TMMOB VI. ENERJİ SEMPOZYUMU ÇALIŞMALARI
Sekretaryasını Elektrik Mühendisleri Odası'nın yürüttüğü TMMOB VI. Enerji Sempozyumu I. Danışma Kurulu 9 Kasım 2006 tarihinde İTÜ Evi'nde gerçekleştirildi. Danışma Kurulu'nun ardından Yürütme Kurulu da ilk toplantısını 23 Kasım 2006 tarihinde EMO Genel Merkezi'nde yaptı.
Sempozyum Danışma Kurulu
VI. Enerji Sempozyumu Danışma Kurulu toplantısında, Sempozyum Yürütme Kurulu Başkanlığına Olgun Sakarya, Sekreterliğe de Elektrik-Elektronik Mühendisi Fatma Bentli seçildi.
EMO‘yu ve daha önce düzenlenen enerji sempozyumları ile enerji alanındaki güncel gelişmeleri anlatan kısa bir sunumun yapıldığı toplantıda, sempozyuma yönelik görüş ve öneriler dile getirildi.
EMO Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Ulusaler toplantının açılışında yaptığı konuşmada, bugüne kadar düzenlenen Enerji Sempozyumları ile ilgili bilgi verdi. Ulusaler, ilk iki enerji sempozyumunda enerji kaynaklarının değerlendirildiğini, üçüncüsünde 4628 sayılı Yasa‘nın çıkması nedeniyle "yeni liberal politikalar ve enerji sektörü‘nün ana tema olarak belirlendiğini, dördüncü sempozyumun 2003 Irak savaşının yaşandığı döneme denk gelmesi nedeniyle küresel enerji savaşları üzerine odaklandığını anımsattı. Ulusaler, "Küreselleşmenin Enerji Sektöründe Yapısal Değişim Programı ve Enerji Politikaları" başlıklı 5. Enerji Sempozyumu‘nda bilimsel, teknolojik gelişmelerin de yer almasını istediklerini anlatırken, bu konuda yoğun bir akış olmadığını aktardı.
Ulusaler, 6. Enerji Sempozyumu‘nda uluslararası boyutu biraz daha genişletmek istediklerini, sempozyumun gelecek dönemlerde uluslararası nitelikte yapılmasına yönelik olarak bir ön sempozyum niteliği taşımasını düşündüklerini belirtti. Kemal Ulusaler, EMO‘nun açacağı web sayfası aracılığıyla toplantıdan sonra da sempozyuma yönelik görüş ve önerilerin aktarılabileceğini kaydetti.
EMO Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Ulusaler konuşmasında, enerji alanındaki uygulamalara ilişkin tarihsel süreci kısaca özetledikten sonra "21. yüzyılın enerji açısından geçiş yüzyılı olduğunu söyleyebiliriz" dedi. Fosil yakıtların tükenmekte olduğuna, hidrojen ve güneş gibi yeni enerji üretim alanların öneminin arttığına dikkat çeken Ulusaler, "Geçiş sürecinin sancıları yaşanıyor, bunlar bir süre daha devam edecek" derken, fiyat artışlarıyla bu sürecin çok daha can yakıcı olacağını söyledi.
Toplantıda söz alan danışma kurulu üyeleri de, sempozyuma yönelik önerilerini dile getirdi. Ağırlıklı olarak küreselleşme ve enerji, özelleştirmeler, yenilenebilir enerji kaynaklarının öne çıktığı toplantıda dile getirilen bazı öneri ve görüşler özetle şöyle:
- Türkiye‘nin teknolojik gücü yok edilmek isteniyor. Küreselleşme sürecinde pek çok engel ortaya çıkarılıyor. Finansman ön plana çıkarılarak dışa bağımlılık yaratılıyor. Türkiye kendi kaynaklarına dayalı yatırım yapabilse, yıllık 4.5 milyar dolar olarak ifade edilen enerji alanındaki yatırım gereksinimi 1.5-2 milyar dolarlara inecektir.
- Enerjide sürdürülebilirlik ekseninde enerji politikaları gündemde tutulmalı. Arz güvenliğinin kaynaktan, tüketime kadar irdelenmesi gerekiyor. 4628 sayılı Yasa‘daki amaçların ne oranda gerçekleştiğinin değerlendirilmesi gerekiyor.
- Yerli, yeni, yenilenebilir kaynaklar konusunun temel olarak ele alınması gerekir. Kömürün kullanımı ve özellikle yeni teknolojiler ele alınmalıdır. Buhar tribünü gibi örnek çalışmaları değerlendirecek birer oturum yapılabilir. Jeotermal kaynakların en uygun şekilde kullanılması, Enerji Verimliliği Yasa Tasarısı‘nın eksiklerinin giderilerek çıkarılmasının sağlanmasına yönelik konular da sempozyumda gündeme getirilebilir.
- Kongrelerde bildiriler ile ana konu arasında bağlantı kurulmasında ciddi sıkıntılar var. Ana konu verilmemeli. Günceli yakalamada da daraltıcı sonuçlar yaratıyor. 2 bileşenli düzenleme yapılsın. Üç güne yayılan ana başlıklar olabilir. Her gün son oturumda o günün başlığı olan konu panel düzeyinde tartışılabilir.
- Hizmetin ticarileştiği, abonenin müşteri olduğu, yönetmeliklerin de müşteri yönetmeliği olarak yapıldığı bir dönem yaşanıyor. Ana başlık,
"Özelleştirmeler, Enerjideki Dışa Bağımlılık, Arz Güvenliği" olarak belirlenebilir.
- Enerji koridoru olmamızın avantaj ve dezavantajları üzerinde durulmalı. Linyit rezervlerimiz dururken, yerine doğalgaz santralleri öne çıkarılıyor. Tüm rezervlerimizi tükettiğimiz zaman doğalgaza oranla 60 milyar dolar daha karlı oluyoruz ve 20 bin kişi istihdam edilmiş oluyor. Yerli kaynakların kullanımının irdeleneceği bir sempozyum olmalı.
- EMO‘nun ve devletin yaptığı talep tahminleri çok farklı. Bu kongrede talep tahminin gerçek değerlerle ortaya konulması gerekir. Nükleer santral konusunun ele alınması gerekir. Enerji kaybının da çok net olarak ortaya konulması gerekir. Enerji yöneticilerinin hiçbiri liyakata göre gelmiyor. Kadrolaşma yaşanıyor. Üretim sürecinde kamu içinde de esnekleşme, taşeronlaşma yaşanıyor. Sayaç okuma, temizlik şirketleri devreye sokulmuş durumda. Ekonomik, sosyal politikalarla enerji politikaları ilişkisi sempozyumun ana vurgusu olmalı. Enerjinin ücretsiz kullanılacak bir hak olduğu yeniden gündeme taşınmalı.
- Protokol konuşmalarının ardından 3 bildiri, çok vurgulu, hiç ara verilmeden sunulmalı. "Enerji politikaları", "Yenilenebilir Enerji Kaynakları", "Elektrik Enerjisi" ve "Uygulamalar" olmak üzere alt başlıklar planlanabilir. Her oturum sonunda 3 gün de ayrı ayrı panel düzenlenmeli. Soru-cevap kısmına panel kadar süre ayrılmalı. Talep tahminleri çok önemli. Enerji projeksiyonlarının bilimsel temelleri dünya ile karşılaştırmalı sunulmalı. Ülkemizde enerjinin yüzde 48‘i ithal kaynak. Rüzgar enerjisiyle ilgili enerji amaçlı ölçümler yapılmış değil.
- Talep tahminlerinin çok iyi hesaplanması gerekiyor. Nüfus, sanayileşme ve kentleşmenin ne olacağını bilemiyorsunuz. A sınıfı, CE standardına uygun araç gereçler kapsamında Türkiye‘de standart oluşmamış. TEK parçalanmış 5‘e bölünmüş. 5 parça değil, 3 parçaya bölünse bile eşgüdüm nasıl olacak? YİD ve Yİ hafızalardan silinmeye başlandı. Onlarla olan anlaşmaların yeniden gözden geçirilmesi sağlanmalı. Olsa olsa ana başlık önerisi "Enerji ve Politikasızlık" olabilir. Nükleer enerji de sempozyumda gündeme getirilmeli. Enerji yoğun sektörler de ayrıca ele alınmalı.
- Sanayi Kongresi‘nin başlığına uygun bir başlık olması gerekir. Basında enerji ile ilgili alanda çalışanların yer aldığı bir oturum olmalı. Enerjide eğitim konusu irdelenmeli, petrol ve jeotermal yasaları, nükleer enerji ele alınmalı.
- Elbistan‘daki maden kullanımı yüzde 30‘larda. Kömür bakımından önem arz eden bu bölge için kongrede özel bir çalışma yapılmalı. Çoruh Havzası‘ndaki potansiyeli dile getiren bir bildiri sunulabilir. Hidrolik ve termik santrallerin sosyal boyutu da incelenmeli.
- Enerjinin üretilmesi, dağıtılması ve kullanılması başlıkları altında inceleme yapılmalı. Sonuç olarak, konuyla ilgili tüm kişi ve kurumları yönlendirici hedefler sunulmalı.
- Taşkömürünün elektrik üretiminde kullanılmaması, demir-çelik sanayinde kullanılması gerekir. Bunun da sempozyumda altı çizilmelidir.
- Sempozyumun içeriğini belirlemek, başlığı da ortaya çıkaracaktır. "Piyasa Uygulamaları ve Özelleştirmeler" başlık önerisi olabilir. Bu süreçte çeşitli açmazların halka yansımamasının nedeni, kamu kurumlarının hala supap görevi görmesi. Arz güvenliği sorunu, yurttaşların bugüne kadar ulaştıkları enerjiye ulaşamamaları gündeme gelecek. Fiyat da çok önemli bir unsur. Kamu kuruluşları ne durumda? Mühendislik hizmetleri, proje yönetimi gerçekleştirilebiliyor mu? Kamu sadece EPDK ile bitmiyor. Enerji Bakanlığı da ayrıca ele alınmalı. EMO‘nun düzenleyeceği forumlar önemli. Bu alt enerji forumlarıyla sempozyumun ilişkisi iyi kurulmalı.
- Sempozyum başlığı "Nükleersiz Türkiye" olmalı. 2023‘e kadar talep tahminlerini ortaya koyabilecek bir çalışma sempozyuma taşınmalı.
- Bütün tartışmalar ticari ya da uluslararası kuruluşların yönlendiriciliğinde yapılmaktadır. EMO farklı bir anlayışla bu sempozyumu yapmakta. Başlık olarak "Enerjinin Uluslararası Boyutu ve Türkiye" olabilir. Nükleersiz Türkiye başlığı, nükleercileri çok ciddiye almak anlamına gelecektir. Bu konuyu yenilenebilir enerji kaynakları boyutuyla ele almak lazım. Nükleer enerji alt başlık olabilir.
- Sulama yerine sadece enerjiye dönük projelendirme yapılırsa su kaynaklarından bugünkü potansiyelin 2 katı elektrik enerjisi elde edileceği belirtiliyor. Bu konu da tartışmaya açılabilir mi?
Sempozyum Yürütme Kurulu
EMO Genel Merkezi‘nde 23 Kasım 2006 tarihinde yapılan Yürütme Kurulu Toplantısı‘nın açılışında Yürütme Kurulu Başkanı Olgun Sakarya, VI. Enerji Sempozyumu I. Danışma Kurulu Toplantısı‘na ilişkin bilgilendirmede bulundu.
Toplantıda, Danışma Kurulu Toplantısı‘nda oluşan taslak başlıklara ek olarak Rehabilitasyon, Arz-Talep Projeksiyonları ve Dağıtım-İletim Hatlarının Kapasitelerinin Değerlendirilmesi başlıklarının da üzerinde durulabileceği belirtildi, Kyoto protokolünün ve iklim değişikliği konularının bu sempozyumda daha ciddi bir şekilde ele alınmasının gerekliliği üzerinde duruldu.
Yürütme Kurulu, EMO‘nun sekiz farklı bölgede yapacağı enerji forumlarında İKK‘ların harekete geçirilmesi konusunda görüş birliğine vardı. Bu şekilde forumların sadece elektrik enerjisi üzerinden değil, farklı konu başlıkları üzerinden de şekillenebileceği ve farklı kesimlerin katkılarının alınabileceği belirtildi.
Toplantıda, VI. Enerji Sempozyumu ana konu başlıklarının belirlenmesi, I. Duyuru Çalışması‘nın EMO tarafından yapılması, bu taslağın diğer yürütme kurulu üyeleriyle sanal ortamda paylaşılarak değerlendirilmesi ve önümüzdeki toplantıya bu konuda hazırlıklı gelinmesi kararlaştırıldı.
Yürütme Kurulu Toplantısına, Elektrik Mühendisleri Odası‘ndan aynı zamanda Sempozyum Yürütme Kurulu Başkanı Olgun Sakarya, Maden Mühendisleri Odası‘ndan Berna Vatan, Jeofizik Mühendisleri Odası‘ndan Seyfullah Tufan, Çevre Mühendisleri Odası‘ndan N. Özlem Ergenler, Fizik Mühendisleri Odası‘ndan Abdullah Zararsız, Kimya Mühendisleri Odası‘ndan Nilgün Ercan, İnşaat Mühendisleri Odası‘ndan Ayla Tutuş, Jeoloji Mühendisleri Odası‘ndan Aytekin Zihni ve Makine Mühendisleri Odası‘ndan Ahmet Eniş katıldı.