METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI'NDAN DÜNYA METEOROLOJİ GÜNÜ MESAJI

23.03.2007

Meteoroloji Mühendisleri Odası, 23 Mart Dünya Meteoroloji Günü dolayısıyla bir basın açıklaması yaptı.

KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİMİ
(23 MART DÜNYA METEOROLOJİ GÜNÜ)

Küresel iklim değişimi tüm dünyanın ortak sorunudur. Meteoroloji bilimi sorunun teknik boyutunu ve olası sonuçlarını tüm korkutuculuğu ile ortaya koymaktadır.

Küresel, İklim değişimi önlenebilir mi?
Küresel iklim değişimi, insan aktiviteleri sonucu atmosfere salınan sera gazları nedeniyle uzun vadede dünyaya ulaşan ve dünyadan kaçan enerji dengesinin bozulmasının bir yan etkisidir Bu nedenle sorunun önlenmesi yada sürecin yavaşlatılması önemli oranda (başta karbondioksit olmak üzere) sera gazı emisyonlarının azaltılması ile mümkündür.
Ancak ekonomik kaygıların ön planda olduğu kapitalist bir dünyada tamamen tüketime dayalı politikalarla sera gazı emisyonlarının azaltılması çok da mümkün değildir. Kyoto çözüm olmaktan çok uzaktır. Özünde sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik yöntemleri içermekle birlikte, uygulamada gelişmiş ülkelerin elinde hızla yeni bir sömürü aracı olma yolundadır. Kyoto‘nun bir türlü kayda değer bir yaptırım ortaya koyamaması, sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik pazarlanan ileri teknoloji yada emisyon ticareti bunun en önemli göstergeleridir.

İklim Değişimi ve Türkiye
Uygulamalara bakıldığında Türkiye hala yaklaşan felaketin yeterince farkında olmadığı izlenimi oluşmaktadır. 13 Şubat 2007‘de Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkilerinin araştırılması için Meclis‘te bir araştırma komisyonu kurulmuştur. Ancak şu ana kadar komisyon tarafından bu konuda Odamız görüşleri alınmamıştır. Komisyonun, Devlet meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü bünyesinde görüşlerine başvurduğu kişiler ise bir matematikçi ve bir makina mühendisidir. Görünüşe göre Komisyon, bu kurum bünyesinde çalışan yaklaşık 120 meteoroloji mühendisinin hiç birinden görüş alma gereği hissetmemiştir yada Kurum üst yönetiminin keyfi uygulamalarına bir yenisi daha eklenmiştir. Küresel İklim değişiminin Türkiye‘deki muhatabı meteoroloji mühendisleridir.

Halbuki IPCC(Intergovernmental Panel on Climate Change)‘nin iklim değişimi projeksiyonları Ülkemiz açısından geleceğe yönelik iç açıcı tablolar sunmamaktadır. Yağış rejimleri değişecek ve miktar azalacaktır. Buna bağlı olarak su stresi artacaktır. Yakın gelecekte sık sık kuraklıkların yaşanması büyük olasılıktır. Türkiye‘nin kaybedecek zamanı yoktur.

Sonuç olarak
Türkiye, senaryosunu gelişmiş ülkelerin yazdığı Kyoto oyununa gelmemelidir. Ancak iklim değişimini önlemeye yönelik her türlü tedbiri alması bir insanlık görevidir.

Kofi ANNAN artık küresel iklim değişimini tartışmanın anlamsız olduğunu asıl tartışılması gerekenin insanlığın bu değişime ne kadar hızlı ayak uydurabileceği noktasında olduğunu ifade etmektedir. Bu bağlamda Türkiye‘nin yapması gereken de, yeni iklim şartlarına uyum sağlayabilmek için gerekli plan ve uygulamaları bir an önce tespit edip hayata geçirmek olmalıdır. Özellikle gelecekte su ihtiyacının karşılanmasında sıkıntılar yaşanmaması için acilen nehir havzaları yönetimi anlayışının yerleştirilmesi zorunludur.

TMMOB METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU