TMMOB MİTİNGİNDE KÜRSÜDEN ŞUNLAR DA SÖYLENDİ

10.10.2005

8 Ekim TMMOB mitinginde kürsüden Ayşegül Bildirici, A. Cenk Lişesivdin ve Ömürhan Soysal tarafından şunlar da söylendi.

ALANA GİRİLİRKEN
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Geliyor Üreten sanayileşen ve kalkınan bir Türkiye için mücadele eden mühendislerin mimarların şehir plancılarının örgütü geliyor. Hoş geldiniz.

Mücadeleniz mücadelemizdir, talepleriniz taleplerimizdir diyen, bu ülkenin aydınlık geleceği için bizlerle mücadele eden örgüt temsilcileri hoş geldiniz.

Çevre Mühendisleri Odası geliyor, Türkiye nükleer çöplük olmayacak diyen dostlarımız geliyor. Her yer Bergama, hepimiz Bergamalı‘yız diyen, geleceğimiz, umudumuz geliyor. Hoş geldiniz.

Elektrik Mühendisleri Odası geliyor, Santralleri özelleştirmeyeceğiz, mobil santral kurdurtmayacağız, Telekom‘u sattırmayacağız diye haykıran dostlarımız geliyor. Hoş geldiniz.

Fizik Mühendisleri Odası geliyor, Atomu yönetenler, enerjiye çevirenler geliyor. Hoş geldiniz.

Gemi Mühendisleri Odası geliyor. Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde tersanelerin kapatılmasına karşı çıkan, tersaneler halkındır kapatılamaz diyen dostlarımız geliyor. Hoş geldiniz.

Gemi Makina İşletme Mühendisleri Odası geliyor. Dünyanın dört bir yanından, okyanusları aşarak gelen gemi makina işletme mühendislerini selamlıyoruz. Hoş geldiniz.

Gıda Mühendisleri Odası geliyor. Halkımızın daha sağlıklı beslenmesi için, genetiği değiştirilmiş organizmalara hayır diyen dostlar geliyor. Hoş geldiniz.

Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası geliyor. Yeryüzünü karış karış, santim santim ölçen dostlarımız geliyor. Hoş geldiniz.

İç Mimarlar Odası geliyor. İç mimarlar, mekanlarımızda sizlerin sayesinde daha mutlu, daha rahatız. Sizleri selamlıyoruz.

İnşaat Mühendisleri Odası geliyor. Barındığımız binaların, içtiğimiz suları, yürüdüğümüz yolları, yapıları yaratanlar geliyor. Hoş geldiniz.

Jeofizik Mühendisleri Odası geliyor. Depremler kader değildir diyen jeofizik mühendisleri, hoş geldiniz.

Jeoloji Mühendisleri Odası geliyor. Yer altı kaynaklarını bularak insanlığın hizmetine sunan dostlarımız. Hoş geldiniz.

Kimya Mühendisleri Odası geliyor. Çok uluslu kimya şirketlerinin ülkemizdeki talanına hayır diyen kimya mühendisleri, hoş geldiniz.

Maden Mühendisleri Odası geliyor. Madenler halkındır satılamaz diyenler, yeraltı ve yerüstündeki madenleri insanlık hizmetine sunanlar geliyor. Hoş geldiniz.

Makina Mühendisleri Odası geliyor. Üreten, sanayileşen ve demokratik bir Türkiye özlemi ile alanları dolduran arkadaşlarımız, hoş geldiniz!..

Metalurji Mühendisleri Odası geliyor. Çeliğe su verenler geliyor. Metalurji mühendisleri hoş geldiniz.

Meteoroloji Mühendisleri Odası geliyor. Meteoroloji mühendisleri hoş geldiniz. Sizleri selamlıyoruz.

Mimarlar Odası geliyor. Kentin sakini değil sahibiyiz diyen, mimar dostlarımız geliyor. Hoş geldiniz.

Orman mühendisleri odası geliyor. Orman arazileri ve sit alanları yağmalanamaz diyen orman mühendislerini selamlıyoruz. Hoş geldiniz.

Petrol mühendisleri odası geliyor Tüpraş özelleştirilemez diyen petrol mühendislerini selamlıyoruz. Hoş geldiniz.

Peyzaj mimarları odası Yaşanabilir bir kentleşme için yeşil alanlarımızı yaratan peyzaj mimarları hoş geldiniz.

Şehir Plancıları Odası geliyor. Planlı kentleşmenin yılmaz savunucusu dostlarımız hoş geldiniz. sizleri selamlıyoruz.

Tekstil Mühendisleri Odası geliyor. Üretimin içinden gelen tekstil mühendisleri hoş geldiniz.

Ziraat Mühendisleri Odası geliyor. Üretenler geliyor, halkımızı doyuranlar geliyor, toprağın dostu, gerçek sahibi meslektaşlarımız geliyor. Hoş geldiniz.

SAYGI DURUŞUNA DAVET

Şimdi kapatalım gözlerimizi,
Aramızdan alınan o güzel insanların anısına,
Sıkıca tutalım yüreğimizi fırlayıp gitmesin yerinden,
Öfkemizi atalım ruhumuzun derinliklerine sıcacık bir selam işaret edelim
Bakışlarımızla.

Mustafa Kemal‘in ve silah arkadaşlarının, Demokrasi mücadelesinde şehit düşen dostlarımızın, TMMOB‘nin ve bağlı odalarının bugüne gelmesinde emeği geçen ve görevi başında yitirdiğimiz tüm meslektaşlarımızın, Sevgili Başkanımız Teoman Öztürk ile tüm yitirdiklerinizin anısına bir dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum.

SAYGI DURUŞU SIRASINDA

Dörtnala gelip Uzak Asya‘dan
Akdeniz‘e bir kısrak başı gibi uzanan
bu memleket bizim.
Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
ve ipek bir halıya benzeyen toprak,
bu cehennem, bu cennet bizim.
Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
yok edin insanin insana kulluğunu,
bu davet bizim...
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi KARDEŞÇESİNE,
bu hasret bizim...

Anıları mücadelemize önder,
Yürekleri yüreklerimize can olsun....

MERHABA DOSTLAR

yine düştük yollara ülkenin dört bir yanından,
buluştuk bu meydanda,
ağaçtık, orman olduk
ırmaktık deniz olduk
şimdi okyanus olacağız
dünyadaki dostlarımızla,
umut olacağız Türkiye‘nin aydınlık yarınlarına,

Türkiye bizimle özgürleşecek

bizler, bu meydanı dolduran mühendisler mimarlar;
hırsızlık yapmadık;
çete kurmadık;
insan haklarını ihlal etmedik;
adam öldürmedik,
ülke topraklarını peşkeş çekmedik...
insanı sevdik, yaşamı sevdik, barışı sevdik,
bağımsız Türkiye sloganlarını ölüme giderken bile
haykıran yürekli dostlarımızı sevdik.

Yaşasın Demokrasi Mücadelemiz

istedik ki bu ülkede özgürlük olsun,
istedik ki kardeşlik olsun,
eşitlik olsun,
istedik ki
çalışanlar haklarını alsın
mühendis mimarlar
yoksullaşmasın...

Kahrolsun IMF, Bağımsız Türkiye

neyi sevdiysek aldılar ellerimizden
birer birer.
mesleğimizi sevdik,
insana hizmet etmeyi hedefledik.
şimdi onu da almak isterler ellerimizden
yani geleceğimizi,
yani üretkenliğimizi,
yani çeliğe su veren,
yani bu ülkenin,
yolunu, suyunu, şehirlerini,
limanlarını, makinalarını yaratan, madenlerini çıkaran
bizleri teslim almak isterler

Söz yetki karar çalışanlara

asla teslim olmayacağız....
emeklilik yaşının yükseltilmesine,
asla teslim olmayacağız,
maaşlarımıza yapılan yüzdelik zamlara
asla teslim olmayacağız
özelleştirme uygulamalarına
asla teslim olmayacağız
ımf politikalarına....
asla teslim olmayacağız
ülkemizin aydınlık geleceğine ipotek konmasına
asla teslim olmayacağız.

bu ülkenin özgürlük ve bağımsızlık ateşiyle yanıp
tutuşan mühendis mimarlar olarak,
uluslar arası tahkimle, ülkemizin ve kaynaklarımızın
peşkeş çekilmesine asla izin vermeyeceğiz.

Mühendisler Mimarlar Susmayacak

her şeyi unutturmaya,
belleğimizi yok etmeye çalışıyorlar.
bilsinler ki yaşananlar ve onları yapanlar unutulmaz..
Maraş unutulmaz, Çorum unutulmaz, Sivas unutulmaz,
17 yaşında idam edilen çocuklar unutulmaz,
memurlara verilen sadaka zamları unutulmaz,
Kızılay‘da direnen kamu emekçilerinin üzerine atılan bombalar unutulmaz,
işine, ekmeğine sahip çıkmak için fabrikalarda direnen özelleştirme mağdurları unutulmaz.
emeklilik yaşını yükseltmek isteyenler,
mühendis mimarları
gözden çıkartmak isteyenler unutulmaz,
çalışanların sürgünleri unutulmaz,
çeteleri koruyanları, şeriat özlemlerine destek verenleri,
unutmayacağız,

Baskılar Bizi Yıldıramaz

bizi yok etmek istiyorlar
savaş çığırtkanları,
ırkçılık savunucuları,
şeriat özlemcileri,

bizi yok edemezler
çünkü biz her yerdeyiz...
belki yorulduk,
belki azaldık,...
belki yenildik,
ama bitmedik
buradayız işte....

"ey her şeye bitti diyenler
korkunun sofrasında,
yılgınlık yiyenler
ne dağlarda direnen çiçekler
ne kentlerde devleşen öfkeler
henüz elveda edemediler
bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek...."

bu sevda tutar bizi ayakta
silkinip geldik mi kendimize
deniz oluruz,
dağ oluruz,
orman oluruz,
denizlere ulaşan ırmak oluruz,

biz hayatı üretenleriz
biz yaşamı dönüştürenleriz,
ekmeğiz, suyuz,
çocuğuz, kadınız, madeniz,
biz yaşamın kendisiyiz....
biz geleceğin güvencesiyiz
bizi yok etmek kolay değil....

biz her yerdeyiz.

Bu ülke bu halk satılık değil

biz; niteliksiz, baskıcı, paralı eğitime karşı,
nitelikli, parasız, bilimsel eğitimi
ve özerk demokratik üniversiteyi savunan öğrencileriz.

biz; kamu çalışanlarının
sözleşmeli personel uygulaması ile güvencesizleştirilmesine,
sefalet ücretine mahkûm edilmesine,
örgütlenme hakkının önündeki engellere karşı,
insanca yaşanacak bir ücret,
iş güvencesi ve örgütlenme hakkı için mücadele eden
mühendisler mimarlar şehir plancılarıyız.

biz; özelleştirilen ya da kapatılan kamu kurumlarında
emekli olma tercihiyle baş başa bırakılan,
özel sektörde düşük ücret ya da işten çıkarılma seçeneği dayatılan
ya da düşük emekli aylıklarıyla banka kuyruklarında
hayatını sürdürmeye çalışan emeklileriz.

biz; ımf‘nin, çokuluslu tekellerin ve yerli tekelci sermayenin,
emek düşmanı, ekonomik, sosyal ve siyasal dayatmaları sonucu
işsizleştirilen mühendisler, mimarlar ve şehir plancılarıyız,

biz eğitim kadrolarının ekonomik sorunları,
insanca yaşayabilecekleri ve hak ettikleri seviyede çözülerek
zamanlarını tamamen öğretime ve araştırmaya vermelerinin
koşullarının yaratıldığı bir üniversite isteyen
bilim insanlarıyız.

biz özelleştirmelere karşı fabrikaları işgal edenler,
yoksulluğa karşı dayanışmayı büyütenler,
herkese iş, insanca yaşanabilecek ücret talep edenler,
tenceremiz boş öfkemiz dolu diye yollara dökülenler,
savaşa karşı sokakları barış şenliğine çevirenler,
kârı değil doğayı savunanlar,
her türden ayrımcılığa karşı çıkanlar,
bu ülkede kadınlar da vardır diyenler,
üniversiteler de sokaklar da bizimdir diyenler,
geleceğine sahip çıkan
mühendisler, mimarlar ve şehir plancılarıyız,

bizler;
çağdaş, bağımsız, onurlu, kalkınmış ve demokratik bir Türkiye‘de
insanca ve barış içinde yaşamak için buradayız,
Avrupa Birliği müzakere süreçlerini
meslek alanlarımız üzerinden mücadele süreçleri olarak anlıyoruz.

"başka bir yaşam mümkün.
başka bir Türkiye mümkün.
başka bir dünya mümkün."

demek için bir araya geldik.

biz Amerika‘da evsiz,
Yunanistan‘da tarım üreticisi,
Kolombiya‘da gazeteci,
Meksika‘da yoksul yerli,
Brezilya‘da topraksız köylü,
Bosna‘da, Kosova‘da, Çeçenistan‘da, Afganistan‘da, Irak‘ta barış elçisi,
Peru‘da özgürlük isteyen,
Güney Kore&‘de iş yasalarına karşı direnen işçileriz....
biz Afrika‘da çocuklar açlıktan ölmesin diyenleriz.

Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz...

Üyelerinin sorunlarını toplumsal sorunlardan ayırt etmeyen, emekten ve demokrasiden yana tavrını sürdüren, toplumsal sorumluluğu gereği toplumsal muhalefetin içinde yer alan TMMOB‘nin çağrısıyla, bugün de dünyada ve ülkemizde yaşananlara seyirci kalmadan, savaşa karşı barışı, eşitsizliğe karşı adaleti, şiddete karşı kardeşliği, sömürüye karşı emeği savunmak, başka bir Türkiye ve başka bir dünya mücadelesinde onurlu ve dik yürüyüşümüzü sürdürmek amacıyla buradayız.

Şimdi TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı‘yı miting konuşmasını yapmak üzere sahneye davet ediyoruz.