
SAMSUN İKK: GERZELİLERİN YANINDAYIZ!
TMMOB Samsun İl Koordinasyon Kurulu, Sinop’un Gerze ilçesine bağlı Yaykıl köyünde kurulmak istenen termik santrale karşı mücadele yürüten yöre halkına destek vermek için 8 Eylül 2011 tarihinde bölgeye gitti.
Termik santrale karşı mücadele eden yöre halkına yönelik polis şiddeti üzerine bölgede incelemelerde bulunan İKK heyeti, halkın katılımıyla bir de basın açıklaması yaptı.
GERZELİLERİN YANINDAYIZ!
Gerze Yaykıl köyünde Anadolu Grubu tarafından kurulması planlanan termik santrale karşı Ağustos ayının başından beri sondaj yapılması öngörülen alanda gece gündüz nöbet bekleyen yöre halkı, 24 Ağustos‘ta sondaj yapmak isteyen şirket temsilcilerini Gerze‘den bir kez daha eli boş göndermişlerdi. İki yıldır termikçi şirketin, devletin güvenlik kollarının da desteğini alarak Gerze‘de kurmaya çalıştığı termik santrale karşı kitlesel ve meşru bir mücadeleyle topraklarını savunmayı sürdüren Gerze halkı, bir kez daha saldırıya maruz kaldı.
Gerze halkının son iki yılda göstermiş olduğu tüm tepkiye rağmen termik santral yapma ısrarını sürdüren Anadolu Grubu isimli şirket, sondaj çalışması yapma gerekçesiyle alana intikal ettirilen yüzlerce polis, jandarma ve panzer eşliğinde Yaykıl köyüne girmeye çalıştı. Yaşamı ve doğayı savunan Gerzeliler 12 saate yakın süre boyunca atılan yoğun gaz bombalarının, tazyikli su, cop ve yer yer plastik mermilerin kullanıldığı vahşi müdahale karşısında bir kez daha ne pahasına olursa olsun termik santral cinayetine izin vermeyeceklerini gösterdiler.
Yaykıl köyünün ormanlık bölgelerinde yaşanan çatışmalar esnasında silah sesleri duyulduğu, çok sayıda köylünün yaralandığı ve yaralanan köylülerin hastaneye ulaştırılmasında pek çok güçlük yaşandığı. Köylülerin gözaltına alındığı ifade edilmektedir. Gerze halkına yaşatılan tüm bu kabul edilemez şiddete, tehdide rağmen termikçi şirket sondaj çalışmasını tamamlayamamıştır.
Gerzelilerin geçtiğimiz haftalarda yaptıkları bilgi edinme başvuruları sonucunda mülki amirden aldıkları yanıta göre şirketin bölgede sondaj çalışması yapmak için herhangi bir izin başvurusunda bulunmadıkları söylenmektedir. Buna karşın, termikçi şirkete güvenlik güçlerinin hangi yasal dayanakla sondaj çalışması yapmak için destek sağladığı, köyü ablukaya alıp halka şiddet uyguladığı yanıt bekleyen en önemli sorudur. Kendisini halkın, tarihin, kültürün ve doğanın üzerinde gören Siyasi Erk 648 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu‘nda da, önemli olumsuz sonuçlara neden olacak değişiklikler yaparak, Kararname ile Bakanlığın yetki alanı içine, ülkemizdeki tüm korunması gerekli doğa alanları ve tabiat varlıkları katılmış, Bakanlık, özel çevre koruma bölgeleri, milli parklar, tabiat parkları ve tabiatı koruma alanlarının yanı sıra doğal sit alanlarının da sorumluluğunu üstlenmiştir. Bu konuda yapılan düzenlemelere bütün olarak bakıldığında, gelecek nesiller adına korunması gereken bu alanlara yönelik düzenlemelerin endişe verici olduğu görülmektedir.
Yine aynı şekilde Kararnamenin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘nın aslen yerel yönetimlere ait olan plan yapma, yaptırma, onaylama yetkilerinin yanı sıra proje onayı, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi verilmesi gibi görev ve yetkilere, parsel ölçeğinde ve ayrıcalıklı biçimde, dilediğince el koyma yetkisini tanımladığı görülmektedir. Bu yanıyla 648 sayılı Kararname Anayasanın eşitlik ilkesine, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı‘na ve ülkemizde kent planlama konusunda bugüne kadar genel kabul görmüş tüm ilkelere aykırıdır.
Gerze‘de yaşananlar; siyasi erkin ve kolluk güçlerinin sermayenin doğayı ve yaşamı talanının hizmetinde olduğunu bir kez daha açık biçimde ortaya koymaktadır. Dün Hopa‘da suyun ticarileştirilmesine karşı derelerini savunanlara şiddet uygulayanların, bugün Gerze‘de topraklarını savunan Gerzelilere aynı ölçüde şiddetle saldırması tesadüf olamaz. AKP iktidarı "ustalık" döneminde doğanın, emeğin ve yaşamın sermaye tarafından sömürgeleştirilmesine karşı direnenleri zor yoluyla sindirmeyi öncelikli görev olarak kabul etmiş gözükmektedir..
Ama uygulanan tüm bu şiddete, baskıya rağmen insanın en temel hakkı olan yaşamın ve doğanın yok edilmesine karşı direnişi her geçen gün inatla büyümektedir. Özgür bir ülke ve sömürüsüz bir dünya için dün Hopa direnişi bugün Gerze direnişi gelecekte onur sembolleri olacaktır.
Bu sebeple bizler Terme‘de, Hopa‘da, Gerze‘de, Karadeniz‘de ve her yerde, solunabilir hava içilebilir su ve sağlıklı doğal yaşam için direnenlerle birlikte olacağız.
TMMOB Samsun İl Koordinasyon Kuruluna bağlı meslek odaları, doğanın ve emeğin köleleştirilmesine karşı çıkan herkesi Gerzelilerin meşru mücadelesine destek olmaya, güç vermeye çağırıyoruz.
08.09.2011
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği
Samsun İl Koordinasyon Kurulu