TMMOB 2. BİLİRKİŞİLİK ÇALIŞTAYI DÜZENLENDİ

25.03.2017

İlki 19 Aralık 2015 tarihinde gerçekleştirilen TMMOB Bilirkişilik Çalıştayı'nın ikincisi, 25 Mart 2017 Cumartesi günü “6754 Sayılı Yasanın Gölgesinde” başlığıyla İnşaat Mühendisleri Odası Teoman Öztürk Salonu'nda düzenlendi.

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada; "Ziraattan sanayiye, inşaat sektöründen gıda sektörüne, enerjiden madenciliğe  çok geniş bir yelpazede bulunan çalışma alanları ve 515.000’i aşkın üyesiyle TMMOB ve bağlı Odaları Bilirkişilik alanında da önemli bir hizmet vermektedir." dedi.

Çalıştay, TMMOB Bilirkişilik Çalışma Grubu adına Leman Ardoğan  (Mimarlar Odası), Timur Bilinç Batur (HKMO) ve Şenay Güneş (JFMO) tarafından yapılan “6754 Sayılı Bilirkişilik Yasası Üzerine Bilirkişilik Çalışma Grubu Sunumu” başlıklı tematik sunumla devam etti.

Daha sonra, birinci oturum Ali Fahri Özten yönetiminde, Atölye 1'in sunumu "6754 Sayılı Bilirkişilik Yasası Kapsamında Bilirkişilik Eğitimleri' başlığıyla gerçekleştirildi. Medar Kalkan (ZMO), Ayşen Yılmaz Öğüt (MO), Ferda Bitlisoğlu (GıdaMO), Prof. Dr. Aysun Balseven Odabaşı (TTB); "Bilirkişilik Eğitimi Verecek Kurumların Nitelikleri, Bilirkişilik Temel Eğitimine İlişkin Usul ve Esaslar, Temel ve Alt Uzmanlık Alanlarına Göre Bilirkişilerin Uyacağı Rehber İlkeler, Bilirkişilerin Hazırlayacağı Rapor Standartları" alt konu başlıklarıyla sunumlarını tamamladı.

İkinci oturumda Erkin Etike yönetiminde Atölye 2 çalışmaları sunumu “6754 Sayılı Bilirkişilik Yasası Kapsamında Bilirkişilik Uzmanlık Alanları ve Bilirkişilik Ücretleri” ana başlığında yapıldı. Bilirkişilik Hizmetlerine İlişkin Temel ve Alt Uzmanlık Alanları, Temel ve Alt Uzmanlık Alanlarına Göre Bilirkişilerin Sahip Olması Gereken Nitelikler, Bilirkişilik Asgari Ücret Tarifesi, Temel ve Alt Uzmanlık Alanlarına Göre Bilirkişilerin Aylık Olarak Bakacağı İş Sayısı alt konu başlıklarıyla; Huriye Nacar Savat (KMO), Mustafa Yağmur (MO), Emin Demir (JMO) ve Avukat Uğur Tunca Turgay (TESK - Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu) sözcülüğünde sunumlar yapıldı.

Üçüncü oturum Petek Ataman (GIDAMO) başkanlığında Atölye 3 çalışmaları sunumu çerçevesinde 6754 Sayılı Bilirkişilik Yasası Kapsamında Bilirkişilik Etiği ve Bilirkişilerin Denetimi ana başlığıyla gerçekleştirildi. Oturumun alt başlıkları, Bilirkişilerin Görevlerini Yürütürken Uymaları Gereken Etik İlkeler, Bilirkişilik Listelerinin Oluşturulması, Çıkarılma ve Bilirkişilik Yapmaktan Yasaklanma, Bilirkişiliğe Kabule İlişkin Usul ve Esaslar, Bilirkişilerin Denetimine ve Performansına İlişkin Usul Ve Esaslar, Bilirkişilik Sicili” konularında Bülend Ceylan (MO), Macit Öncel (İMO) ve Demet Kaya Ayanoğlu (BMO) tarafından sunumlar yapıldı.

Son oturumun başkanlığını Nurten Çağlar Yakış üstlendi. 6754 sayılı Bilirkişilik Yasasının Mevcut Yasa ve Yönetmeliklere Uyumu başlıklı Atölye 4 çalışmaları sunumlarında, 6754 Sayılı Bilirkişilik Yasası ve Meslek Örgütlerinin Mevzuatı, 6754 Sayılı Yasanın Bilirkişilik Yönetmeliği Nasıl Olmalı konuları işlendi. Dördüncü oturumun sözcüleri; Namık Gazioğlu (HKMO) Mustafa Sözer (İMO Esen Özbayramoğlu (BMO) Sema Güleç Uçakhan (Türkiye Barolar B.) idi.

