TRT'YE TAM DA BUGÜN "BAĞIMSIZ" BİR DENETİM GEREKMEKTEDİR
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, 7 Kasım 2008 tarihinde TRT Yasası'nda yapılan değişiklikler üzerine bir basın açıklaması yaptı.
Siyasal iktidar "anayasal, bağımsız kuruluş" olarak tanımlanan TRT‘yi sil baştan yeniden yapılandırıyor.
Haziran 2008 tarihinde kabul edilen "TRT Yasasında değişiklik yapan yasa değişikliği", ana muhalefet partisi tarafından Anayasa Mahkemesi önüne götürüldü. "Mahkemelik yasa" ile TRT‘nin ihtiyaçları ve bağımsızlığının önündeki engeller mi kaldırılıyor? Yoksa siyasal iktidarın müdahale edemediği yapı mı dağıtılmak isteniyor? Bunun yanıtını, şu an TRT‘nin yaşadığı kaotik süreçte görmek mümkündür.
Yasa‘nın öngördüğü yönetmelikler tek tek yayımlanmaya başlayınca TRT‘de olağanüstü bir kadrolaşmanın hedeflendiği ortaya çıktı. TRT‘nin 525 biriminde yönetici olanların tümünün görevlerine son verildi. Bu kişilerin yerleri vekâleten dolduruldu ve birkaç birim dışında TRT vekâletle yürütülür oldu. Merkez ve taşrada yönetici konumda olan 438 kişi Ankara‘ya çekildi ve birden "Araştırmacı" oldular. Liyakat, kadro ve özlük hakları yok sayılarak düz personel haline dönüştürüldüler. Görevlerine son verilen yöneticiler, uzmanlık, eğitim şartı vb hiçbir koşul aranmadan atanan "vekil yöneticiler"in emirlerine verildi.
Yasa değişikliğinin gerekçelerinden biri, "Kurum‘u bilişim teknolojilerindeki gelişmelere uyumlu hale getirmek için alt yapıyı bu gerekliliğe göre tasarlamak" olmasına karşın, Araştırma İmalat Dairesi yok edildi, yerine Bilgi Teknolojileri Dairesi adı altında yeni bir birim kuruldu. Ve bu birimde istihdam edilecek personelin nitelikleri belirsizleştirildi; tanımsız ve takdir hakkının keyfi kullanılacağı bir şekle büründürüldü. Şef, müdür ve daire başkanlıklarında liyakat ve uzmanlık esas alınmadığından nitelikli personel; öğrenim ve uzmanlıktan yoksun, kadrolaşmanın esas alındığı bir yönetime teslim edilmenin koşulları yaratıldı.
Siyasal iktidar, her yerde ama her yer ve kurumda kadrolaşmayı esas almaktadır. Bir siyasal iktidarın kadrolarına teslim edilen kamu yönetiminin her biriminden, beklenen kamu yararı ve hizmetinin gerçekleşmeyeceği, demokrasi tarihinin her deneyiminde ortaya çıkmış bir gerçektir. Ülkemizde, bağımsız kuruluş olarak addedilen kurumlar dâhil tüm kurum ve kuruluşlardaki yönetici kadroları ve bu kadroları denetleyecek organlar siyasal iktidar tarafından atanmış ya da seçilmişlerdir. RTÜK Başkanını TBMM‘de siyasal iktidarın milletvekilleri, TRT Müdürünü Bakanlar Kurulu seçmiştir. Referanslar siyasaldır. Politize olmuş kişilerin yönettiği kurumların kamu yararına hizmet edemeyeceği bir gerçekliktir. Bu gidiş, kamu yönetimi ve kamu hizmeti açısından telafisi olanaksız zararlara yol açmakta ve otoriter/totaliter yönelimlere kapı aralamaktadır.
TRT özelinde de; Anayasa‘da "Devletçe kamu tüzelkişiliği olarak kurulan tek radyo ve televizyon kurumu ile kamu tüzelkişilerinden yardım gören haber ajanslarının özerkliği ve yayınlarının tarafsızlığı esastır." biçiminde hükme bağlanan "tarafsızlık" ilkesinin sağlanamayacağını söylemek yanlış olmayacaktır.
TMMOB şimdi soruyor:
Tüm atama ve Yasaları itirazsız onaylayan Cumhurbaşkanlığı makamı, Devlet Denetleme Kurulu‘nu "kaynayan" TRT‘yi denetlemek için görevlendirecek midir?
Mehmet Soğancı
TMMOB
Yönetim Kurulu Başkanı


