HKMO: DEPREM SONRASI ACİL OLAN YENİ İNŞAATLAR DEĞİL, BİLİMİ VE TEKNİĞİ DİKKATE ALMAKTIR!

21.02.2023

TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası  21 Şubat 2023 tarihinde "Deprem Sonrası Ail Olan Yeni İnşaatlar Değil, Bilimi ve Tekniği Dikkate Almaktır!" başlıklı bir basın açıklaması yaptı.

06 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen yıkıcı depremler sonrası, karasal kesimde fay kırıklıkları boyunca yatayda metrelerce yüzey deformasyonları, düşeyde 1 m’ye ulaşan zemin çökmeleri gözlemlenerek Odamız Fotogrametri ve Uzaktan Algılama Komisyonunca uydu radar verileri kullanılarak yapılan çalışmayla birlikte, konu ile ilgili Odamızca bir açıklama yapılmıştır. (İlgili açıklamaya ulaşmak için https://www.hkmo.org.tr/genel-merkez/haberler/detay/101766

Deprem bölgesinde meydana gelen bu yüzey deformasyonlarına, 20 Şubat’ta Samandağ merkezli meydana gelen ve çökmelere rağmen yetkililer tarafından yapılan açıklamalarla bölgede 1 Mart 2023 tarihi itibariyle toplu konut inşaatlarına başlanacağı duyurulmuştur. Jeodezik çalışmalar yürütülmeden, bozulan mülkiyet sınırları güncellenmeden, jeodezik altyapı ihya edilmeden, bunlarla ilgili gerekli bilimsel çalışmalar yürütülmeden ve planlama altlığı olan güncel sayısal halihazır haritalar üretilmeden deprem bölgelerinde yapılaşmanın başlaması; bilim ve tekniğin yeniden yok sayılmasına ve dolayısıyla yaşanabilecek yeni bir depremde yine can ve mal kayıplarına neden olacaktır. 

Depremler bölgenin topoğrafik yapısını değiştirmiş, kimi yerlerde mülkiyet sınırlarının da dayalı olduğu fiziksel nesnelerin yer değiştirmesine neden olmuştur. Bu nedenle, depremden etkilenen yerlerde tapu planlarının gösterdiği taşınmaz sınırları ile zeminde fiziksel nesnelerin gösterdiği sınırlar arasında tutarsızlıklar oluşmuştur. Bu durum; taşınmazların mülkiyet sınırlarının, yüz ölçümlerinin ve niteliklerinin yeniden belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle planlama, parselasyon, alt ve üst yapı inşaatlarına başlanmadan önce taşınmaz sınırlarının yeniden ölçülmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılmasını sağlayan kadastro güncelleme faaliyetlerine başlanmalıdır. Yeni imar planları ile arazi ve arsa düzenlemesi işlemi sonucu üretilecek parselasyon planlarının kalitesi, kadastral veri kalitesi ile doğrudan ilişkilidir.
 
Bu kapsamda, depremde hasarlı duruma gelen jeodezik ağ altyapısının tekrar ayağa kaldırılıp çalışır hale gelene kadar alternatif çözümler ile kullanıma açılan ve Odamızca yapılan “Depremden Sonra Bölgede Yapılacak Jeodezik Ölçmeler İçin Ücretsiz Gerçek Zamanlı Konum Belirleme (CORS) Hizmeti” başlıklı duyuruda (İlgili açıklamaya ulaşmak için https://www.hkmo.org.tr/genel-merkez/haberler/detay/101776) belirttiğimiz üzere sağlıklı koordinat verisi üretmeye yönelik çalışmaların öncelenmesi, bilim ve tekniğin yok sayılmaması ve bunun sonrasında bilimsel kurallara uygun yeni harita ve planların yapılması elzemdir. 

Afet bölgesi ilan edilen ve depremden etkilenen tüm illerimizde zor koşullarda yaşamlarını sürdürmeye çalışan yurttaşlarımızın, güvenli konutlara bir an önce erişmeleri ve yeniden hayata tutunmaları hepimizin ortak beklentisi ve arzusudur. Ancak deprem sonrasında yeniden inşa sürecinde bilimsel gerçekler ve teknik gerekliliklere uyulmadan yapılacak her bina ve inşaat, orta ve uzun vadede bugün yaşanan sorunlarla tekrar karşılaşılmasına neden olacaktır. 
Bu bakımdan deprem bölgesinde meslek alanlarımızla ilgili ivedilikle yapılması gereken konuları yüksek sesle ve bilimsel ilkelere uygun olarak kamuoyunun ve yetkililerin dikkatine sunmak, ülkemize ve halkımıza karşı sorumluluğumuz gereğidir: 

1. Kadastro güncelleme faaliyetlerine öncelik verilmeli, depremden etkilenen taşınmazların mülkiyet sınırları, yüz ölçümleri ve nitelikleri yeniden tespit edilmeli; kadastro planları yeniden üretilmeli ve taşınmazların tapu sicil kayıtlarında gerekli düzeltmeler yapılmalıdır. Güncel olmayan veri esas alınarak hazırlanacak imar planları ve parselasyon planları ile alt ve üst yapı inşaat süreçleri sonrası yaşanması olası mülkiyet ihtilaflarının önlenmesi için kadastro güncelleme önem taşımaktadır. 

2. Ağır, orta ve hafif hasarlı binalarda yürütülen arama ve kurtarma çalışmalarında ve sonrasında yapılacak olan çalışmalarda bina hareketlerinin izlenmesi, enkaz kaldırma, yıkım ve onarım çalışmaları için optik ve lazerli ölçme aletleriyle uzaktan ölçümler yapabilen, yerelde faaliyet gösteren serbest harita ve kadastro mühendisi (SHKM) üyelerimizden oluşan bürolardan hizmet alınması hayati ve gereklidir.

3. Ülkemizde uydu tabanlı hassas konum belirleme çalışmalarında ve özellikle mühendislik ölçmelerinde yaygın olarak kullanılan TUSAGA-Aktif sisteminin bazı sabit GNSS referans istasyonları zarar görmüştür. Bölgede deprem ve deprem sonrası süreçte yer kontrol noktalarının konumları ve hızları değişmiştir. Bu kapsamda ulusal jeodezik altyapıyı oluşturan TUSAGA-Aktif istasyonları ile TUTGA noktaları önemli biçimde etkilenmiş olduğundan, bu noktaların konumlarının ve hızlarının yeniden hesaplanması zorunlu ve gereklidir.

4. Ulusal jeodezik altyapı ile birlikte bölgedeki HGM, TCDD, TKGM, DSİ, KGM ve belediyeler başta olmak üzere tüm kamu kurumlarına ve özel sektöre ait jeodezik yer kontrol noktalarının ve sabit GNSS istasyonlarının üç boyutlu koordinat ve hız bilgilerinin yeniden hesaplanması zorunludur.  

5. Ana depremler sonrasında, artçı depremlerin devam ettiği bu süreçte uydularla konum belirleme (GNSS tekniği) için gerek ölçme sonrası (post-processing) gerekse gerçek zamanlı (real-time) olarak 2005.000 referans epoğunda sağlıklı konum ve hız bilgilerinin üretilmesinde bölgede bazı sorunsalların yaşanması olasıdır. Özellikle gerçek zamanlı ölçmelerde (GZK/RTK) bölgede önemli koordinat farkları oluşabilecektir. Bu nedenle ölçme (gözlem) epoğu ve referans epok koordinatlarının oluşturulmasında Büyük Ölçekli Harita ve Harita Bilgileri Yönetmeliği’ndeki (BÖHHBÜY) hususların dikkate alınması elzemdir. 

6. Deprem sonrası yapı stokunun durumu (tamamen yıkılmış, ağır hasar görüp yıkılması gereken, güçlendirme ile kullanılması mümkün olan yapılar) ile zemin yapısına ilişkin veriler birlikte sentezlenerek kentlerin yapılı yerleşik alanlarına müdahale biçimleri belirlenmelidir.

7. Bölgede zarar gören ulusal jeodezik ağ altyapısının ivedilikle ayağa kaldırılması, gerekli ölçme, güncelleme ve düzeltme hesaplarının yapılarak ivedilikle yayımlanması; bölgedeki altyapı, barınma, elektrik, su ve ulaşım altyapısının tekrar kurulabilmesi açısından kritik öneme sahiptir.

8. Depremden hemen sonra Odamızın da destek verdiği süreçte ilgili kurumlarca ve hızlıca yapılan havadan haritalama çalışmalarının sonucunda bölgenin insansız hava araçlarıyla geçici haritalanması ve üretilen verilerin Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) Genel Müdürlüğüne aktarılarak sürecin koordine edilmesi sağlanmış olup CBS Genel Müdürlüğü ve ilgili kurumların da desteği ile planlama süreçlerinin altlığı olan doğruluğu onaylanmış, BÖHHBÜY’e göre üretilmiş olan tüm bölgenin güncel sayısal halihazır haritaları oluşturulmalı ve ilgililerin bu verilere erişimi açık tutulmalıdır.

9. Bölgede gerçek zamanlı kinematik yöntemle (GZK/RTK) konum bilgisi üretenler için alternatif bir sistemle destek sağlanmış durumdadır. Bölgedeki çok acil insani ihtiyaçlardan olan geçici barınma alanlarının kurulması, altyapının ihya edilmesi, elektrik, su ve doğalgaz şebekelerinin çalışır hale getirilmesi, hasar tespiti ve enkaz delil toplama çalışmaları için yapılacak tüm ölçmelerde alternatif kontrollü bir sistem olarak kullanılmalıdır.

10. Bölgede altyapı ve planlamaya ilişkin yapılacak tüm çalışmalar öncesinde yukarıda sayılan jeodezik çalışmalar titizlikle yapılmalıdır. Mülkiyet tespiti ve plan uygulamalarına yönelik yapılacak çalışmalarda mutlaka harita mühendisliği meslek disiplini ile koordineli olarak çalışılması, zeminde  yapılacak her türlü aplikasyonlar ile ilgili iş ve işlemlerin mutlaka mesleki yeterliliğe sahip harita mühendisi tarafından yapımı ve kontrolünün sağlanması; gelecekte karşılaşılacak muhtemel mülkiyet sınırdan kaynaklı problemlerin önlenmesi, üretilecek olan plan ve projelerin doğru ve hatasız uygulanması açısından hukuki ve insani bir durumdur.

Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası olarak depremden etkilenen vatandaşlarımızın yaralarının sarılması için alelacele sağlıksız kararların alınmaması ve uygulanmaması gerektiğini, orta ve uzun vadeli kalıcı çözümlerin hayata geçirilmesi için bilimsel ve doğru çalışmaların yürütülmesi gerektiğini hatırlatır, yapılacak bilimsel çalışmalarda meslek disiplinimiz gereğince bugüne dek olduğu gibi her zaman görev alacağımızı belirtmek isteriz. 

TMMOB
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası
21 Şubat 2023