RİZE İKK: "NEDEN ISRARLA NÜKLEER ENERJİ ?"
TMMOB Rize İKK Sekreteri Metin Bıçakçı, 30 Ocak 2007 tarihinde bir basın açıklaması yaparak,
"Nükleer Güç Santrallerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışına İlişkin Kanun Tasarısı"nın TBMM gündeminden düşürülmesi gerektiğini söyledi. Bıçakçı, MMO Rize İl Temsilciliği'nde düzenlediği basın toplantısında, gelişmiş ülkelerin dışladığı nükleer enerji konusunda son derece tutarsız ve yanıltıcı açıklamalar yapıldığını belirterek, "Çevreye uygun teknolojilere yapılacak yatırımlarla ülkemizin enerji sorununu ortadan kaldıracak potansiyelimizin olduğunun bilincindeyiz." dedi.
Neden Israrla Nükleer Santral?
Nükleer Santral ile ‘ucuz elektrik üretildiği‘ doğru değil !.Nükleer enerji çok pahalıdır. Şüphesiz nükleer elektriğin gerçek maliyeti tesis söküm ve radyoaktif atık maliyetleri hariç tutulsa dahi, rüzgar gücünden de, biyogazdan da, bazı güneş enerji teknolojilerinden ve jeotermal enerjiden de daha pahalıdır.
Nükleer ve fosil yakıt santralleri, enerji kayıplarına yol açan bir enerji anlayışına dayanmaktadır. bu tarzda üretilen elektriğin önemli bir kısmı iletim ve dağıtım esnasında kaybedilir.
Nükleer enerji ve nükleer silah bir madalyonun iki yüzü olduğu için nükleer gücün barışçıl kullanımı gerçekte söz konusu değildir. Çünkü nükleer santral atıkları nükleer bomba hammaddesidir ve yine nükleer santraller vasıtasıyla uranyum zenginleştirilmesi yapılır.
Nükleer enerji ömrü yüz binlerce yıl olan çözümsüz ve ölümcül radyoaktif atık üretir.
Nükleer Santral yapımı çok uzundur ve getirisi çok sınırlıdır. Bütün yasal onaylardan geçmiş bile olsa, bir nükleer santralin yapımı ilk elektriği üretene kadar en az 10 yıl sürer. bugün nükleer enerjinin dünya birincil enerji üretimi içindeki payı sadece %5‘tir (Toplam elektrik üretimindeki payı ise % 16). Yenilenebilir enerji kaynakları çok daha kısa zamanda üretime geçebilmektedir. Türkiye‘de yenilenebilir enerji için mayıs 2005‘de çıkarılan yasanın oldukça zayıf olmasına rağmen, altı ay içerisinde yenilenebilir enerji üretimi için Türkiye‘nin toplam elektrik kurulu gücünün dörtte biri kadar (11.000 MW) yenilenebilir enerji yatırımı başvurusu olmuştur.
Rüzgar Enerjıisi Kullananlara Yakıt Faturası ‘Gelmez !‘
Bilindiği Üzere; Nükleer santralların maliyetini oluşturan en önemli kalemi işletme ve yakıt teminidir. Dünyada karşılaşılan nükleer santral kazaları işletme sırasında yapılan hatalardan kaynaklanmaktadır. Ayrıca nükleer santrallardan barışcıl amaçlarla yararlanılacağı konusunda dünyayı yönetenleri ikna etmek de oldukça maliyetli olmaktadır. Nükleer yakıtların artan maliyeti ve nükleer santrallarda olası kazaları önlemek için kalifiye elemanların çalıştırılması gereği nükleer santralların işletme maliyetini giderek arttırmaktadır.
Rüzgar güç santrallarının bakım ve onarımı ilk yatırımın yüzde 2‘sini aşmamakta ve işletme giderleri içinde herhangi bir yakıt kalemi bulunmamaktadır. Rüzgar enerjisi kullananlara her hangi bir yakıt faturası gelmemektedir.Nükleer güç santrallarının son maliyet kalemi ise, santralın kapatılması sonrası bertaraf edilmesi maliyetidir. ABD de kapatılması kararlaştırılan maine yankee nükleer güç santralının bertaraf edilmesinin ABD Enerji Bakanlığı tarafından öngörülen maliyeti ilk yatırımının 8 katıdır. ayrıca depolanan nükleer atıkların yüzlerce yıl korunmasının maliyetleri de buna eklenmek durumundadır. Rüzgar güç santrallarının kullanım sonrası istendiğinde ortadan kaldırılması ise nükleer santralların aksine, para kazandıran bir işleme dönüşmektedir.
Bir nükleer santralde reaktörün problem çıkarma riski %0.18 dir. yapılan bir araştırmada avrupa‘da ülke başına 1.16 nükleer santral düşüyor. bu oranı ülke sayısı ve risk oranı ile çarparsanız gayet ciddi ve tehlikeli bir "risk" elde edersiniz. yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmenin gerekliliğini bundan başka birşey gösteremez sanırım..
umarım türkiye enerji politikasını (bari!) adam akıllı, şunun bunun yatırımına hortumuna heba etmeden yapar da; biz (geleceğin)enerji sektörü mühendisleri boş konuşmuş olmayız..
Son 30 Yıldır Amerika‘da tek bir nükleer santral siparişi yapılmamıştır. 1980 yılından önce kararlaştırılan Nukleer Santrallerin 100 tanesi iptal edilmiştir. Almanya tüm nükleer santrallarını bir plan çerçevesinde kapatmayı kararlaştırmıştır ve yenilerini kurmamaktadır. Daha önce kurulmuş olan Nukleer Santrallerden Abd‘de 11 tanesi, kanada‘da 7 tanesi kapatılmıştır. Endüstrileşmiş ülkeler, beşikten mezara maliyetleri çok yüksek olduğundan, yeni nükleer santral kurmamaktadır. İçinde yaşadığımız dünyanın en büyük sorunlarından biri nükleer santralların neden olduğu olumsuzlukların ve atmosferin içerisinde biriken nükleer atıkların nasıl bertaraf edileceğidir.
Yukarıda bahsettiğimiz nedenlerden ötürü “ Nükleer Güç Santrallerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışına İlişkin Kanun Tasarısı"nın TBMM gündeminden düşürülmesi gerekmektedir.
Metin BIÇAKÇI
TMMOB Rize IKK Sekreteri