla mücadele adı altında sosyal refah payı verilmeyen ve reel olarak ücretleri gerileyen kamu çalışanları, krizin faturasını üstlenmeye zorlanmaktadır.
AB‘ye uyum yasaları adı altında pek çok serbest piyasa düzenlemesini TBMM‘den geçiren Hükümet, konu çalışanların hakları ve örgütlenme hakkı olduğunda Avrupa ülkelerini örnek almamakta, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmelerinde yer alan hakları tanımamaktadır. AB‘ye uyum sürecinde verilen taahhütler doğrultusunda hazırlanan yasa tasarıları arasında grevli, toplu sözleşmeli bir Sendika Yasası nedense gündeme getirilmemektedir.
Üyelerinin bir kısmı kamuda çalışan Elektrik Mühendisleri Odası olarak kamu çalışanlarına toplusözleşme ve grev içeren sendika hakkının tanınmasını, krizin faturasının çalışan kesimlere ödettirilmesi anlayışına son verilmesini talep ediyoruz. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu‘nun sürdürdüğü mücadeleyi selamlıyoruz.
TMMOB
ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI
41. DÖNEM YÖNETİM KURULU
22.08.2009
İMO: GREVLİ TOPLU SÖZLEŞMELİ SENDİKAL HAK TALEBİ
ŞİMDİ DAHA GÜÇLÜ, DAHA KİTLESEL!
Kamu çalışanlarına gelecek yıl yapılacak zam oranlarını belirlemek amacıyla hükümet ile kamu çalışanları konfederasyonları arasında toplu görüşe süreci başladı. Açık ki hükümet ekonomik krizi, bütçe açığını, "harcama disiplinini" bahane olarak öne sürecek ve kamu emekçilerinin talep ettiği zammı yapmayacak. Kamu emekçilerinin ücretlerinde insanca yaşamak için gerekli iyileştirmenin yapılması doğrultusundaki talebi her yıl olduğu gibi bu yıl da karşılığını bulamayacak ve görüşmeler hükümetin istediği şekilde sona erecek.
Toplu görüşme sürecinin böyle cereyan edeceğini tahmin etmek için kâhin olmaya gerek yok. Çünkü toplu görüşme dönemine geçildiği 2002 yılından bu yana kamu emekçileri istedi, hükümet vermedi; son söz daima hükümetin oldu. Hükümet kamu emekçilerine ne kadar bir zam öngörüyorsa, toplu görüşme masasında bağıtlanan oran o oldu.
4688 sayılı Kamu görevlileri Sendikaları Yasası mevcudiyetini koruduğu, yasa demokratikleştirilmediği, toplu görüşme yerine toplu sözleşme hükmü getirilmediği, çalışanlara grev hakkı tanınmadığı sürece bu düzen böyle gidecek, iki milyonu aşkın kamu çalışanı açlık sınırında yaşamaya devam edecektir. Zaten görüşmeler başlamadan önce hükümet 2010 yılı için yüzde 5 ya da yüzde 5,5 zam yapılacağını duyurmuş, toplu görüşme sürecini başlamadan bitirmişti.
O halde neredeyse bir ortaoyununa dönen toplu görüşme sürecinde rol almaya çalışmak neden? Hükümetin kamu çalışanları konfederasyonları ile masa başında görüntü vererek açlığa mahkûm eden zam oranlarını meşrulaştırmasına destek neden?
Bu soruların yanıtını elbette kamu emekçileri verecektir ama üyelerinin neredeyse yarısını kamu kesiminde çalışan inşaat mühendislerinin oluşturduğu İnşaat Mühendisleri Odası, başlayan toplu görüşme sürecinde, grevli toplu sözleşmeli sendikal hak talebinin daha güçlü, daha kitlesel dile getirilmesi gerektiğini savunmaktadır.
Siyasi iktidar mevcut yasayı bu talep çerçevesinde ele alıp düzenlemeli, kamu emekçilerinin iyileştirme ve ücret zammı taleplerini karşılamalı, hak kayıplarını gidermeli, tüm çalışanlara insanca yaşayacakları bir ücret vermelidir.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI TOPLU SÖZLEŞME HAKKI İÇİN MÜCADELE EDEN KAMU EMEKÇİLERİYLE DAYANIŞMA İÇERİSİNDEDİR
Hükümetin özgürlükler ve demokrasi konusundaki anlayışı yine emekçilerin örgütlenme ve toplu sözleşme haklarının kısıtlandığı bir düzlemde sınanmakta, AKP kamu emekçilerinin emek ve demokrasi taleplerine bir kez daha kulaklarını tıkamaktadır.
Yıllardır "toplu görüşme" adı altında tek yanlı bir oyun sahneye konulmakta, kamu emekçilerinin yaşam standardı her yıl daha da geriletilmektedir..
Bu yıl da aynı oyun tekrarlanmış ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) "Toplu İş Sözleşmesi‘ni içermeyen toplu görüşme meşru değildir." diyerek ve sözünü sokakta söyleyeceğini ifade ederek masadan kalkmıştır.
KESK‘in tutumu kuşkusuz doğrudur. Zira, kamu emekçilerinin ihtiyacı insanca yaşama standartlarının hayata geçirilmesi ve Toplu İş Sözleşmesi (TİS) hakkının tanınmasıdır.
Hükümetin bu konuda takındığı tavır demokrasiye bakış açısını tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermektedir. AİHM‘in bu konuda kamu emekçilerinin istemi yönünde kararı olmasına rağmen, AKP hükümeti kendisinden önceki hükümetlerin yaptığı gibi bu talebin karşısında totaliter bir rejimin sözcülüğünü yapmaktadır. AKP iktidarı kamu çalışanlarının anayasal haklarını gasp etmekte ve uluslar arası hukuk kurallarını ihlal etmektedir.
TMMOB Makina Mühendisleri Odası bundan önce olduğu gibi, şimdi ve bundan sonra da emek ve demokrasi mücadelesini yürüten KESK ile dayanışma içerisinde olacak, kamu emekçilerini bu mücadelede yalnız bırakmayacaktır.
Emin KORAMAZ
TMMOB Makina Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu Başkanı