YILLARCA ERİTİLEN ZORUNLU TASARRUFLAR, REEL KAYIPLARI KARŞILANARAK VE İŞVEREN PAYI DA EKLENEREK, BİR DEFADA VE NAKDEN ÖDENMELİDİR

Bilindiği gibi, 1988 yılında yürürlüğe giren 3417 sayılı "Çalışanların Tasarrufa Teşvik Edilmesi ve Tasarrufların Değerlendirilmesine Dair Kanun" uyarınca çalışanların tercihleri dışında ve onlara rağmen ücretlerinden "tasarruf" adı altında yapılan kesintiler, oldukça düşük oranlarda nemalandırılmış ve yapılan kesinti miktarları eritilmiştir.

Bugün, halen zorunlu tasarrufların nasıl ve ne zaman ödeneceği konusundaki belirsizlik ve hükümet yetkililerinin konuya ilişkin çelişkili açıklamaları sürmektedir. Bazı hükümet yetkililerinin tasarrufların yüzde 25‘inin ödeneceği şeklinde yaptıkları açıklamalar ise rahatsızlık ve kuşku uyandırmaktadır.

Çalışanlardan yapılmış zorunlu kesintiler çalışanların hakkı olup, devletin çalışanlara ödemesi gereken bir borçtur. Dolayısıyla, hükümetin bu kesintilerin ödenip ödenmemesi konusunda tasarruf hakkı yoktur. Devletin sermayeden aldığı borçlar, zamanında ve yüksek faizlerle ödenirken, sözkonusu tasarrufların bugüne kadar ödenmemesi bir adaletsizlik örneğidir.

Bu nedenle, yıllarca eritilen zorunlu tasarruflar, reel kayıpları karşılanarak ve işveren payı da eklenerek, bir defada ve nakden ödenmelidir.

Bunun yanısıra, yeni yıl zammı konusunda, hükümetin, kamu emekçileri sendikalarının taleplerini kabul etmesini ve bugün 1 milyar 200 milyon TL olan yoksulluk sınırının yarısı dolayındaki mühendis ve mimar ücretlerinin bu sınırın üzerinde, insanca yaşanabilecek bir düzeye çıkarılmasını bir zorunluluk olarak görüyoruz.

Saygılarımızla,

M.Fikret ÖZBİLGİN

Genel Sekreter