OLAY BURSA GAZETESİ'NE TEKZİP GÖNDERİLDİ

18.03.2010

“Olay Bursa” gazetesinin 16 Mart 2010 tarihli sayısında İhsan Aydın imzasıyla kaleme alınmış “Teknik öğretmene neden unvan yok” başlıklı makaleyle ilgili olarak 18 Mart 2010 tarihinde gazeteye tekzip gönderildi.

Ankara (  ) Noterliği‘ne

İHTARNAME

Keşideci                   : Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği
                                  Selanik Caddesi 19/1 Kızılay-ANKARA

Vekili                         : Av.Nurten Çağlar Yakış
                                     (Aynı adres)

Muhatap                   : Olay Bursa Gazetesi Yazı İşleri Müdürlüğü
                                  Olay Medya Center Ankara Yolu Gürsu Kavşağı BURSA

Konu                         : Yanıt ve düzeltme istemidir.

Gazetenizin 16 Mart 2010 tarihli sayısında İhsan Aydın imzasıyla kaleme alınmış "teknik öğretmene neden unvan yok" başlığıyla makale yayınlanmıştır.

Anılan yazıda, unvan kullanımına ve TMMOB‘ne ilişkin gerçeğe aykırı bilgiler sunulmuştur. Müvekkil Birlik hakkında gerçeğe aykırı değerlendirmeler yapılarak kamuoyunda saygınlığına gölge düşürecek yaklaşımlar sergilenmiştir

Bu nedenle, ekte sunmuş olduğumuz düzeltme metninin Basın Yasasında belirtilen biçim ve koşullara uyularak yayınlanmasını yayınlanmadığı taktirde yasal yollara başvuracağımızı müvekkil adına bilgilerinize sunmak zorunlu olmuştur.

Saygılarımla.

Sayın Noter; üç nüshadan ibaret ve eklerinin bir nüshasının muhataba tebliğini, tebliğ şerhli bir nüshasının tarafımıza verilmesini ve bir nüshasının da dairenizde saklanmasını rica ederim.

TMMOB Vekili
Av. Nurten Çağlar Yakış  

  

    

OLAY BURSA GAZETESİ
YAZI İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ‘NE

AÇIKLAMA
(Yanıt ve Düzeltme Metnidir)

Gazetenizin 16 Mart 2010 tarihli nüshasında İhsan AYDIN imzalı makalede hem yanlış bilgiler verilmiş hem de yanlış algılamalara yol açacak değerlendirmeler yapılmıştır. Bu nedenle düzeltme ve yanıt hakkını kullanmak zorunlu olmuştur.

Yazıda, Teknik Eğitim Vakfı (TEKEV) Bursa İl Başkanı Fahri Yıldız, Yönetim Kurulu Üyesi Aytur Özdemir ve Emin Zeybek‘in yazarı ziyaretleri esnasında verdikleri bilgilerin konu edildiği anlaşılmaktadır.

Öncelikle bu yazıdaki talebi anlamak olanaklı olmamıştır. Çünkü 2547 sayılı Yükseköğretim Yasasında lisans, ön lisans eğitimleri tanımlıdır. Mezun olunan okullara göre alınan unvanlar da bellidir. Hukuken sarih olmayan bir durum söz konusu değilken, kişilerin hak ettikleri mühendis unvanından yoksun bırakıldıkları gibi gerçek olmayan bir mağduriyet sunulmuştur. Bu durumun öncelikle düzeltilmesi gerekmektedir. Çünkü ülkemizde mühendislik fakültelerinden mezun olanlara mühendis unvanı verilmektedir. Meslek yüksekokulu mezunlarına bu unvanın verilmediğini TEKEV İl Başkanı bilmektedir. Buna rağmen, bu yazıda ve çeşitli platformlarda TEKEV sözcülerinin,  mağduriyetlerinin devamına TMMOB temsilcilerinin yol açtığı duyumsatmaları gerçek değildir, yanıltıcıdır. Teknik öğretmenlerin unvanı teknik öğretmendir. Lise üstü dört yıl süreli yüksek teknik öğretim gören erkek teknik öğretmen okulu, erkek teknik yüksek öğretmen okulu, yüksek teknik öğretmen okulu ve teknik eğitim fakültesi mezunları ile kız teknik öğretmen okulu, kız teknik yüksek öğretmen okulunun ve mesleki eğitim fakültesinin teknik eğitim veren bölümlerinden mezun olanlara "teknik öğretmen", denilmektedir. Mühendislik fakültesi mezunu olmayanlara mühendis unvanı verilemeyeceğine göre, talep yanlıştır. Yanlış talebe çözüm üretmek de olanaklı olmasa gerek.

İşsizlik tüm ülkenin sorunu olup, mühendislerin % 25‘i işsiz ya da meslek dışı bir işte çalışmaktadır. Bu ülkede şüphesiz Teknik öğretmenlerin de önemli bir bölümü doğal olarak işsizdir. Yanlış olan, "mühendis" unvanı verildiğinde teknik öğretmenlerin iş bulacağı yolundaki değerlendirmedir. İşsizliği "unvan" değil, üretimle-yatırım, yatırımla-istihdam, eğitim ile istihdam arasındaki insani ve bilimsel ilişkiyi kuran, anlayan sosyal devlet anlayışına sahip hükümetlerin politikaları çözüm olacaktır.  Bugünkü neoliberal politikalar devam ettiği müddetçe, teknik öğretmenlere dünyanın en muteber mühendislik diplomasını verseniz de sorun çözülemez. Sorunu gerçek bağlarından kopararak tartışmak var olan sorunlara yeni sorunlar eklemekten başka katkı koymayacaktır. Yani şu anda sayısı 400.000 olan mühendislerin üzerine 300.000 teknik öğretmen ekleyerek bu sayıyı 700.000‘e çıkarırsınız ve bu işlem ile işsizlik oranını düşüremediğiniz gibi mühendislerin niteliğindeki oynamayla da, zaten niteliksiz olan mühendislik eğitimine devasa bir nitelik sorunu katmış olursunuz. Konu bu kadar açık ve basittir. 

Öte yandan, TMMOB‘nin teknik öğretmenlerle bir sorunu yokken, TMMOB‘nin siyaset üzerinde baskı yaptığına dönük suçlama gerçek dışıdır, haksızdır. Yazıda "YÖK‘teki TMMOB temsilcisinin çabaları baltaladığı" belirtilmektedir. Bu suçlamayı yönelten ve yazan kişinin TMMOB‘nin YÖK‘te bir temsilcinsin olmasının yasal olarak olanaklı olmadığını bilmesi gerekir. Bilmeyenin de araştırması gerektiği meslek etiğinin gereğidir. Kamusal bir hizmet sunulduğuna göre kamuya gerçek bilgilerin verilmesi gerektiği de yine bilinen bir sorumluluk gereğidir.

TEKEV yöneticilerinin kamuyu yanlış bilgilendirerek hak edilmemiş bir hakkı da talep etmemeleri gerekir. Teknik öğretmen okulundan mezun olanların tümüne mühendislik unvanı verilmesi hem gerçekçi değil, hem de adil değildir. Üniversiteye girişte ve eğitimde eşit olmayan koşullara sahip kişilere aynı unvanın verilmesi bilimsel olmadığı gibi eşitlik ilkesine de aykırıdır.  Mühendislik fakültelerinin gereksizliği üzerine kurulmuş bir talebin de TMMOB tarafından kabul görmeyeceğinin bilinmesi gerekmektedir.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

 

N.Hakan GENÇ
Genel Sekreter