"NÜKLEER SANTRALLERE HAYIR" MİTİNGİ/24 NİSAN 2011/İSTANBUL

25.04.2011

"NÜKLEER SANTRALLERE HAYIR" MİTİNGİ
24 NİSAN 2011 İSTANBUL

Nükleer Santrallara hayır diyenler,
Bu ülkenin geleceğine ve yaşama sahip çıkanlar
Hepinizi bu ülkenin mühendisleri, mimarları, şehir plancıları adına,
Örgütüm TMMOB adına,
Sevgiyle, saygıyla, dostlukla selamlıyorum.

Tüm dünyada nükleer santral teknolojisi terk edilirken, son olarak Japonya‘da yaşanan felaketle tehlikenin boyutları bir kez daha gözler önüne serilmişken, AKP nükleer santral macerasında ısrar ediyor.

Japonya Başbakanı yaşanan nükleer felaket için tüm dünyadan özür dilerken, dünya Fukuşima paniğinde iken, Çernobil daha unutulmamışken, nükleer santralleri piknik tüpüyle eşdeğer tutan AKP nükleer santral yapımındaki ısrarına devam ediyor.

AKP, TMMOB‘nin başvurusu ile yargı tarafından yönetmeliği durdurulan Akkuyu‘da nükleer santral kurulmasına yönelik olarak bu kez de Rusya ile devletlerarası anlaşmayı yürürlüğe koymuştur ve hayata geçirmek için adım atmaktadır.

Emperyalizmin enerji planlarının bölgemizdeki baş uygulayıcılarından olan siyasi iktidarın nükleer santral tercihinin siyasi bir tercih olduğu artık herkes tarafından bilinmektedir.

TMMOB hep söyledi: Ülkemizin "nükleer santrallerden elektrik üretme macerasına" atılmasına gerek yoktur. Bu çılgınlığa derhal son verilmelidir.

AKP, Mersin‘de toplanan, geleceği için el ele vererek kilometrelerce insan zinciri oluşturan on binlerin sesine kulak vermelidir. AKP, bugün burada nükleer santrallara karşı buluşan insanların sesine kulak vermelidir. AKP bu ülkenin mühendislerinin, mimarlarının sesine kulak vermelidir.

Çağrımız tüm dünyayadır: "Çernobil‘den sonra Fukuşima yaşanan son ders olsun. İnsanlığın geleceği açısından, nükleer santralleri kapatın."

Sevgili Arkadaşlar,

Derelerimiz özgür aksın diye HES‘lere karşı mücadele verenlerin sesini, İnay köylüsünün, Bergama köylüsünün sesi ile; onların sesini Akkuyu‘da, Sinop‘ta nükleer santralarla karşı direnenlerin sesi ile, onların sesini kadınların, gençlerin sesi ile, onların sesini Kürtlerin, Alevilerin sesi ile, onların sesini parasız sağlık, eğitim, barınma kavgasını verenlerin sesi ile; ama tüm bu seslerin hepsini direnişin simgesi Tekel işçisinin ayak izlerinin geçtiği yoldan yürüyerek, emeğin sesi ile birleştirmek zorundayız.

Şimdi söyleme zamanıdır: Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiç birimiz.

 

Mehmet Soğancı
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı