METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI: "YAĞIŞ UYARILARI YER, MİKTAR VE ZAMAN BELİRTEREK YAPILMALI"
Meteoroloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Diren, sel felaketlerinde can ve mal kaybının önlenebilmesi için yağış uyarılarının yer, miktar, zaman ve olasılık belirtilerek yapılmasının önemine değinerek, "Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü yetkili mercilere belirttiğimiz şekliyle bir uyarı yapmış ise bu uyarıyı kimlere yaptığını ve içeriğini açıklamak durumundadır. Aksi taktirde yaşanan felaketteki can ve mal kayıpları konusunda zan altındadır" dedi. Diren, 2 Kasım 2006 tarihinde konuya ilişkin bir basın açıklaması yaptı.
Birkaç gündür devam eden yağışlar, İstanbul, Akdeniz Bölgesi ve Güneydoğu‘da onlarca insanın yaşamını yitirmesine ve büyük çaplı mal kayıplarına neden olmuştur.
Meteorolojik karakterli doğal afetleri diğer afetlerden ayıran en önemli özellik, öncesinde tespit edilerek, alınacak önlemlerle zararlarının en aza indirilebilmesine olanak tanımasıdır. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü (DMİ)‘nden yapılan açıklamalarda etkili yağış uyarısı verildiği belirtilmektedir. Ancak verilen uyarı her zaman olduğu gibi yine genel bir uyarıdır. Yine belirtiyoruz uyarılar, yer, miktar, zaman ve olasılık belirtilerek yapılmalıdır. Eğer Meteoroloji Genel Müdürlüğü yetkili mercilere belirttiğimiz şekliyle bir uyarı yapmış ise bu uyarıyı kimlere yaptığını ve içeriğini açıklamak durumundadır. Aksi taktirde yaşanan felaketteki can ve mal kayıpları konusunda zan altındadır.
Meteoroloji radarları özellikle ani gelişen fırtına, yağış ve hortum gibi olumsuz hava şartlarının birkaç saat öncesinden tespit edilebilmesine olanak tanırlar. Ancak İstanbul radarının kurulduğundan beri kayda değer somut bir ürünü bulunmamaktadır. Öte yandan, Türkiye‘nin sadece kuzey batı kısmı meteoroloji radarlarının kapsama alanı içindedir. Akdeniz, Güneydoğu, Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz bölgeleri radarlarla donatılmamıştır. Ancak DMİ‘nin yeni radarlar konusunda da herhangi bir girişimi yoktur. Bunun nedeni eğer kaynak eksikliği deniyor ise son beş yılda kendisine ayrılan bütçenin ne kadarını geri iade ettiğini açıklamak zorundadır. Şu anda radarlar konusunda uzman kadrosunun çok önemli bir kısmı, siyasi atamalar ve keyfi uygulamalar sonucunda ya küsmüş ya da kurumu terk etmek zorunda kalmıştır. Yani radarların kurulmasında kilit rol oynayacak, işletilmesinden sorumlu olacak, ürünlerini orta koyacak personeli ne yazık ki çok yetersizdir. Bunun sorumluları, meslekten olmayan, dolayısıyla vizyon eksikliği bulunan üst düzey yönetimidir, çalışanlar değil.
Yurdun büyük bölümünde yaşanan son sel felaketlerinin bir diğer sorumlusu çarpık kentleşmedir. Düşen yağış miktarlarına bakıldığında veriler, çok da olağanüstü durumları göstermemektedir. Miktar fazla değildir ancak çok kısa sürede düşmüş olması, çarpık kentleşme, uyarı eksikliği ve önlem alınmada geç kalınması maalesef doğal bir meteorolojik olayın afete dönüşmesine yol açmıştır. Daha önce de defalarca ifade ettik ve yine söylüyoruz. Benzer durumların yaşanmaması için;
-Bütün meteorolojik olaylar için erken uyarı merkezi oluşturularak, doğal
afetlerle ilgili bütün kurum ve kuruluşlar arasında gerekli koordinasyon sağlanmalıdır.
-Taşkın zararlarının belirlenmesi ve azaltılması amacıyla her türlü arazi
kullanım planı meteorolojik ve hidrolojik verilere göre hazırlanmalıdır.
-Birinci derecede taşkın riski bulunan alanlar tespit edilerek eğer yerleşim var ise yerleşim alanları zorunlu olarak taşınmalıdır.
-Sel ve taşkın yataklarındaki yapılaşmaya müsaade edilmemelidir ve bu tür alanlardaki yapılaşmalarda oluşacak zararların ödenmeyeceği kesin bir dille ifade edilmelidir.
-Taşkınların etkili olduğu kırsal kesimde bitki örtüsü korunarak geliştirilmesi sağlanmalıdır.
Mustafa DİREN
Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı