25 EYLÜL GIDA MÜHENDİSLERİ GÜNÜ 2025 KUTLANDI

25 Eylül Gıda Mühendisleri Günü Türkiye genelinde TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Genel Merkezi, Şubeleri ve Temsilciliklerinde çeşitli etkinliklerle  kutlandı.

Etkinliğin açılışında TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Üzümcü, ardından TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, Gıda Mühendisliği Bölümleri Başkanları, Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Dr. Ersin Dilber birer konuşma gerçekleştirdiler. Ardından Sinevizyon gösterimi ve meslekte 25. ve 40. yılını dolduran Gıda Mühendisi üyelerimize Onur Belgeleri verilerek kokteyl gerçekleştirildi.

Yoğun katılımla kutlanan Gıda Mühendisleri Günü etkinliğinde Koramaz şunları şöyledi:

"Değerli Arkadaşlar,

Sevgili Meslektaşlarım,

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği adına hepinizi dostlukla selamlıyorum.

Gıda Mühendisleri Odamızın öncülüğüyle,  bu yıl ikinci kez kutladığımız “25 Eylül Gıda Mühendisleri Günü”’nde aranızda olmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyuyorum.

Gıda Mühendisleri Odamızı, meslektaşlarının emeğini ve varlığını daha da görünür kılacak olan bu anlamlı günü ilan etmelerinden dolayı tebrik ediyorum. Bir arada paylaşıp, dayanışmayla çoğaltacağımız daha nice günlerimizin olmasını diliyorum.

Sevgili Arkadaşlar,

Hepiniz biliyorsunuz, yaşamlarınızda hissediyorsunuz, Türkiye tarihinin en büyük krizlerinden birini yaşıyoruz.

Ülkemizde her geçen gün derinleşmekte olan ekonomik kriz biz mühendis, mimar ve şehir plancıların da hayatını olumsuz etkiliyor. 

Hayat pahalılığı, işsizlik ve yoksulluk, sürdürülemez bir düzeye yükseldi. Her şey kontrolden çıktı. Bırakınız sağlıklı ve yeterli beslenebilmeyi, halkımızın büyük bir çoğunluğu açlık sınırındaki aylık gelirleriyle yaşama tutunmaya çalışıyor.

İşte görüyoruz, Avrupa’nın en fazla çocuk nüfusuna sahip ülkemizde, eylül ayı ile birlikte çocuklarımız okullarına başladılar. Fakat yüksek gıda enflasyonu ve ücretli çalışanların satın alma gücünün erimesi, en kıymetlilerimiz olan çocuklarımızın beslenme çantalarını da olumsuz etkiledi, gelir seviyesi düşük bir çok ailenin çocukları boş beslenme çantaları ile sıralarına buruk şekilde oturdu.

Oysa geleceğimiz olan çocukların sağlıklı beslenmesi sosyal devlet olmanın gereğidir. Bugünün eksik beslenen çocukları gelecekte fiziksel ve zihinsel yetersizliğe sahip olarak bir neslin ortaya çıkmasına da neden olacaktır.

Gıda, yaşamın temel taşıdır; ancak gıdanın sürdürülebilirliği, suya erişimle doğrudan bağlantılıdır. Ülkemizde artan su kesintileri, altyapı yetersizliğinden öte, derin bir su güvencesizliği krizinin göstergesidir. 

Daha geçtiğimiz günlerde oda temsilcilerinizin ve üyelerinizin de katılımıyla Aydın’da bu konuları İKK’mız aracılığıyla düzenlediğimiz su gerçeği sempozyumunda hep birlikte değerlendirdik. Ancak mevcut politikalar, su kaynaklarını maden şirketlerine ve özel sektöre peşkeş çeken bir anlayışla şekillenmektedir. Bu yaklaşım, halkın su hakkını hiçe saymakta, çevreyi tahrip etmekte ve gıda güvenliğini tehlikeye atmaktadır. Unutulmamalıdır ki, su ticari bir mal değil, ekosistem hakkıdır.

Su güvencesi olmadan gıda güvencesinin mümkün olmadığını bir kez daha vurguluyor; halkımızı, meslektaşlarımızı ve yetkilileri, su hakkına sahip çıkmaya ve çevre düşmanı politikalara karşı durmaya çağırıyoruz.

Bu tespitlerimiz ve çağrılarımız yalnızca burasıyla sınırlı değildir.

TMMOB olarak bizler, bu amansız gidiş karşısında her dönemde  kamucu, toplumcu, bağımsızlıkçı politikaların  önemini vurguladık.

Sağlıklı ve sürdürülebilir gıdaya ulaşma hakkının en temel insan haklarından biri olduğunu her daim savunduk, bunun için mücadele ettik.

Her ferdin güvenilir gıdaya erişimine olanak sağlayan bir üretim ve tedarik sistemi kurulması bilinciyle gıda egemenliği ve gıda güvenliği kavramlarına kamu yararını gözeterek sahip çıktık. Gıda ve tarımda izlenen piyasacı, liberal, dışa bağımlı politikaların yaratacağı tehditleri gözler önüne sermeye çalıştık.

Gıda ve tarım alanındaki kamu kurumlarının tasfiyesiyle yaşanan talan sürecinin yalnızca köylülerimizin hayatını olumsuz etkilemekle sınırlı kalmayacağını, kentlerde yaşayanların da ucuz ve sağlıklı gıdaya erişimini engelleyeceğini her ortamda dile getirdik.

Gıda Mühendisleri Odamızın Oda bünyesinde yaptığı bir çok etkinliğin yanısıra, Gıda, Ziraat ve Kimya Mühendisleri Odalarımızın TMMOB adına düzenlediği Kongre, Sempozyum  ve benzeri bilimsel etkinliklerle, hazırlanan teknik raporlarla, İdari mahkemelere açtığımız yüzlerce dava ile yetkilileri uyarmaya ve bu konuda kamuoyu yaratmaya uğraştık hala da uğraşıyoruz.

Bu anlamda Gıda Mühendisleri Odamızın değerli yöneticilerine ve üye meslektaşlarımıza büyük bir özveriyle vermiş olduğu emeklerden dolayı teşekkürü bir borç bilirim.

Mesleklerinin 25. ve 40. Yıllarını geride bırakarak, Gıda Mühendisleri Odası Onur Belgesi alacak değerli meslektaşlarımızı da bu vesileyle kutlamak istiyorum.

Genç yaşlarınızda başladığınız meslek hayatınızda, bilim ve tekniğin izinden hiç ayrılmadan, ülkemizin geleceği için, en önemlisi de çocuklarımızın geleceği için çalıştınız. Bu halkın, bu ülkenin yararına ne gerekiyorsa hiç çekinmeden taşın altına elinizi koydunuz.

Bizi, TMMOB’yi tanımlayan en önemli özelliklerimizden birisi işte budur.

Bizler, bir yandan mesleğimizin ve meslektaşlarımızın hak ve çıkarlarını korumak için, bir yandan ülkemiz ve halkımızın geleceği için, toplum yararı gözeterek çalışırız.

70 yılı aşkın olan mücadele tarihimiz aynı zamanda bizim emek tarihimizdir. Bilim ve tekniği esas alan, kamu çıkarını savunan, eşitlik, özgürlük ve demokrasiden yana tavır koymaya çalışan bir gelecek mücadelesidir.

Değerli Arkadaşlar,

Sözü daha fazla uzatmadan 25 Eylül Gıda Mühendisleri Gününüzü tekrar en içten dileklerimle tebrik ediyorum.

Bugün Onur Belgesi alan meslektaşlarımızı ve bugünü Gıda Mühendisleri Günü ilan ederek daha anlamlı hale getiren oda yöneticilerimizi tekrar tebrik ediyorum.

Hepinizi dayanışmayla kucaklıyorum.

Yaşasın TMMOB, Yaşasın Örgütlülüğümüz"