KOCAELİ'NDEN: 12 EYLÜL ANAYASASINA DA AKP'NİN ANAYASASINA DA HAYIR

08.09.2010

TTB, Eğitim-SEN, BES, YAPI-YOL-SEN, ESM,Birleşik Metal İş, GENEL-İŞ, DEV SAĞLIK-İŞ, EMEKLİSEN TEKSİF İŞ Kocaeli Şubeleri, TARIM ORKAM SEN, BTS, Kocaeli İl Temsilcilikleri, Alevi Kültür Dernekleri, Dersimliler Derneği, Altı Nokta Körler Derneği, Artvinliler Derneği, Kocaeli Eczacılar Odası ve TMMOB Kocaeli İKK, 7 Eylül 2010 tarihinde referandumla ilgili ortak bir basın açıklaması yaparak "12 Eylül Anayasası'na da AKP Anayasası'na da Hayır" dedi.

12 Eylül Anayasasına da AKP‘nin Anayasasına da HAYIR diyoruz!

Büyük gürültüler eşliğinde yürütülen referandum tartışmaları, toplumun örgütlü ya da örgütsüz tüm kesimleri gibi, emekçileri, emek örgütlerini, meslek örgütlerini ve demokratik kitle örgütlerini de etkisi altına almıştır. Referandum tartışmaları üzerinden bir kez daha emekçiler bölünmeye ve egemen politikalara yedeklenmeye çalışılmaktadır. Bu noktada temsil ettikleri sınıfın öz örgütleri olarak sendikaların, meslek örgütlerinin, demokratik kitle örgütlerinin referandum gibi önemli bir sorunda emekçilerin ihtiyaçları yönünden taraf olmaları, aynı zamanda tarihsel bir sorumluluktur.

Büyük bir "demokratikleşme" paketi olarak sunulan anayasa değişiklikleri, emekçilerin çıkarlarını gerçekte iyileştirmemektedir.

12 Eylül rejiminin Türkiye kapitalizminin son dönem ihtiyaçları doğrultusunda restorasyonu olarak görülebilecek söz konusu değişiklikler, 12 Eylül rejiminin özünü değiştirmemekte, 12 Eylül‘ün demokratik katılım yollarını kapatan tüm kurumlarını korumakta, 12 Eylül askeri darbesinin gerçekleştirilmesine zemin hazırlayan sınıf kesimlerinin bugünkü çıkarlarıyla da örtüşmektedir.

AKP Hükümeti, özellikle emekçileri ve onların örgütlerini yanına alarak, onları emek karşıtı yeni saldırı politikalarına dayanak olarak kullanmak istemekte ve saldırılarını meşrulaştırmanın yollarını aramaktadır. Bu çerçevede, Anayasa değişikliklerinde ülkenin en önemli sorunlarının çözümüne hizmet edecek herhangi bir yenilik yoktur. Daha da ötesi, 12 Eylül askeri rejiminin örgütlenmeye ilişkin getirdiği yasakçı çerçeve korunmakta, örgütlenme yasakları sürdürülmektedir.

AKP Hükümeti Anayasa değişiklik paketini, kendisinin ve yıllardır temsil ettiği sınıfların siyasal ihtiyaçlarına ve beklentilerine göre hazırlamış, halkın acil sorunlarına hiç değinmemiş, 12 Eylül Anayasasının koyduğu yasakları koruduğu gibi, özellikle sendikal hak ve özgürlükler konusunda mevcut durumun bile gerisinde düzenlemeler yapmıştır.

Önceki hükümetler tarafından da neo-liberal politikalara uygun olarak defalarca değiştirilen 12 Eylül Anayasası halkçı ve demokratik bir içerik kazanmadı. AKP, sendikaları, meslek örgütlerini, demokrasi güçlerini ve tüm muhalefet güçlerini yok sayarak, 12 Eylül Anayasası‘nın antidemokratik seçim yasalarıyla elde ettiği meclis çoğunluğuna dayanarak hazırladığı değişiklik paketini, demokratikleşmede büyük adım, 12 Eylül ile hesaplaşma olarak sunmaktadır.

 Oysa değişiklik paketinin özü de 12 Eylül düzeninin yenilenerek sürmesini sağlamaktır. 12 Eylülcüler 24 Ocak 1980 kararlarını hayata geçirerek serbest piyasa düzeninin, özelleştirmelerin önünü açmış, sermaye egemenliğinin geliştirilmesini sağlamışlardır. Bu politikaların kararlı bir uygulayıcısı olan AKP hükümeti, yeni değişikliklerle, "kamu yararı" denetiminden kaçarak özelleştirmelerin ve sermaye egemenliğinin önündeki bütün engellerin temizlenmesini amaçlamakta; halkın güvenceli iş, insanca yaşam, yaşanabilir bir doğa haklarına saldırmaktadır.

Sendikal hak ve özgürlükleri güvence altına almak ve geliştirmek için yapılması gereken onca düzenleme varken Anayasa değişikliği ile birden çok sendikaya üye olmanın önü açılarak sendikaların ‘yetki tartışması‘üzerinden karşı karşıya gelmelerini sağlamak, işveren ve hükümet güdümlü sendikacılığı güçlendirmek amaçlanmaktadır. Yine kamu emekçilerine toplu sözleşme hakkı tanındığı iddia edilerek, grevsiz sendika ve toplu sözleşme hakkının olamayacağı gerçeği göz ardı edilmektedir. Kamu emekçilerine grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı tanınmadığı gibi, mevcut 12 Eylül Anayasasını bile aşan bir düzenleme yapılarak, uğruna yıllarca mücadele edilen ve bedeller ödenen "grev hakkı", zorunlu tahkim sistemi üzerinden açıkça yasaklanmaktadır.

İşçilerle patronların ve hükümetlerin arasındaki çeşitli uzlaşmazlıkların "işbirliği içinde" çözüm yeri olarak sunulan "Ekonomik Sosyal Konsey" anayasal bir kurum haline getirilerek, çalışma ilişkilerindeki korporatist yapı daha da güçlendirilmektedir.

Bu tür yapılar üzerinden patronların ve hükümetlerin geniş emekçi kesimlerini daha da dışlamalarının, patronların ve hükümet temsilcilerinin oylarıyla istedikleri kararları çıkarmalarının ve sonuç olarak halkın demokratik siyasal yollardan karar süreçlerini etkileme kanallarının kapatılmasının önü açılmaktadır.

Türkiye‘nin ihtiyacı temel hak ve özgürlükleri, halkların kardeşçe bir arada yaşamasını  güvenceye alan, yasakları kaldıran demokratik bir Anayasadır. Çalışma hakkı başta olmak üzere, iş güvencesi, sağlık, eğitim, konut, örgütlenme, siyaset yapma hakkı öncelikle güvenceye alınmalıdır. Sendikal hak ve özgürlükler herhangi bir kısıtlamaya gidilmeden tanınmalı; özelleştirme, esnek çalışma ve taşeronlaştırma yasaklanmalıdır. İşkolu barajı, noter şartı ve grev yasaklarını kaldırarak sınırsız örgütlenme, toplusözleşme ve grev hakkını da içeren, yeni ve demokratik bir anayasa yapılmadıkça demokratikleşmeden bahsetmek mümkün değildir.

Sonuç olarak belirtmek isteriz ki, emekçilerin çıkarlarının dışında bir demokrasi algısı, bizim açımızdan kabul edilebilir değildir. Bize göre, Ankara‘nın ayazında direnen TEKEL işçilerine gaz ve copla saldırıyı reva gören, maden ocaklarında iş cinayetleri sonucu yaşamını yitiren işçilerin ölümüne "kader" diyen, ataması yapılmayan öğretmenleri "öğretmen olamayanlar" diyerek aşağılayan ve referandum sürecinde "memur" sözcüğünü bir aşağılama ifadesi olarak kullanan anlayıştan emekçilerin yararına bir adım beklemek mümkün değildir.

Kaldı ki, Anayasa paketinin hazırlanma süreci, amacı ve içeriği bu gerçeği bir kez daha teyit etmiştir. Toplumun en geniş kesimini oluşturan emekçiler açısından herhangi bir olumlu düzenleme içermeyen, demokratikleşmeden ziyade AKP hükümetinin ve sermaye çevrelerinin ihtiyaçlarına hitap eden bu Anayasa değişikliğine emek örgütlerinin ve emekçilerin "evet" demesi beklenemez.

Unutulmamalıdır ki karşımızda 8 yıllık izlediği programla emek ve emekçi düşmanı kimliğini ispatlamış bir iktidar vardır. Mevcut haliyle

12 Eylül‘de pakete evet demek, aynı zamanda AKP‘nin 8 yıllık emek düşmanı politikalarını onaylamak ve 12 Eylül 2010 sonrasında da emek karşıtı saldırı programını güçlendirmesinin önünü açmak anlamı taşımaktadır.

Bu çerçevede bizler, sendika ve odalarda çalışan uzmanlar, sendika ve emek alanına yönelik olarak çalışmalar yapan bilim insanları olarak, emek ve meslek örgütleri olarak, demokratik kitle örgütleri ve iş yeri temsilcileri olarak emekçilerin ve toplumun diğer ezilen kesimlerinin taleplerini içermediği, onların yaşamlarında gerçek ve somut iyileştirmeler sağlamadığı için, referandumda HAYIR diyoruz. 12 Eylül‘de yapılacak anayasa değişiklik paketine ‘hayır‘ demek; hem 12 Eylül Anayasası‘na hem AKP Anayasası‘na ve 8 yıllık AKP iktidarının uygulamalarına ‘hayır‘ demektir. Eşitliği, özgürlüğü ve demokrasiyi esas alan yeni bir anayasa ihtiyaçtır. Kuşkusuz bu anayasa emekçilerin ve ezilenlerin mücadelesinin ürünü olacaktır. Bizler böyle bir anayasa ve fiili kazanımlar için mücadele edeceğiz.

Taşeronlaştırmanın yasaklanması, grev hakkının koşulsuz tanınması, sendikal örgütlenme önündeki engellerin kaldırılması, seçim barajının düşürülmesi, söz, basın ve örgütlenme özgürlüğünün sağlanması, esnek çalışmanın yasaklanmasını, YÖK, RTÜK, MGK‘nın kaldırılması, Özerk Üniversite, Kurucu Meclis, Demokratik Anayasa, İnsan Hakları, Özgürlükler için özcesi eşit özgür bir ülkenin önünü açmak için Kocaeli halkını 12 Eylül Anayasasına da AKP‘nin aldatmacasına da HAYIR demeye referandumda hayır oyu kullanmaya çağırıyoruz.!

İMZACILAR

TMMOB İKK, TTB, EĞİTİM-SEN, BES, YAPI-YOL-SEN, ESM BİRLEŞİK METAL İŞ, GENEL-İŞ, DEV SAĞLIK-İŞ, EMEKLİSEN TEKSİF İŞ KOCAELİ ŞUBELERİ TARIM ORKAM SEN, BTS, KOCAELİ İL TEMSİLCİLİKLERİ,  ALEVİ KÜLTÜR DERNEKLERİ, DERSİMLİLER DERNEĞİ, ALTI NOKTA KÖRLER DERBEĞİ, ARTVİNLİLER DERNEĞİ, KOCAELİ ECZACILAR ODASI