Çalıştay, Mimarlar Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ekinci’nin kolaylaştırıcılığında düzenlenen Forumun ardından sona erdi.

 

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz'ın açılış konuşması şöyle;

Değerli Konuklar,
Sevgili Arkadaşlar,

Hepinizi TMMOB Yönetim Kurulu adına saygıyla selamlıyorum.

Ziraattan sanayiye, inşaat sektöründen gıda sektörüne, enerjiden madenciliğe  çok geniş bir yelpazede bulunan çalışma alanları ve 515.000’i aşkın üyesiyle TMMOB ve bağlı Odaları Bilirkişilik alanında da önemli bir hizmet vermektedir.

Bilirkişilik alanının oldukça sıkıntılı olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Kasım ayında çıkarılan 6754 sayılı Bilirkişilik Kanununun adeta kangren haline gelen bu sorunları ne kadar giderebileceği tartışmalıdır. Birliğimiz ve Odalarımızın Kanunun özüne  ilişkin ciddi itirazları bulunmaktadır.

Ancak hayatın devinimi gereği bir noktaya saplanıp kalmamak ve ilerlemek gerektiği de başka bir gerçekliktir. Bilirkişilik Çalışma grubumuz bu bağlamda geçen dönem ilki gerçekleştirilen Bilirkişilik çalıştayının bu dönem ikincisini gerçekleştirme kararı almıştır.

Bilirkişilik Çalışma Grubumuzun çalıştay öncesi raporları oluşturma sürecinde ne kadar yoğun bir emek harcadığını biliyorum. Katkı veren tüm üyelerimize emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum.

Sevgili Arkadaşlar,

Çalıştayımız “6754 sayılı Yasanın Gölgesinde” başlığı ile düzenlenmiştir. Başlıktan da anlaşılacağı üzere bu çalıştayda Yasa kapsamında, Yönetmelikle düzenlenmesi öngörülen Bilirkişilik eğitimleri, Bilirkişilik Uzmanlık alanları, Bilirkişilik ücretleri, Bilirkişilik etiği ve bilirkişilerin denetimi başlıkları tartışmaya açılacaktır.

Bu noktada ikincil mevzuat çalışmalarında dikkate alınacağını düşünerek 6754 sayılı Yasada eleştirdiğimiz hususları bir kez daha vurgulamak istiyorum.

Gerek hukuk gerekse ceza muhakemesi hukukunda bilirkişiler, çözümü uzmanlık veya özel ya da teknik bilgiyi gerektiren hususlarda görüşüne başvurulmak üzere hakim veya savcı tarafından görevlendirilen tarafsız kişiler olarak tanımlanır.

Bilirkişi, uyuşmazlık konusunu, mesleki bilgi birikiminin elverdiği oranda ele alacak ve görüş oluşturacaktır. Verilen görüşün  tarafsız ve objektif olması için, bilirkişinin görüş oluştururken hiçbir etki altında kalmaması ve çıkar gözetmemesi    gerektiği açıktır. Bu nedenle meslek, kişinin bilirkişi olarak görevlendirmesini sağlayan temel unsur olmakla birlikte, mesleki yeterlilik ve etik ilkeler de bilirkişilik hizmetinde olmazsa olmaz koşullardan birkaçıdır.

Bilirkişi, uyuşmazlığın çözümünde hakimin yardımcısıdır. Bu nedenle, bilirkişinin her şeyden önce bağımsız ve tarafsız olması temel koşuldur. Bu bağımsızlık, Adalet Bakanlığı’na, hakime, savcıya, taraflara, siyasal iktidara, basına, kamuoyuna karşı olmak durumundadır. Aksi halde adil yargılamadan söz edilemez.

6754 sayılı Yasa ile Bilirkişilerin, sicil, denetim, performans ölçümleri Adalet Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Bölge Kurulları tarafından gerçekleştirilecektir. Bilirkişilerin sicillerinin merkezi bir yapıda tutulmasını doğru bulmakla birlikte performans denetimi gibi kritik bir konuda karar verici mevkiin Bakanlık olmasının bilirkişilerin bağımsızlıklarını yitirmelerine neden olacağı yönünde ciddi kaygılarımız bulunmaktadır. Zira Bakanlık eliyle yürütülen performans denetimi Bakanlığa istediği/istemediği bilirkişileri tasnifleme şansı sağlamaktadır.

İçerisinde ağırlıklı olarak bilim ve meslek kuruluşlarının yer aldığı bağımsız yapılar olarak şekillendirilmesi gereken Bölge Kurulları, Yasada tamamen Adalet Bakanlığı üzerinden kurgulanmıştır.  Adalete ve bilirkişilik kurumuna güvenin zedelenmemesi için ikincil mevzuatta Bölge Kurullarının meslek odalarıyla işbirliğine olanak sağlayan düzenlemelere yer verilmelidir.

Birliğimizin ve Odalarımızın Yasada en çok eleştirdiği hususlardan birisi de özel hukuk tüzel kişilerinin (ticari şirketlerin) bilirkişilik yapmasına imkan tanınmasıdır.

Bilirkişilik kesinlikle uzman gerçek kişi eliyle yapılması gereken kamusal bir görevdir. Özel hukuk tüzel kişilerine bu hakkın verilmesi bilirkişiliğin ileride bu amaçla kurulacak şirketlere teslim edilmesi sonucunu doğuracaktır. Yapı denetim sistemi, İş Sağlığı ve Güvenliği sistemi gibi pek çok Yasada da bizzat yaşanarak deneyimlendiği üzere ticari şirket bünyesinde görev yapacak bilirkişilerin görevini bağımsız bir biçimde yerine getirmesi mümkün olmayacaktır.

Yasa ile verilen bu hakkın Yönetmelikte yok sayılamayacağını bilmekteyiz. Ancak en azından ekip, ekipman gerektiren bilirkişilik hizmetleri ile sınırlanabilir düşüncesindeyiz.

Bilirkişilik hizmetlerinin büyük çoğunluğunun mühendis, mimar ve şehir plancıları tarafından verildiği bilinmekteyken, bilirkişilik alanını düzenleme iddiasında bulunan 6754 sayılı Yasada TMMOB’ye Bilirkişilik Danışma Kurulunda bir temsilci bulundurma dışında bir rol verilmemiştir. Oysa bilirkişiliğe kabul şartları arasında yer alan meslek mensuplarının mesleki yeterlilikleri, eğitimleri, uzmanlık alanları gibi hususlarda en sağlıklı bilgi meslek odaları kayıtlarındadır. Birliğimiz bu konunun da ikincil mevzuatta çözülmesini beklemektedir.

Sevgili Arkadaşlar,

2. Bilirkişilik Çalıştayını 16 Nisan’da yapılacak Anayasa değişikliği referandumuna bir aydan kısa bir süre kala gerçekleştiriyoruz.

Bu ülkenin yüzünü emekten, adaletten, demokrasiden yana çevirmiş mühendis, mimar ve şehir plancıları olarak Anayasa değişiklik paketine ilişkin edecek sözlerimiz var elbette.

OHAL koşullarında, toplumsal uzlaşıdan yoksun olarak hazırlanan ve yine özgürlüklerin yasaklandığı ve fiilen kullanılamadığı OHAL koşullarında referanduma sunulan Anayasa değişikliği teklifi toplumun temel ihtiyaçlarına ve sorunlarına yönelik hiçbir çözüm önerisinde bulunmamaktadır.

Anayasa değişikliği ile yargı bağımsızlığı ortadan kaldırılmaktadır. Parlamenter sistemin olmazsa olmazı olan kuvvetler ayrılığı ilkesinden bahsetmek dahi mümkün değildir. Zira meclisin yasama ve denetim yetkisi elinden alınmakta, yürütme yetkisi tek başına Cumhurbaşkanına verilmekte kısaca tüm bu kuvvetler tek bir adamın elinde toplanmaktadır.

Anayasa değişikliği ile herhangi bir partiye üye, hatta parti başkanı olabilen Cumhurbaşkanı dilediği kadar Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Bakan atayabilecek ve bu kişilerin Meclise karşı hiçbir sorumluluğu olmayacaktır.

Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanına ülkenin merkezi yönetim bütçesini tek başına belirleme de dahil olmak üzere kararname çıkarma, HSK ve AYM üyelerini, büyükelçileri, üst düzey kamu yöneticilerini atama, milli güvenlik politikalarını belirleme, TSK’yı kullanma, OHAL ilan etme ve daha birçok yetki verilmektedir.

Böylesi geniş yetkilerle donatılan Cumhurbaşkanının yargılanması ise neredeyse imkânsız hale getirilmektedir.

Anayasa değişikliği toplumda var olan kutuplaştırmayı artıracak, geleceğimizi olumsuz bir şekilde etkileyecektir.

Bu nedenle 16 Nisan’da gerçekleştirilecek Anayasa değişikliği referandumunda örgütümüz “HAYIR” diyecektir.

Sevgili arkadaşlar,

Bu vesileyle tüm halkımızı, eşit, özgür, demokratik ve barışçıl bir ortamda birlikte yaşamı savunan her bir bireyi, anayasa değişikliği teklifini reddetmeye ve referandumda tercihini HAYIR’dan yana kullanmaya çağırıyor, gelecek güzel günlere olan inancımla etkinliğimizin başarılı geçmesini diliyorum.

Hoşgeldiniz.