TMMOB-KESK-TTB İSTANBUL BİLEŞENLERİ: İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NDE CADI AVINA SON!

27.09.2016

TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu, KESK İstanbul Şubeler Platformu ve İstanbul Tabip Odası, 27 Eylül 2016 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde saat 12.30'da bir basın açıklaması yaparak haksız- hukuksuz biçimde işlerine son verilen üyelerin göreve iade edilmesini talep ettiler.

Ortak açıklamayı İstanbul Tabip Odası Sekreteri Samet Mengüç okudu.

 

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NDE CADI AVINA SON!

Ülke olarak; evrensel hukukun ve insan haklarının egemen olduğu bir toplum haline gelme mücadelemizde; darbelere, OHAL'lere, muhtıralara rağmen Türküyle- Kürdüyle, Lazı-Çerkezi, Ermeni, Rum ve Yahudisiyle velhasıl tüm farklılık ve güzellikleriyle kardeşçe birarada yaşama umudumuzu taşırken; son yıllarda ülkemiz ortaçağın en karanlık dönemlerindeki anlayışla yönetilir hale geldi. Toplum 400-500 yıl önceki ortaçağın karanlık uygulamalarına layık görülür oldu.

Tarihte “Cadı Avları” olarak bilinen insanlıkdışı uygulamalar bundan yaklaşık 500 yıl önce başladı ve 200 yıldan fazla sürdü... Bugün tüm dünyada lanetlenen ortaçağ karanlığının bu uygulamalarını günümüz Türkiyesi’nde yaşıyor olmayı kabul etmiyor, direniyor, reddediyor ve lanetliyoruz...

Kanlı Darbe girişimi ile ülkemizin içine sokulduğu kaos ortamında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın belediye çalışanından, tiyatrocusuna, işçisinden hekimine, memurundan yöneticisine kadar bünyesinde emeği ve onuruyla çalışanları da Cadı Avı misali “FETÖ” torbasına dahil ederek açığa alma girişimlerini kabul etmiyoruz.

Uzun yıllardır Büyükşehir Belediyesi bünyesinde görev yapan, demokrat kimlikleriyle bilinen onlarca çalışan, “FETÖ” soruşturması kapsamına alınarak, onurları kırılarak görevden alınmıştır. Üyelerimizin, meslektaşlarımızın mağduriyeti 2 aydır devam ettirilmekte, yaptığımız çağrılara rağmen bu akıl ve vicdandışı durum ısrarla sürdürülmektedir.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde Darbe Girişimi ve OHAL uygulamasının hemen akabinde BİN'in (1000) üzerinde çalışanın işine son verilmesi ve açığa alınması izaha muhtaç bir uygulamadır. Hangi gerekçeyle, kimler tarafından, hangi kriterlere göre belirlenmiştir.

Bu kararı veren hangi mercidir? Valilik benim kararım değil diyor, Büyükşehir Belediyesi Yetkilileri bizim kararımız değil diyor, Bakanlık ben belirlemedim diyor... Ama ortada mağdur edilmiş ve edilmeye devam eden emekçiler var... İsnat edilen bir suç yok, savunma talebi yok, yargılama yok daha kötüsü muhatap yok ortada...

Elbette biliyoruz...

Büyükşehir Belediyesi’nde yaşanan bu hukuksuz, keyfi uygulamalar ülkedeki genel durumdan bağımsız değildir...

Bazı seçilmişler diğer bazı seçilmişleri beğenmiyor, kabul etmiyor ve yerlerine yargısız infazlarla kayyumlar atayabiliyorsa, yüzbinleri hiçbir gerekçe gösterme ihtiyacı duymadan görevden alıyor, çalışmadan men edebiliyorsa, ya da gözaltı ve tutuklamalar yapabiliyorsa, elbetteki Büyükşehir Belediyesi’nde yaşanan tabloyu da görebiliyoruz.

Görebiliyoruz lakin ne anlamak ve ne de kabul etmek istemiyoruz...

Büyükşehir Belediyesi’nin demokrasiyi özümsemiş, insan hak ve adaletini şiar edinmiş, insana, doğaya aşık, tüm insanların insan olmaktan kaynaklı kardeşçe yaşamı için mücadele vermiş tüm emekçileri sorgusuz sualsiz derhal göreve iade edilmeli ve onlardan özür dilenmelidir...

Yaşasın Emekçiler... Yaşasın Laik ve Demokratik Yaşam... Yaşasın Halkların Kardeşliği...

KESK İstanbul Şubeler Platformu - TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu – TTB/İstanbul Tabip Odası