V. YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI SEMPOZYUMU DÜZENLENDİ

19.06.2009

Elektrik Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen V. Yenilenebilir Enerji Kaynakları Sempozyumu (YEKSEM 2009) 19-20 Haziran 2009 tarihlerinde Diyarbakır’da gerçekleştirildi.

Sempozyumun açılışında sırasıyla EMO Diyarbakır Şube Yönetim Kurulu Başkanı Nedim Tüzün, EMO Yönetim Kurulu Başkanı Musa Çeçen, TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Kadir Dağhan, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni Mutlu konuştular.

Geniş katılımın olduğu sempozyuma TMMOB Yönetim Kurulu üyesi Alaeddin Aras da katıldı.

Sempozyumun açılışında konuşan TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Kadir Dağhan konuya ilişkin olarak şunları söyledi:

Değerli konuklar,

Sanayileşmeyle birlikte enerji tüketimi hızlı bir artış göstermiş, başlangıçta kaynaklar sınırsızca kullanılmıştır. Günümüze gelindiğinde ise artık enerjinin sınırsız olmadığı bilinmektedir. Fosil yakıtların tükenme noktasına gelmesiyle birlikte dünya düzeni enerji kaynaklarının çevresinde şekillenmektedir.

Fosil yakıtların çevreye verdiği tahribat, küresel ısınmaya etkileri de düşünüldüğünde yenilenebilir enerji kaynaklarının önemi daha da artmaktadır.

Ülkemiz, hidrolik, rüzgâr, güneş, jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynakları alanında ciddi bir potansiyele sahiptir. Ancak bu kaynakların değerlendirilebilmesi konusunda tam bir başıboşluk hâkimdir. Ne yazık ki yenilenebilir enerji kaynaklarının yönetimi serbest piyasa koşullarına bırakılmış, yalnızca alım ve fiyat garantisine indirgenmiştir. Oysa potansiyelin ortaya konulması, öncelik sıralaması yapılması, bu kaynaklardan yapılacak üretimin sisteme taşınabilmesi için ciddi bir planlama gereklidir. Yenilenebilir enerji kaynakları için ifade edilen potansiyelin tam olarak kullanılabilmesi için öncelikle teknoloji üretiminin sağlanması ve doğru politikaların saptanarak uygulanması şarttır. Bu gün ülkemizde verimli ancak ekilemeyen ya da ekilmesine izin verilmeyen yaklaşık 2.000 000 dönüm arazinin olduğunu biliyoruz. Bu arazilerin gıda ekimine veya enerji tarımına ayrılması halinde elde nasıl bir verimlilik getireceğini tartışmaya bile gerek yoktur. Ne var ki öldürmeye cömert olan ama yaşatmaya cimri olan kapitalist uygarlığın politikaları buna izin vermemektedir.

Değerli Konuklar,

Yenilenebilir enerji kaynaklarına ilişkin yasa çıkarılmış, bu yasa yeterli görülmemiştir ve bugün yeni bir düzenleme yapılmaya çalışılmaktadır. Enerji alanı, sürekli yapılan mevzuat çalışmalarıyla adeta yap-boz tahtasına dönmüştür. Getirilen yasa teklifi konuya bütünlüklü yaklaşmaktan uzaktır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının değerlendirilmesi yalnızca özel sektöre yönelik fiyat teşvikleriyle düzenlenebilecek bir alan değildir.

Enerji alanının daha ciddi şekilde ele alınarak planlanması, kamu öncülüğünde yatırım ve üretim programı oluşturulması zorunludur. Özel sektör inisiyatifine bırakılmış yapılanma, bu alandaki potansiyelin devreye sokulması önünde bir engeldir.

Ülkemizde güneş, rüzgâr, jeotermal, biyogaz, biokütle, hidrojen vb. enerji kaynaklarının, şu an yeterince değerlendirilmeyen mevcut potansiyelleri, verimli bir şekilde değerlendirilmeli, yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarının desteklenmesi için düzenlemeler bir an önce yaşama geçirilmelidir. Tüketim ve üretim projeksiyonları sağlıklı saptanmalı ve nesnel ölçütlerle modeller geliştirilmelidir. Enerji güvenliğini sağlayacak politikaların geliştirilerek uygulanması, denetlenmesi ve çevrenin korunması katılımcılığı teşvik eden şeffaf yönetimler eliyle yapılmalıdır. Teknik ve ekonomik fizibilite, çevre etki değerlendirme, teknoloji seçimi, yatırım, işletme aşamaları ve tüketici bilincinin yükseltilmesi için her seviyede kadroların yetiştirilmesi ve sürekli eğitimi şarttır. Çevre koruma ve enerji tasarrufu bilinci geliştirmeye ilköğretimden başlanmalıdır. Üniversitelerde, kamuda ve özel sektörde teknoloji geliştirme amaçlı araştırma- geliştirme çalışmalarına ağırlık verilmelidir. Tabi ki tüm bunlar ancak ve ancak barış, demokrasi ve emek temelinde yaklaşımlarla mümkün olabilir.

Bu etkinliğimizde bunları bilimin ve tekniğin ışığında hep birlikte bir kez daha değerlendireceğiz.

Bitirirken, bu etkinliğimizi gerçekleştiren EMO Oda ve Şube Yöneticilerine, şube çalışanı arkadaşlarıma, görüşlerini bizimle paylaşacak bilim insanlarına, uzmanlara, emeği geçen herkese TMMOB Y.K.adına teşekkür ediyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum.