
BİR DAHA BENZER ACILARI YAŞAMAYALIM… DEPREMİ UNUTMA! UNUTTURMA!
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, 17 Ağustos 1999 Marmara Depreminin yıldönümü nedeniyle 16 Ağustos 2025 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.
BİR DAHA BENZER ACILARI YAŞAMAYALIM…
DEPREMİ UNUTMA! UNUTTURMA!
Resmi rakamlara göre 18.373 yurttaşımızın hayatını kaybettiği, 48 bin 901 kişinin yaralandığı, yüzbinlerce yapıyı yerle bir eden 17 Ağustos Depremi’nin 26. yılında kaybettiklerimizi bir kez daha özlemle anıyoruz.
Başta İzmit, Yalova ve Adapazarı olmak üzere Doğu Marmara’nın tamamını etkileyen 7,4 büyüklüğündeki deprem, gerekli tedbirler alınmadığında doğal afetlerin ne büyük toplumsal felaketlere dönüşebildiğinin en acı örneği olarak tarihe geçti.
Aradan geçen bunca yıla ve acı deneyime rağmen üzülerek görüyoruz ki meydana gelen depremler ve diğer doğal afetler sonucunda yaşanan can kayıpları, sosyal ve ekonomik travmalar siyasal iktidara hiçbir şey öğretmemiştir. Göz göre göre gelmekte olan İstanbul depremine karşı önleyici tedbirler almak yerine, Kanal İstanbul gibi, doğal varlıklarımızı, su kaynaklarımızı ve tarım arazilerimizi ranta açmayı hedefleyen rant projeleriyle yaşamlarımız hala hiçe sayılmaktadır.
Bilim ve meslek çevrelerince ortaya konan risk ve afet yönetimine ilişkin görüşlere, alınması gerekli önlemlere dikkat çeken açıklamalara itibar edilmemiş, yıllar süren çalışma ve raporlar göz ardı edilmiştir. Bu ihmal ve umursamazlık nedeniyle yıllar içinde yaşanan felaketlerde binlerce insanımız hayatını kaybetmiştir.
Ülke tarihimiz adeta bu ihmallerin tarihi haline dönüşmüş durumdadır. Büyük Marmara Depreminin ardından, 2003’te Bingöl’de, 2011 Van’da, 2020’de Elazığ-Sivrice ve İzmir’de ve 11 ilimizi etkileyen 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş ve 20 Şubat 2023 Hatay depremleri ne yazık ki bu ihmalin en ağır sonuçları olmuştur.
Marmara Depreminden almamız gereken en büyük ders, coğrafi riskler göz ardı edilerek kurulan şehirlerin, plansız-çarpık kentleşmenin ve mühendislik hizmeti almayan yapıların yurttaşlar için büyük bir tehdit olduğudur. Ancak bu ders alınmamıştır!
6306 sayılı yasa kapsamında Bakanlıkça resen belirlenebilen Rezerv yapı alanı uygulamasıyla; milyonlarca yurttaşımız hem yerinden edilmekte hem de güvencesiz konutlarda yaşamaya mahkum edilmektedir. Bu açıkça keyfi ve plansız bir uygulamadır. Kar hırsıyla kentin değerli arazilerine, zeytinliklerine rezerv alan kararı çıkarılarak verilen imar izinleri, coğrafi riskler göz ardı edilerek kurulan şehirler, plansız-çarpık kentleşme ve mühendislik hizmeti almayan yapılar yurttaşlar için büyük bir tehdittir.
Biliyoruz ki, devletin asli görevlerinden biri doğa kaynaklı afetlerin oluşturacağı zararları en aza indirmek olmalıdır. Bunu sağlamak, temel yaşam hakkının korunması için gereklidir. Kentlerde yapıların yer seçimlerinden başlanarak; üretilen yapıların tüm aşamalarında kamusal denetimin sağlanması gereklidir.
Depremler başta olmak üzere, afetlere karşı bütünlüklü, sağlıklı, insanca bir yaşam ve çevre için, ülkemizin yeni büyük sosyal afetler, sosyal yıkımlar yaşamaması için gereken önlemlerin ivedilikle alınmasını, yapı denetimi uygulamasını yönlendiren kararlar ve ilgili tüm mevzuatın, TMMOB ve bağlı Odalar, üniversiteler ve ilgili kesimlerin katılımıyla düzenlenmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz.
Güvenli yapılaşmanın sağlanması ve tüm bu süreçlerin sağlıklı işletilebilmesi için meslek odalarının sürece etkin katılımını sağlayacak yeni bir planlama, tasarım, üretim ve denetim süreci modeli derhal benimsenmelidir.
Kentsel rant için değil, depreme hazırlıklı şehirler kurabilmek için imar planları oluşturulmalı, parsel bazında yapılan imar tadilatları ile ormanlık alanlar ve su havzaları dere yataklarıyla birlikte yapılaşmaya açılmamalıdır.
Deprem Şurası, Ulusal Deprem Konseyi gibi oluşumlar mutlaka devreye sokulmalıdır. Büyük beklentilerle hazırlanan Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planının gerekleri yerine getirilerek; Türkiye’deki bina envanteri çıkarılmalı, mevcut yapılar hasar görebilirlikleri ve riskleri esas alınarak gruplandırılmalıdır.
26 yıl önceki acıları yeniden yaşamamamız için ülke olarak depreme hazırlıklı olmamız gerekiyor. Depreme hazırlıklı olmak için de bilimin, tekniğin ve doğanın sesine kulak vermemiz gerekiyor.
Ülkemize, yaşamlarımıza, ortak geleceğimize hep beraber sahip çıkalım.
Unutmadık. Unutturmayacağız.
Emin Koramaz
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı