V. ULUSLARARASI AMBALAJ KONGRESİ VE SERGİSİ BAŞLADI
Kimya Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen V. Uluslararası Ambalaj Kongresi ve Sergisi 22 Kasım 2007 tarihinde İzmir Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi'nde başladı. 24 Kasım'a kadar sürecek kongrede kağıt, karton, mürekkep ve matbaa da dahil sektöre ilişkin gelişmeler ele alınacak. Kongrenin açılışında sırasıyla Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gürel Nişli, Kimya Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçük, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, Ambalaj Sanayicileri Derneği Başkanı Kurt Kuruç, Ambalaj Dernekleri Federasyonu Başkanı Velit Günay ve Dünya Ambalaj Örgütü Başkanı Keith Pearson, İzmir Vali Yardımcısı Sait Topoğlu ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu birer konuşma yaptılar.
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı‘nın açılışta yaptığı konuşma şöyle:
Değerli Konuklar,
Sevgili Arkadaşlar,
Hepinizi TMMOB Yönetim Kurulu adına saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Öncelikle bu gün başlattığımız bu etkinliğimize katılımınızdan dolayı hepinize, Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge Şubesi Yönetim Kuruluna ve Şube çalışanı arkadaşlarıma, destek veren kurum ve kuruluşlara, emeği geçen herkese örgütüm adına teşekkür ediyorum.
Değerli arkadaşlar,
Hepimiz biliyoruz: mühendislik, bilim ve teknolojiyi insanla buluşturan bir meslek. Bizim örgütümüz TMMOB; odağında, öznesinde insanın olduğu bir mesleğin uygulayıcılarının örgütü. İnsan odaklı olmasından dolayı, bizim mesleğimiz onurlu bir meslek ama bir o kadar da sorumlulukları olan bir meslek.
Biz, bir yandan insana karşı işlenmiş suçlara karşı çıkıyoruz, öte yandan da insana olan sorumluluklarımızı biliyoruz ve sorumluluklarımızın gereklerini yerine getirmeye çalışıyoruz. Bir yandan üyelerimizin bilimsel temele dayanan çalışmalarını, bilim insanlarının çalışmaları ile birleştiriyor, örgütümüzün deneyimlerinin süzgecinden geçiriyoruz. Bu şekilde ülkenin sorunlarını tespit ediyor, çözüm önerilerini sunuyoruz. Meslek alanlarımız üzerinden Türkiye gerçeklerini ortaya koyuyoruz Bir yandan da üyelerimizin haklarının elde edilmesine, taleplerinin gerçekleşmesine yönelik çabalarda bulunuyoruz. Öte yandan da mesleki denetimin vazgeçilmez ön koşulu olarak gördüğümüz bir çalışmayı, üyelerin uzmanlaşması ve belgelenmesine yönelik çalışmaları da sürdürüyoruz. Biz, sorunlarımızın, toplumun ve halkın sorunlarından ayrı tutulamayacağını da biliyoruz. Sıkıntılı, sancılı, sorunlu bir ülkede yaşıyor olmanın tüm sonuçları mühendis kimliğimizle birlikte, yurttaş kimliklerimiz dolayısı ile yine bizi buluyor. Bunun için yazdıklarımızın sonunda, kamuoyuna duyurularımızın sonunda mutlaka "kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz" diyoruz.
İşte bu kongre ve benzerleri bu çabalarımızın gerçekleşmesine yönelik çalışmaların önemli bir kesişme noktasını oluşturuyor. Bu çalışmalarda bilim insanlarının ve uzmanların yoğun emek harcayarak oluşturduğu bilgi erişilebilir ve ulaşabilir hale geliyor. Bilgi bu etkinliklerimizde paylaşılıyor. Bizce paylaşılan bilgi en değerli bilgi oluyor.
TMMOB ve bağlı odaları iki yıllık çalışma dönemlerinde iki yüzü aşkın etkinlikle kamuoyu önüne çıkıyor. Sadece TMMOB adına bağlı odaların sekreteryalığında gerçekleşen etkinlikler bu dönem 22‘ye ulaşacak.
Aydın‘da Jeotermal Enerji ve Aydın‘daki Geleceği Sempozyumu, Çevre Sempozyumu, İstanbul‘da Mühendislik, İstihdam ve Ücretlendirme Sempozyumu, AB Süreci Karşısında Emek Sempozyumu, Yerel Yönetimlerde Dönüşüm Sempozyumu, Enerji Sempozyumu, Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi, Türkiye‘de Özelleştirme Gerçeği Sempozyumu geçen hafta İstanbul‘da Denizcilik Sorunları Sempozyumu gerçekleştirildi. Bugün başlattığımız bu etkinlikten sonra sırasıyla Afet Sempozyumu, Sanayi Kongresi, İklim Değişimi Sempozyumu ile Su Politikaları Kongresi gerçekleştirilecek.
Kente yönelik olarak da İKK‘larımız aracılığı ile Bursa Kentine Çözümler Sempozyumu, İstanbul Kent Sempozyumu‘nu gerçekleştirdik. Önümüzdeki günlerde de Ankara‘da, Kocaeli‘de, Denizli‘de, Eskişehir‘de, Adana‘da Kent Sorunları Sempozyumlarını gerçekleştireceğiz. Mart‘ta da Bodrum Yarımadasının Çevresel ve Yapısal Geleceği Sempozyumu gerçekleştirilecek
TMMOB, mesleki, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda ülkemizdeki mühendisleri ve mimarları temsil etmek, onların hak ve çıkarlarını halkımızın çıkarları temelinde korumak ve geliştirmek, mesleki, sosyal ve kültürel gelişmelerini sağlamak ve mesleki birikimlerini toplum yararına kullanmalarının zeminini yaratmakla yükümlüdür. Bu amaçla, TMMOB mesleki alanlarıyla ilgili gelişmelerin ve politikaların her boyutunu derinlemesine kavramak, yorumlamak ve toplumu bilgilendirmek zorundadır. Bu nedenle de TMMOB, bu politikaların toplum yararına düzenlenmesi için öneriler geliştirir, bunların yaşama geçirilmesi için mücadele eder ve bunların gereği olarak en genel anlamda bağımsız ve demokratik bir Türkiye‘nin yaratılması yönündeki çalışmalarını bütünsel bir anlayışla ve etkinleştirerek sürdürür.
Biz insana, yaşama ve geleceğimize olan görevlerimizi yerine getirmeye çalıştığımıza inanıyoruz.
Değerli Katılımcılar,
İşte bu anlayışlarla düzenlediğimiz bu kongrenin konusu ambalaj sektörüne ilişkin birkaç hususu da sizlerle paylaşmak isterim.
Ülkemiz ambalaj sanayi hızlı gelişen bir sektördür ve yılda ortalama % 10 oranında büyümektedir. Hızlı kentleşme, nüfus artışı, yaşam standartlarının yükselmesi, tüketim alışkanlıklarındaki değişmeler, alışveriş merkezlerinin yaygınlaşması ile perakende alışveriş eğiliminin artması, tüketim ürünlerine olan talep artışı ve ihracatın artması sektörün hızlı gelişmesindeki başlıca etkenlerdir.
Türkiye‘de ambalaj malzemesi üreten yaklaşık 5.000 firma mevcuttur. Bu firmaların büyük çoğunluğu orta ve küçük ölçekli firmalardır. 18 ambalaj üreticisi iş hacmi bakımından Türkiye‘nin en büyük 500 şirketi arasında yer almaktadır.
Sektörde yer alan firmalar plastik, kağıtkarton, metal, cam ve ahşap ambalaj olmak üzere beş ana grupta üretim yapmaktadırlar. Toplam ambalaj sanayi üretiminin 4 milyon ton civarında olduğu tahmin edilmektedir.
Yıllık ambalaj tüketimimiz yaklaşık 3,5 milyon tondur.
Sektörün toplam ihracatı 2006 yılında 1.567 milyon dolardır. Bunun yanı sıra büyük miktarda ambalaj, ihraç ürünü ambalajı olarak dolaylı yoldan ihraç edilmektedir. Ambalaj sanayi ihracatı son beş yılda her yıl ortalama % 16 oranında artmıştır. İthalat kalemine baktığımızda, ambalaj malzemeleri ithalatının 2006 yılında 1.861 milyon dolar olduğunu görmekteyiz. İthalat 2005 yılına göre % 18 oranında artmıştır. Bu kongre kapsamında bu rakamların da değerlendirilmesini dilerim. İhracat ve ithalat rakamlarından ülkenin net bir kaybı olduğunu görülmektedir.
Ambalaj üreticileri ulusal ve uluslararası çevre düzenlemeleri ile ilgili gelişmeleri yakından takip etmek zorundadırlar. 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren yürürlükte olan "Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği‘nin olumlu ve sorunlu yanları da sektör açısından değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bilindiği üzere bu yönetmelik
a) Çevresel açıdan belirli kriter, temel koşul ve özelliklere sahip ambalajların üretimini,
b) Ambalaj atıklarının çevreye zarar verecek şekilde doğrudan ve dolaylı bir şekilde alıcı ortama verilmesinin önlenmesini,
c) Öncelikle ambalaj atıklarının oluşumunun önlenmesi, önlenemeyen ambalaj atıklarının tekrar kullanım, geri dönüşüm ve geri kazanım yolu ile bertaraf edilecek miktarının azaltılmasını,
d) Ambalaj atıklarının yönetiminde gerekli teknik ve idari standartların oluşturulması ve bununla ilgili prensip, politika ve programlar ile hukuki, idari ve teknik esasların belirlenmesini,
amaçlamaktadır.
Değerli Katılımcılar,
Günümüzde ürün çeşitliliğindeki artışla birlikte ambalaj sanayinin önemi de git gide artmaktadır. Ambalaj, hem pazarlama açısından, hem de lojistik açıdan önem taşımaktadır. Pazarlama açısından ambalaj, ürünün albenisini artırır, ürüne dikkat çekilmesini sağlarken; lojistik açıdan da ürünün taşınması, istiflenmesi ve el değiştirmesi açısından önem taşımaktadır.
Ambalajlama bu denli önem taşıyan bir konu haline geldiği ve ambalajlar çevre kirliliği konusunda azımsanmayacak bir yere sahip olduğundan, tüm dünyada geleneksel ambalajlama biçimlerinde değişiklikler gündeme gelmektedir. Çevre kirliliğine yol açan katı atıklar içinde ambalaj atığının payı 1/3 gibi yüksek bir orandadır. Bu durum, ambalajlama tekniklerinin değişmesini, hafif, geri dönüşüme uygun, israf edilmeyecek, doğada atık olarak çok yer tutmayacak malzemelere yönelinmesini zorunlu kılmaktadır.
Ambalaj atıklarının azaltılmasının yolu, bu alanda tüketicilerce basınç oluşturmaktan geçmektedir. Bunun için de tüketicilerin bilinçlenmesi gerekmektedir. Ambalajın lojistik önemi ön plana çıkmalı, albeniyi artırmak için kaynakların israf edilmesine karşı çıkılmalıdır. Tüketiciler, geri dönüşümlü, çevreye daha az zarar veren ambalaj malzemelerinin kullanılması için baskı uygulama yoluyla da ambalaj atıklarının azaltılmasını sağlayabilirler. Geri dönüşümlü malzemelerin kullanılması ve bunların toplanmasının kamu eliyle yürütülmesi konusunda uygulanacak basınç ise, bu alanda kamuda yeni iş imkânlarının ortaya çıkmasını sağlamak açısından da önem taşımaktadır.
Değerli Katılımcılar,
V.si düzenlenen bu kongrenin sektörün sorunlarının tespiti ve çözüm önerilerinin siyasi karar vericilere önemli sunumlar içereceğine eminim.
Katılımınızla Kimya Mühendisleri Odamıza verdiğiniz güç bizleri onurlandırmaktadır. Hepinize TMMOB Yönetim Kurulu adına saygılar sunuyorum.