MMO: İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ ALANINDAKİ SON DÜZENLEME YENİ İŞ KAZALARI VE İŞ CİNAYETLERİNE YOL AÇICI MAHİYETTEDİR

23.05.2018

Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Yener,  “İşyerlerinde İşveren veya İşveren Vekili Tarafından Yürütülecek İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” üzerine 23 Mayıs 2018 tarihinde yazılı bir açıklama gerçekleştirdi.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Alanındaki Son Düzenleme

Yeni İş Kazaları ve İş Cinayetlerine Yol Açıcı Mahiyettedir

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 21 Mayıs 2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlatılarak yürürlüğe giren “İşyerlerinde İşveren veya İşveren Vekili Tarafından Yürütülecek İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”te işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında yeni sorunlar oluşturacak önemli değişiklikler yapılmıştır.

Yönetmeliğin 1. maddesinin önceki halinde, “Bu Yönetmeliğin amacı; ondan az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin işveren veya işveren vekili tarafından yürütülebilmesine ilişkin usul ve esasları belirlemektir” deniliyordu. 10.09.2014 tarihli 6552 sayılı Kanun ile 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda yapılan değişiklik de göz önündebulundurularak Yönetmelikte yer alan “on” çalışan sayısı “elli” olarak değiştirilmiş ve yönetmelik 1-49 çalışanı bulunan işyerlerini kapsar hale getirilmiştir. Bu çerçevede 1-49 çalışanı olan işyerlerinde iş güvenliği uzmanlığı ve işyeri hekimliğini mesleği ne olursa olsun işveren veya işveren vekili yerine getirebilecektir.

SGK 2016 yılı verilerine göre 1-9 çalışanı bulunan toplam 1 milyon 504 bin 779 işyerinde çalışan 4 milyon 31 bin 476 sigortalıyı kapsayan yönetmelik, yeni haliyle toplam 1 milyon 749 bin 240 işletmenin yüzde 97,88’ini (1 milyon 714 bin 61 işyerini) ve toplam 13 milyon 775 bin 188 sigortalının 8 milyon 90 bin 942 sini (yüzde 58,74) ’ünü kapsar hale getirilmiştir.

Oysa 2016 yılında meydana gelen 286 bin 68 iş kazasının 87 bin 318’i (oran olarak yüzde 30,52’si)50’den az işçinin çalıştığı işyerlerinde meydana geldi. İş kazalarında yaşamını kaybeden 1.405 kişinin 855’i (oran olarak yüzde 60,85’i) İş Sağlığı Güvenliği Kurulu’nun kurulma zorunluluğu olmayan, son değişiklikle işyeri hekimi ve iş güvenliği hizmeti de alınmayacak olan 50 den az çalışanın bulunduğu işyerlerinde çalışıyordu.

İşyerinde işçi sağlığı ve güvenliğinin sağlanması yükümlülüğü elbette işverenin yükümlülüğüdür. Ancak, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda işverenlere rehberlik yapmakta olan İş Sağlığı Güvenliği Kurulları ile iş güvenliği mühendisleri/uzmanları ve işyeri hekimlerinin devreden çıkarılması ve bu hizmetin toplam 16 saat eğitim alacak olan işveren veya işveren vekilitarafından yürütülmesi mevcut sorunlara yeni hayati sorunlar ekleyecek, iş kazalarının, iş kazaları sonucu ölümlerin ve meslek hastalıklarının artmasına neden olacaktır.

Yönetmelikte yapılan bir diğer önemli değişiklik eğitim verecek kurum ve kuruluşlara yapılan eklemelerdir. “Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu ve bağlı odalar, Türkiye Belediyeler Birliği, işçi ve işveren kuruluşları, Milli Eğitim Bakanlığı ile üniversiteler” yönetmeliğe eklenirken konunun bilimsel mesleki tarafları olan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği-TMMOB’ye ve Türk Tabipler Birliği-TTB’ye yer verilmemiştir. Oysa işçi sağlığı ve iş güvenliği, tıp, mühendislik ve sosyal bilimler ile bağlantılı çok-bilimli bir alandır ve ne yazık ki bu disiplinler ile meslek örgütleri süreçten dışlanmaktadır. Bu noktada İSG mevzuatını sermaye çıkarlarının belirlediği şeklindeki görüşümüzü yinelemek durumundayız. Öyle ki İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası sorumlulukları işverenden çok uzmanlara ve hekimlere yüklemiştir. Tam zamanlı iş güvenliği mühendisliği dışlanmış, uzmanlar işverene bağımlı kılınmış, iş kazalarında işverenlerin sorumluluğu neredeyse kaldırılmıştır.

Bu noktada belirtmek isteriz, toplu iş cinayetlerine de dönüşen iş kazaları ve meslek hastalıkları, sermayenin azami kâr hırsı ve emek aleyhine politikalardan kaynaklanmaktadır. Serbestleştirme, özelleştirme, sendikasızlaştırma, taşeronlaştırma, esnek/güvencesiz istihdam biçimleri, çalışma koşullarının ağırlığı, kadın, genç, çocuk emeği sömürüsü ile kayıt dışı istihdam, iş kazaları ve meslek hastalıklarının artmasının başlıca nedenleri arasındadır.

Yönetmelik değişikliğiyle yetkilendirilen kuruluşlar arasında yer alan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği-TOBB Başkanının kısa bir süre önce genel kurullarında yaptığı konuşma bu gerçekliğin açıkça dile getirilişi olmuştur. “Kültürümüzde güzel bir söz var: ‘zorlaştırmayın, kolaylaştırın’. Biz de iş ve yatırım ortamı önündeki engelleri tespit edip, hükümetimizle birlikte kaldırdık. En çok şikâyet ettiğimiz konu olan, istihdam maliyetlerinin düşürülmesini sağladık. İş sağlığı ve güvenliği mevzuatı, KOBİ’lerimize büyük yükler getiriyordu, bunları kaldırttık.” Durum böyle ise yönetmeliğin 15. maddesindeki “Bu Yönetmelik hükümlerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür” ifadesinin herhalde “TOBB tarafından önerilen şekilde yürütülür” şeklinde değiştirilmesi de gerekir!

TMMOB Makine Mühendisleri Odası olarak işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin sermaye çevrelerinin çıkarlarına göre değil çalışanlardan yana, sendikalar, üniversiteler, TMMOB ve TTB’nin görüşleri ve kamusal denetim ekseninde düzenlenmeyi beklemediğini belirtmek istiyoruz. Aksi durumda iş kazaları ve iş kazası sonucu ölümler artarak devam edecektir. Aşağıdaki SGK verilerinden hareketle hazırladığımız 16 yıllık tablo bu konuda yeterince fikir vermektedir.

Yunus Yener
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı