Çalışma Programı

TMMOB 45. DÖNEM ÇALIŞMA PROGRAMI

TMMOB 45. DÖNEM ÇALIŞMA PROGRAMI

 

  1. SUNUŞ

Dünyada Durum

Küresel bir istikrarsızlık döneminin içinden geçiyoruz. İki kutuplu dünya sisteminin yıkılmasıyla birlikte tarihin sonu olarak adlandırılan neoliberal kapitalizm, kısa sürede eşitsizliğin büyüdüğü, krizlerin sıklaştığı ve savaşların arttığı bir dünya yaratmıştır. Bu dönem boyunca sosyal devlet anlayışının tümüyle tasfiye edilmiş olması, yaşanan bu alt üst oluşların geniş halk kesimlerine olan maliyetini daha da artırmaktadır. Bugün içinden geçtiğimiz küresel istikrarsızlığın temelinde, neoliberal kapitalizmin sınırsız sömürü anlayışı yatmaktadır.

Devletin ekonomik ilişkilerden çekilmesiyle ekonominin önündeki engellerin kalkacağı, bireysel hak ve özgürlüklerin genişleyeceği, toplumların şeffaflaşacağı, sınırsız dolaşım imkânının yaratılacağı iddialarıyla ortaya atılan neoliberalizm bugün artık küresel çapta “baskı” ve “şiddetle” özdeşleşmiştir.

2000’li yıllardan itibaren ABD’den başlayarak dünya çapındaki gelişmiş kapitalist ülkelerde “Teröre Karşı Savaş” adı altında yapılan düzenlemeler, “güvenlik” paradigmasının neoliberalizmin merkezine oturmasına yol açmıştır. Güvenlik söylemiyle gerekçelendirilen baskı ve şiddet politikaları ülke sınırları içinde ve dışında farklı biçimlerle kendisini göstermiştir. ABD’nin önderliğinde yürütülen sınır ötesi operasyonlarla ve bölgesel savaşlarla dünyanın pek çok coğrafyası kana bulanmıştır. Bölgesel işbirlikleri altında giderek işlevsizleşeceği iddia edilen “devlet” aygıtı, büyük bir savaş makinası olarak çok daha güçlü biçimde yeniden örgütlenmiştir.

Emperyalist güç odaklarının kışkırtmalarıyla 2010 yılından bu yana Ortadoğu’nun farklı bölgelerinde devam eden savaş, bir yandan cihatçı terör örgütlerinin güç ve yaygınlık kazanmasına neden olurken, diğer yandan da tüm dünya için büyük bir yıkıma neden olacak küresel çatışma riskini de giderek artırmaktadır.

Neoliberalizmin küresel istikrar vadeden siyasal söylemi nasıl başarısız olduysa, ekonomik istikrar vadeden ekonomik söylemi de o denli başarısız olmuştur. 2008 yılında yine ABD merkezli patlak veren derin ekonomik kriz, “serbest piyasa”, “rekabet”, “devletin ekonomiden el çekmesi”, “kuralsızlaştırma” gibi kavramlarla anılan neoliberal ekonomik söylemi tümüyle alt üst etmiştir. Yüzlerce yıllık finans şirketlerinin iflas etmesine, bazı ülkelerin morotoryum ilan etmesine, küresel çapta ekonomik daralmalara neden olan bu kriz sonunda devlet ekonomiye aktif biçimde müdahale etmek zorunda kalmıştır.

Kendiliğinden işleyen ekonomi mitinin sona ermesi anlamına gelen bu yeni dönemle birlikte piyasalar merkez bankalarının para politikalarıyla kontrol altına alınırken, büyük şirketler de bizatihi devlet desteğiyle ayakta tutulmuştur. Tüm yükü, geniş toplum kesimlerine bindirilen bu derin kriz henüz sona ermiş değildir. Merkez kapitalist ülkelerde ekonomik işleyişi sürdürebilmek için yaratılan suni finansal genişlemenin azaltılmasına yönelik her girişim, Arjantin, Brezilya, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde yeni krizleri tetiklemektedir. Tüm şatafatına karşın küresel ekonomik yapı, kendi ayakları üzerinde duramayacak kadar güçsüz durumdadır.

Küresel ekonomik krizin geniş toplum kesimlerine maliyeti yoksullaşma, borçlanma ve işsizlik olmuştur. Tüm ülkelerde kamu kaynakları giderek daralmakta, gelir adaletsizliği artmakta, özel sektörün ve gerçek kişilerin borçları giderek tırmanmaktadır. Kriz tüm dünyayı teslim almış durumdadır.

2000’li yılların başında siyasal alanda yaşanan “güvenlik tehdidi”, 2000’li yılların sonunda ekonomik alanda yaşanan “kriz tehdidi” ile birlikte devlet, ekonomik, siyasal ve toplumsal yapının düzenlenmesinde en önemli figür haline dönüşmüştür. Bu yeni neoliberal devlet, sosyal devletten farklı olarak toplumun ortak ihtiyaçlarını önceleyen ve toplumsal kalkınmayı amaçlayan bir devlet değil, sermayenin çıkarlarını temsil eden ve toplumsal eşitsizliği derinleştiren bir devlet olarak karşımızda bulunmaktadır.

Devletin bu yeni rolü, 2000’li yıllara kadar küresel çapta hüküm süren neoliberal hegemonyanın hızla çözülerek, otoriteryen bir neoliberalizmin yerleşmesine neden olmuştur. İçinde bulunduğumuz neoliberal kapitalist sistemi “özgürlük”, “serbestlik” ve “açıklık” kavramlarıyla değil, “baskı”, “şiddet” ve “antidemokratiklik” gibi kavramlarla özdeşleşmiştir. Bu yeni küresel düzenin aktörleri de giderek daha baskıcı, daha otokratik ve daha irrasyonel yönetimler olarak karşımıza çıkmaktadır.

Başta Avrupa birliği olmak üzere, neoliberalizmin yükseliş döneminde büyük bir iddiasıyla ortaya çıkan bölgesel birlikler giderek işlevsiz hale gelmiş, siyasal ve ekonomik etkinlikleri sınırlanmıştır. Irkçılık, yabancı düşmanlığı, göçmen karşıtlığı başta Avrupa ve merkez kapitalist ülkeler olmak üzere tüm dünyada yaygınlaşmaktadır. Sosyal devletin tahribatının yarattığı sosyal sonuçlar, toplumsal düşmanlıkların ve çatışmaların büyümesine neden olmaktadır. 90’lı yılların sonunda ortaya çıkan ve dünya çapında yaygınlaşan alternatif küreselleşme ve barış hareketlerinin sönümlenmiş olması, insanlığın ortak geleceğine ilişkin umutları azaltmaktadır.

Ülkemizdeki Gelişmeler

2002 yılında iktidara gelen ve 16 yıldır tek başına iktidarda bulunan AKP, baskı, şiddet ve antidemokratik eğilimlerle özdeşleşen neoliberalizmin bu yeni döneminin bir aktörüdür. Bugün artık tek adam rejimine dönüşen AKP’nin 16 yıllık iktidar pratiğine bakıldığında neoliberalizmin dünya çapındaki eğilimleriyle bütünüyle özdeşleştiği açık biçimde görülmektedir.

16 yıl boyunca uygulanan neoliberal politikalar sonucunda eğitim-sağlık-sosyal güvenlik gibi kamusal hizmetler ticarileştirilmiş, kamuya ait fabrikalar, işletmeler, araziler özelleştirilmiş, sermayenin sınırsız sömürüsü önündeki tüm engeller kaldırılmış, emekçilerin tüm ekonomik, sosyal ve sendikal hakları budanmış, üretim ekonomisi yerine sıcak para akışına ve ranta dayalı bir ekonomi inşa edilmiştir. AKP iktidar dönemi boyunca elinde bulundurduğu tüm olanakları, yandaş şirketlerin büyümesi, kendine bağımlı bir sermaye yapısının oluşturulması için kullanmıştır.

AKP’nin 16 yıllık iktidarı dönemi sadece ekonominin neoliberal politikalar doğrultusunda yeniden yapılandırılmasıyla değil, buna paralel olarak başta Anayasa olmak üzere devlet organizasyonunun da AKP’nin siyasal öncelikleri doğrultusunda yeniden yapılandırıldığı bir dönem olarak geçmiştir. 2010 yılında gerçekleştirilen ve yargı organlarının tamamıyla siyasallaşarak iktidar güdümüne girmesine neden olan Anayasa değişikliğiyle bağlayan bu dönüşüm süreci, 16 Nisan Anayasa Referandumu ile son biçimini kazanmıştır.

AKP iktidarı boyunca yaşanan bu dönüşüm, ülke tarihinin en derin ekonomik, siyasal ve toplumsal krizlerinden birine sürüklenmemize neden olmuştur. Bugün ülkemizde derin bir ekonomik çöküş, sonuçları öngörülemeyen bir siyasal kriz, hepsinden önemlisi de büyük bir toplumsal ayrışma ve kamplaşma yaşanmaktadır. AKP’nin OHAL koşulları altında baskı ve zorbalıkla hasıraltı etmek istediği bu çok boyutlu krizin gizlenebilirliği ve sürdürülebilirliği kalmamıştır.

Türkiye 24 Haziran seçimleriyle birlikte yeni bir siyasal rejimle yönetilir hale gelmiştir. Anayasal demokrasi anlayışına dayalı Cumhuriyet rejimi ortadan kaldırılarak, tek adam rejimi kurulmuştur. Ülkenin hangi bakanlık ve mekanizmalar eliyle, ne biçimde yönetileceği bizatihi tek adam tarafından belirlenecektir. Parlamento bütünüyle işlevsizleştirilmiş, yargı bağımsızlığı yok edilmiş, güçler ayrılığı ortadan kaldırılarak tüm güç tek adama, Cumhurbaşkanına teslim edilmiştir.

Cumhurbaşkanı kendi belirleyeceği yardımcıları ve bakanları eliyle, tek başına hazırlayacağı kararnameler aracılığıyla ülkeyi yönetecek, kendi başına bütçeyi oluşturacak, idari yapıyı istediği biçimde belirleyecek, ülkedeki tüm kurumlar üzerinde denetim hakkına sahip olabilecektir. Tüm bunları yaparken de hiçbir biçimde TBMM denetimine tabi olmayacaktır. Böyle bir rejimin, demokrasi ile bağdaşması mümkün değildir!

Ülkemizdeki Gelişmelerin Mesleğimize ve Örgütümüze Yansımaları

Yukarıda belirtilen uygulama ve politikalar sonucu, bugün Türkiye, kalkınma, planlama, üretim, sanayi, tarım, enerji, maden, gıda, su, kent, yapı/imar, çevre, bilişim politikalarının dinamik gücü olması gereken mühendislik, mimarlık, şehir planlama disiplinlerinin tasfiye edilmek istendiği; bilimsel bilginin, aydınlanmanın, bilim ve tekniğin önermelerinin yerine piyasanın ve gericiliğin insan düşmanı politikalarının egemen olduğu bir ülke haline gelmiştir.

Ülkemizde egemen olan sermaye birikim politikaları, yoğun emek sömürüsü yanı sıra kentsel-kırsal, kültürel, doğal varlıkların el değiştirmesi üzerinden arazi, mülkiyet ve imar politikalarının rant esaslı olarak belirlenmesine dayanmaktadır. Sanayisizleşmeye, tarımsal üretimin tahribine; tarihi-kültürel varlıkların, doğal kaynakların, orman arazilerinin, kamu ve halka ait arazi ve mülklerin yağmalanmasına, rant eksenli kentsel dönüşüme, çevre tahribatına, ekolojik dengenin bozulmasına, bütün kamusal birikimin özelleştirilmesine karşı çıkan mücadeleci meslek örgütlerinin etkisizleştirilmek istenmesi söz konusudur. TMMOB de bu kapsamda anayasal, özerk ve yerinden yönetime dayalı geleneksel yapısından uzaklaştırılmak; birimlerimizin piyasaya tabi olacağı bir işleyiş egemen kılınmak istenmektedir. Mühendislik, mimarlık, şehir planlama hizmetlerinin rant politikalarına hizmet edecek şekilde taşeronlaştırılmasına çalışılmaktadır.

İktidarın ekonomi politikaları, meslek alanlarımızı, mühendislik-mimarlık-şehir planlama hizmet ve uygulamaları ile mevzuatımızı doğrudan ve dolaylı biçimlerde etkilemektedir. Bilim ve teknoloji, sanayileşme, kalkınma, kentleşme ve tarımdaki gelişmenin, kısaca bütün toplumsal yaşam ve temel sektörlerin ana güçlerinden olan mühendislik, mimarlık, şehir planlaması, eğitimden uygulamaya dek neoliberal bir dönüşüm sürecine tabi tutulmuştur. Üniversite eğitiminin temel unsuru olan teori ve pratik uyumunun eğitim sürecinde kavranabilmesi için gerekli olan altyapının sağlıklı olmamasının yanı sıra “uzaktan eğitim” gibi yeni esnek eğitim modelleri getirilmiştir.

Gelişmiş kapitalist ülkeler lehine sanayide küresel rekabeti ön plana çıkaran yöntem ve modeller sonucu, kârın azamileştirilmesi, ücretlerin düşürülmesi, işgücü istihdamının azaltılması ve buna paralel olarak mühendisliğin işlev ve iradesi minimize edilmektedir. Bu politikalarla sanayide ve kamuda nitelikli personel yetersizliği yaygınlaşmaktadır.

Üyelerimiz; işsizlik, meslek dışı işlerde çalışma, düşük ücret, iş güvencesinin olmaması, esnek çalışma, SGK primlerinin düşük ücretler üzerinden ödenmesi, kadın mühendis, mimar ve şehir plancılarında cinsiyete göre ücret ve iş pozisyonu farklılığı, mesleki yetersizlik sorunları, siyasi baskı ile kadro atamaları, kamuda tayin ve sürgünler, fazla mesailerde ücret verilmemesi, fazla çalıştırma, sosyal hak ihlalleri ve özlük haklarıyla ilgili bir dizi sorunla karşı karşıyadır.

Gerçekleşen neoliberal dönüşümün görünür ürünleri, sonuçları, bizim en temel yaklaşımlarımızdan birini, meslek-meslektaş sorunları ile halk ve ülke sorunları arasında sıkı bağlar bulunduğu yönündeki görüşümüzü doğrulamıştır. Söz konusu toplumsal, ekonomik, ideolojik, kültürel, siyasi dönüşümler ile TMMOB’nin dönüştürülmesi arasındaki yapısallık bugün daha net bir şekilde görünür olmuştur.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği-TMMOB, 45. çalışma dönemi (2018–2020) faaliyetlerini, ülke, halk, meslek, meslektaş sorunları ile genel olarak siyaset arasındaki ilişki bütünlüğünü gözeterek yürütecektir.

TMMOB, 45. dönem çalışmalarını, 1970’lerde Teoman Öztürk ve arkadaşlarının elbirliği ile yarattıkları anti-emperyalist, demokratik, halkçı, toplumcu gelenek ile Birliğimizin sonraki ve yakın dönemlerde geliştirdiği bütün değerlerin ifadesi olan demokratik mevziimizin çıkarları, 45. Olağan Genel Kurul Sonuç Bildirisi ve Genel Kurul kararlarının yol göstericiliğinde yürütecektir.

TMMOB, 45. dönem çalışmalarını, dünyanın, ülkemizin, insanımızın, mesleklerimizin ve meslek örgütlerimizin içinde bulunduğu yeni koşullarda; kamu kurumu niteliğinde kamusal hizmet ve denetim işlevli özerk bir meslek kuruluşuna, mesleki demokratik bir kitle örgütüne düşen mesleki-toplumsal görevlerin büyüklüğü ve sorumluluklarının bilincinde olarak sürdürecek ve aşağıdaki alanlarda çalışmalar yaparak mühendislerin, mimarların şehir plancıların mücadelesini yükseltecektir.

Anayasal Demokrasi ve Sosyal Hukuk Devleti için Mücadele,

Tek adam rejimi, AKP’nin 16 yıl boyunca uyguladığı neoliberal politikaların sonucu ve sürdürülme koşuludur. Dolayısıyla tek adam rejimine karşı mücadelenin ayrılmaz parçası, sermayenin sınırsız sömürüsüne dayalı neoliberal politikalara karşı kamunun genel çıkarlarını öne alan toplumcu politikaların savunulmasıdır. Toplumun ve emekçi sınıfların genel çıkarlarını savunmak aynı zamanda mesleğimizin ve meslektaşlarımızın çıkarlarını savunmak anlamına gelmektedir. Bu topraklarda uğruna büyük bedeller ödenen cumhuriyet kazanımlarının ve demokratik değerlerin ortadan kaldırılmasına, yok sayılmasına razı olmayacağız. TMMOB olarak, cumhuriyet değerlerine ve hukukun üstünlüğüne dayalı anayasal demokrasiden yana duruşumuzdan bir adım bile geri atmayacağız. OHAL-KHK düzenine, “Tek Adam” rejimine karşı mücadelemize devam edeceğiz.

Kamusal Üretim, Hizmet ve Denetimi Yeniden Kazanmak ve Kamu Kaynak ve Varlıklarının Yağmasını Durdurmak için Mücadele

Türkiye’de kamu varlıklarının özel sektöre devri, kamusal hizmetlerin özelleştirilmesi vb. piyasa temelli politikalar ve uygulamalar hızla sürmektedir. Şeker fabrikalarından kamu kaynak ve arazilerine kadar halka ait olan tüm birikimler sermaye ve rant çevrelerinin yağmasına açılarak gasp edilmektedir.

  • Her türlü müdahaleye açık ve siyasal iktidarların arpalığı haline gelmiş ve kamucu içeriği boşaltılmış olan mevcut kamu iktisadi kurumları işleyişi yerine, şeffaflığı, erişilebilirliği ve hesap verilebilirliği temel alan, katılımcı ve demokratik yeni bir kamu mülkiyeti, kamu hizmeti, kamu denetimi ve yönetimi anlayışını tasarlamak, tanımlamak, kurgulamak, planlanmak ve geliştirerek uygulamak,
  • Kişi ve kuruluşlarının bilgiye serbestçe ulaşabilmesi, sorunların tartışılması, karar alma süreçlerine katılması ve müdahil olabilmesinin önündeki tüm engelleri kaldırmak ve demokratik işleyiş açısından hesap verebilirliği mümkün hale getirmek,
  • Elektrik üretim, iletim ve dağıtımından şeker fabrikalarına kadar bütün kamu işletmeleri, kamu kaynakları ve varlıklarının serbestleştirme ve özelleştirilmesini durdurmak; kamusal üretim, hizmet, denetimi tekrar mümkün kılmak,
  • Toplum çıkarlarını gözetmeyen, kamu kaynaklarını talan eden Kamu Özel İşbirliği-KÖİ projelerini sonlandırmak, mutlaka gerekli olan projelerin kamu eliyle yürütülmesi ve verilmesini sağlamak,
  • Kamu kaynak ve varlıklarının Varlık Fonu adı altında yağmalanmasını durdurmak,
  • Açık, özgür, sansürsüz, hızlı ve güvenli İnternet’in kamusal hizmet çerçevesinde bir yurttaş hakkı olmasını sağlamak, iletişim kurma, haber alma, bilgi paylaşma ve bilgiye ulaşma özgürlüğü önündeki tüm engelleri kaldırmak,
  • Kamu hizmetlerinde çalışanların  “Söz, Yetki, Karar” haklarına sahip olmalarını sağlamak ve bu hakları uygulanabilir hale getirmek için gerekli çalışma ve etkinlikler yapılacaktır.

Laiklik için Gericiliğe Karşı Tavizsiz Mücadele

Laikliğe, bilime, tekniğe, aydınlanmaya karşı gerici saldırılar ve düzenlemeler her alanda yaygınlaşmıştır. Bilindiği üzere başta eğitim sistemi olmak üzere kamu ve toplumsal yaşamın bütünü, İslamcı-mezhepçi faşist bir doğrultuda yeniden biçimlendirilmektedir. Bu gerici operasyonun tamamlanması ile insanlığın yüzyıllar boyunca sürdürdüğü aydınlanma mücadelesinin kazanımları kaybedilecek, toplum ve emekçiler koyu bir karanlığa sürüklenecektir.

TMMOB, aklın ve bilimin ışığına inanan mühendis, mimar ve şehir plancılarının örgütü olarak laikliğin yeniden kazanılması için mücadele edecektir.

Kürt Sorununda Demokratik Çözüm ve Barış

Siyasal ve toplumsal yaşamın demokratikleşmesinin olmazsa olmaz koşullarının başında gelen Kürt sorunu, demokratik barışçı çözümünü beklemektedir. Kürt sorunu savaş, şiddet, ölümleri kutsama ve milliyetçilik girdabından kurtarılarak, eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik bir zeminde ele alınmalıdır.

TMMOB; Kürt sorununda savaş ve şiddet politikalarının terk edilmesini ve demokratik çözümün mümkün olduğunu, savunmaktadır. Bu çözüm ışığında, Türkiye halklarının eşit yurttaşlık temelinde, kardeşçe ve bir arada yaşaması için emek, barış, demokrasi mücadelesini bütünlük içinde sürdürecektir.

Emperyalizmin ve İşbirlikçilerinin Ortadoğu’yu Kan Gölüne Çeviren Politikalarına Karşı Barış ve Bağımsızlık Mücadelesi

Emperyalizm ve bölgedeki işbirlikçileri Ortadoğu halklarına yönelik böl-parçala-yönet politikası izlemektedir. Bu politikaların ortağı olan AKP iktidarı Irak ve Libya’dan sonra Suriye’nin parçalanmasında ve şeriatçı çetelerin güçlenmesinde önemli bir rol üstlenmiştir.   Bölge; katliam, yıkım ve göçlerle sarsılmaktadır. Emperyalizm İsrail ile işbirliği içinde İran ve Lübnan’a yönelik yeni planlar içindedir.

TMMOB, emperyalizme ve işbirlikçiliğe karşı mücadeleyi önemsiz gören anlayışlara karşı çıkar; ülkemizin ve bölgedeki her devletin bağımsızlığı ile içişlerine karışılmaması ilkesinin uygulanmasını savunmaktadır. Bu ilke ışığında, emperyalizme karşı mücadeleyi emek ve demokrasi mücadelesi ile bütünlük içerisinde büyüterek sürdürecektir.

Doğanın, Kentlerin ve Yaşam Alanlarının Rant Talanına Karşı Mücadele

Bugün ülkemizde egemen olan sermaye birikimi politikaları, yoğun emek sömürüsü yanı sıra kentsel-kırsal ve kültürel-doğal varlıkların el değiştirmesi üzerinden arazi, mülkiyet ve imar rantı düzenlemelerine dayanmaktadır. Doğamız, kentlerimiz, üretim ve yaşam alanlarımız sömürü-rant müdahaleleriyle tahrip edilmektedir.

TMMOB; sanayisizleşmeye, tarımsal üretimin tahribine; tarihi-kültürel varlıkların, doğal kaynakların, orman arazilerinin, kamu ve halka ait arazi ve mülklerin yağmalanmasına, rant eksenli kentsel dönüşüme, ülkenin kamusal birikimlerinin özelleştirilmesine karşı hukuki ve  toplumsal zeminlerde mücadele edecek; doğasına, kentine, üretim ve yaşam alanlarının yağma ve talanına karşı mücadele eden halk ile dayanışma içerisinde olacaktır.

TMMOB ve Meslek Birliklerinin Yasalarını Değiştirmeyi Amaçlayan Girişimlere Karşı Mücadele

TMMOB Yasası’nda yapılmak istenen değişiklikler,  son yıllarda hazırlanan üç taslakta görüldüğü üzere, neoliberal dönüşüm sürecinin programatik bir uzantısı olmasının yanısıra iktidarın rant talanının önünde oluşturduğu engelin bertaraf edilmesini amaçlamaktadır. TMMOB’nin mesleki demokratik kitle örgütü, kamu kurumu niteliğindeki özerk meslek kuruluşu olma niteliğini tasfiye edilmek istenmektedir. Kamu yararının ortadan kaldırılması, örgütümüzün parçalanması, etkisiz, yetkisiz bir kurum haline getirilmesini amaçlayan girişimler bugün iktidarı rahatsız eden bütün meslek birliklerinin yasalarını değiştirme girişimiyle birleştirilmiş görünmektedir.

 Bu girişimlere karşı mücadele, önümüzdeki dönemde en temel görevlerimiz arasında yer alacaktır. İktidarların tasarruflarını kamusal-toplumsal-mesleki yarar süzgecinden geçiren, mesleki-bilimsel-teknik doğrulara dayanarak ülkenin en karanlık dönemlerinde bile gerçekleri açıklamaktan geri durmayan TMMOB, Anayasa’nın ilgili amir hükümleri, hukuk ve örgütlü üyelerinden aldığı güçle ülke, kamu, halk, meslek yararlarını bütünlük içinde savunmaya devam ederek yasa değişikliğine karşı, Birliğimiz ve Odalarımız olarak tam bir bütünlük içerisinde mücadele edecek, diğer meslek birlikleriyle mümkün olan azami ortak tavrı alacaktır.

TMMOB, AKP iktidarının Birlik ve Odaları üzerinde hakimiyet ve tahakküm kurmak üzere yaptığı tüm düzenlemelerin geri alınması, yeni girişimlerin teşhiri; Birlik ve Odaların özerk ve bağımsız yapılarının güçlendirilmesi; kamu-toplum yararı, kamusal hizmet, kamusal denetim için mücadeleye kararlılıkla devam edecektir.

 İşçi Sağlığı-İş Güvenliği ve İş Cinayetlerine Karşı Mücadele

İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri, sermaye çıkarları ve azami kâr güdüsü uyarınca bilinçli olarak ihmal edilmektedir. Uygulanmakta olan neoliberal ekonomi politikaları sonucunda iş güvencesi yok edilmekte, esnek çalışma biçimleri artmakta, çalışma koşulları ağırlaşmakta; özelleştirme, sendikasızlaştırma ve taşeronlaşma yaygınlaşmaktadır. Bu nedenle iş kazaları ve iş cinayetleri, yaşadığımız büyük felaketlere rağmen her geçen yıl artmaktadır.

TMMOB; işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin sağlanması ve iş cinayetlerine karşı aktif mücadele ve insanca bir çalışma yaşamı için mevzuat değişikliklerine yönelik mücadeleyi, diğer emek-meslek örgütleri ile birlikte daha etkili biçimlerde kamuoyu gündemine getirecektir.

Kadın ve Çocuklara Yönelik Sömürü, İstismar, Taciz, Tecavüz, Cinayetlere Karşı ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği için Mücadele

Kadına ve çocuğa yönelik cinsel istismar ve şiddet vakaları güncel olmaktan öte özellikle son 16 yıldır artarak devam eden toplumsal bir sorun haline gelmiştir. 

Ülkemizi yöneten iktidarların eğitim, kadın, aile, hukuk – adalet, demokrasi anlayışının ve bu alanlarda ki politikalarının payı büyüktür. Evlilik yaşının düşürülmesi, bazı din adamlarının kız çocuklarıyla ilgili evlenme yaşına ilişkin beyanları, müftülüklere nikah kıyma yetkisinin verilmesi, eğitim dilinin ve müfredatın cinsiyetçi ve eril olması, kadınların siyasette, yönetimde ve çalışma hayatında eşit koşullara sahip olmaması, bu suçlara yönelik mevzuatta var olan cezaların uygulanmaması veya cezasızlık politikasının olağan hale gelmesi, toplumda adalet duygusunun giderek kaybolması, siyasete ötekileştiren, şiddet içeren dilin hakim olması, medyanın bu tür olayları ele alış biçimi vb. onlarca neden sorunun endişe verici boyutlara ulaşmasına yol açmıştır.

Kadınlar üzerindeki baskı ve sömürü, düzenin ve gericiliğin temel dayanakları arasındadır. Aile, eğitim, çalışma yaşamı, istihdam ve bütün toplumsal yaşamda açıkça görülebilen olumsuzluklar AKP iktidarı döneminde artmıştır. Cinsel saldırılar, kadınların maruz kaldıkları aşağılanmalar, günlük yaşamda her yerde ve mevzuatlarda sürmektedir. AKP iktidarında kadın cinayetlerinde büyük artış olması tesadüfî değildir. Çünkü iktidar laiklik karşıtıdır, dinsel bir toplum kurgusuna sahiptir, kadın-erkek eşitliğine inanmamaktadır; hemen her vesileyle kadınların bedenleri ve varlıkları üzerinde baskı ve “sahiplik” mekanizmaları oluşturmaya çalışmaktadır. Bu politikalar sermaye çıkarları ile gericiliğin ideolojik-kültürel-siyasi dünyasının nasıl uyuştuğunu göstermektedir.

TMMOB; kadın emeği, bedeni, iş ve sosyal yaşamı üzerindeki bütün sömürü ve baskı biçimlerine karşı mücadeleler içinde ve kadın özgürleşmesinin yanında yer almakta, desteklemekte,  toplumsal cinsiyet eşitliğini savunmaktadır. TMMOB; toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısının TMMOB ve bağlı Odalarının tüm etkinlik ve çalışmalarına yerleştirilmesi için çalışmalar yürütecek, kadınların uğradığı her türlü cinsiyet ayrımcılığı, cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet kimliği kaynaklı ayrımcılıkla mücadele edecektir. Kadına ve çocuğa yönelik cinsel istismarı önleme ve izleme koordinasyonlarının aktif hale getirilmesi, Ulusal Çocuk Hakları Strateji Belgesi ve Eylem Planı hayata geçirilmesi için oluşumlarda yer alacaktır.

Esnek, Güvencesiz, Kuralsız Çalışma Biçimlerine Karşı Mücadele

Çalışma yaşamı her geçen gün acımasızlaşmakta, sömürü yoğunlaşmaktadır. Emek ve insan odaklı, güvenceli bir çalışma yaşamı ve güvenceli bir gelecek; mühendis, mimar ve şehir plancıları dahil bütün emekçiler için temel ihtiyaçtır.

TMMOB 45. Dönem Yönetim Kurulu, emek ve insan odaklı bir çalışma yaşamı temelinde esnek, güvencesiz, kuralsız çalışma biçimlerine karşı mücadeleyi gündeminde tutacak, emek düşmanı düzenlemelere karşı aktif mücadele edecektir.

Ücretli Çalışan Meslektaşlarımızın Haklarını Savunmak İçin Mücadele

Ücretli çalışan meslek mensuplarımız da büyük sorunlar yaşamaktadır. Birliğimiz ile Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı arasında, mühendis, mimar ve şehir plancılarının ücretli çalıştıkları sektörlerde kayıt dışı istihdamı önleme amacıyla 31 Temmuz 2012 tarihinde imzalanan işbirliği protokolü SGK tarafından 9 Haziran 2017 tarihinde tek taraflı olarak feshedilmiştir. TMMOB ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasında imzalanan Asgari Ücret Protokolü ile ücretli çalışan meslektaşlarımızın ilk işe giriş bildirgesinde baz alınacak asgari ücret TMMOB tarafından belirlenmekte ve kayıt dışı çalışma ile sosyal hakların kaybının önüne geçilmekteydi.

Sosyal güvenlik, toplumun tüm bireyleri için temel bir haktır. Bu fesih, ücretli çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının kazanılmış haklarının ellerinden alınması anlamını taşımaktadır. Meslektaşlarımız bu fesih ile piyasa tarafından belirlenmiş düşük ücretlerle çalışmaya mahkum edilmiş, gelecekleri karartılmış, emeklilik hakları gasp edilmiştir.

Protokolün feshi nedeniyle eksik prim bildirimlerinden dolayı ülkemiz gelir kaybına uğramıştır. TMMOB ile imzalanan protokole konu olan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 100. maddesi ile 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nun 13. ve 14. maddeleri halen yürürlüktedir. Bu nedenle SGK tarafından tek taraflı feshedilen Asgari Ücret Protokolünün acil olarak tekrar imzalanması, meslektaşlarımızın ve kamunun yaşayacağı kayıpların ve zararların engellenmesi gerekmektedir.

TMMOB, başta yeni mezun üyelerimiz olmak üzere ücretli çalışan tüm üyelerimizin kazanılmış haklarını geri dönülmez biçimde yok edecek “tek taraflı fesih” işleminin geri alınması ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılması için mücadele edecek ve kampanyalar düzenleyecektir.

Dayanışmayı Büyütmek İçin

TMMOB Teoman Öztürk Öğrenci Evi ve Sosyal Tesisi en önemli çalışmalarımızdan birisi olmuştur. TMMOB 45. Olağan Genel Kurulu kararı doğrultusunda TMMOB Öğrenci Evi ve Sosyal Tesisinin İstanbul başta olmak üzere diğer illerde yapımının sağlanması konusunda gerekli girişimler ve çalışmalar gerçekleştirilecektir.

 

2. TEMEL İLKELERİMİZ ve ÇALIŞMA ANLAYIŞIMIZ

TMMOB ve bağlı Odaları;

Mesleki demokratik kitle örgütüdür. Demokrat ve yurtsever karakterdedir. Emekten ve halktan yanadır. Anti-emperyalisttir. Yeni Dünya Düzeni teorilerinin, ırkçılığın ve gericiliğin karşısındadır. Siyasetin dar anlamını aşar, yaşamın her olayını siyasetle ilişkili görür. Barıştan yanadır. İnsan hakları ihlallerine karşıdır, insanlık onurunun korunmasından yanadır. Örgütsel bağımsızlığını her koşulda korur, gücünü sadece üyesinden ve bilimsel çalışmalardan alır. Meslek ve meslektaş sorunlarının, ülkenin ve halkın sorunlarından ayrılamayacağını kabul eder. Politikanın oluşturulmasında ve uygulanmasında demokratik merkeziyetçi yöntemleri uygular. Karar alma süreçlerinde demokratik ve katılımcıdır. Bağlı Odaları ile birlikte mühendis, mimar ve şehir plancılarının meslek alanlarını düzenler, üyesinin ve halkın çıkarlarını korur. Sanayileşme ve demokratikleşme alanlarında durum tespitleri yapar, politikalar ve çözüm önerileri üretir. Ülkenin demokratikleşmesi için çaba sarf eder. Kamuoyu oluşturmaya yönelik çalışmalar içinde tartışmasız yer alır. Demokratik Kitle Örgütleri ve sivil toplum örgütleri ile ilkeli ve demokratik işbirliği içerisindedir.

TMMOB ve bağlı Odaları;

Toplumdan soyutlanmış seçkin mühendis, mimar ve şehir plancılarının örgütü değil, aksine toplumun içinde yer alan, onun bir parçası olarak toplumla etkileşim içinde bulunan, temsili demokrasi alanının daraltılması ve biçimsel uygulamalar yerine, birlikte düşünme, birlikte üretme ve birlikte yönetme mekanizmalarını güçlendirici çabalara yönelen; rant gruplarının otoriter, sınanamayan, hesap vermeyen yönetimlerinin aksine, örgüt içi demokrasisi güçlendirilmiş, seçim dışında da katılım mekanizmalarını yaşama geçiren; profesyonellerin ve uzmanların örgütü anlayışını reddeden, aksine kitle örgütü niteliği ile organlarına dayalı çalışmayı yürüten; siyaset dışı kalma anlayışlarının tam tersine; her koşulda ve her zaman siyaset yapan, siyasetin dar tanımını aşan anlayışları yapıya egemen kılan; üye ile ilişkilerini, devlet ve egemen kesimlerle olan ilişkilerinin önüne koyan, resmi otorite ile her türlü diyaloga ve işbirliğine açık ama işbirlikçi yaklaşımların dışında kalan; örgüt işlevinin deforme edilmesi anlamındaki hizmet üretimini reddeden, aksine üyelerinin hizmetlerinin niteliğini yükseltecek düzenlemeler yapan, norm ve standartları oluşturan ve bunların gelişimine hizmet edecek şekilde denetleyen; egemen kesim ve egemen kesim söylemleri ile ters düşmeme anlayışlarını reddeden; aksine, üyesinin söz ve kararlarda yetki sahibi olmasını sağlayan, kamu hiyerarşisi içinde yer edinme ve örgüt etkinliklerini buna bağlama anlayışlarının yerine, örgütün kamuoyu önünde saygın yerini korumayı ve geliştirmeyi hedefleyen, örgüt etkinliklerini kendi iç dinamikleri ve kendi kararları ile belirleyen; meslek örgütü kavramını, demokratik kitle örgütü özelliğinin önüne çıkartarak, meslekçi eğilimleri güçlendiren anlayışların aksine, mesleki-demokratik kitle örgütü anlayışlarını yaşama geçiren; her türlü yapılanma ve örgütle olan ilişkisinde, anlamsız hiyerarşik eşitlik anlayışları yerine, ilişkilerinde bu yapıların toplum içindeki işlevselliklerini ölçü olarak alan; hiçbir üyesinin sorununu dışlamayan, ancak üyesinin büyük çoğunluğunu oluşturan ücretli çalışan mühendis, mimarlar ve şehir plancılarının konumları gereği, ücretli çalışan kesimlerle ve onların örgütleri ile ilişkilerini güçlü hale getiren; örgütün uluslararası ilişkilerini güçlendiren; dünyayı, ülkeyi ve yaşamı tanıyan, anlayan ve ona göre politikalar üreterek yaşama geçiren bir çalışma anlayışı içerisindedir.

 

3. 45. DÖNEM ETKİNLİKLERİ:

Gerçekleştirilecek etkinliklerin düzenleme kurulları ilgili Oda yöneticilerinden oluşturulacaktır. Düzenleme kurulunda yer alan yönetim kurulu üyesi TMMOB Yönetim Kurulu’na karşı sorumluluk üstlenecektir. Sekretaryası Odalara verilen etkinlikler, "TMMOB Adına Sekretaryası Odalar Tarafından Yürütülen Kongre, Kurultay ve Sempozyum Düzenleme Yönetmeliği" çerçevesinde yürütülecektir. Her etkinliğin sonucunda ortaya konulacak sonuç bildirisi kamuoyu bilgisine sunulacaktır. Dönem içerisinde gerekli görüldüğü durumlarda başkaca etkinliklerin yapılması da gündeme alınabilecektir.

  • 11 Temmuz Teoman Öztürk’ü Anma Etkinlikleri (TMMOB yönetim kurulu)
  • 19 Eylül Mühendis, Mimar, Şehir Plancıları Dayanışma Günü (İKK’lar aracılığı ile)
  • 3 Mart İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü (İKK’lar aracılığı ile)
  • Kent Sempozyumları (İKK’lar aracılığı ile)
  • TMMOB Enerji Sempozyumu (Sekretarya: Elektrik Mühendisleri Odası)
  • TMMOB Sanayi Kongresi (Sekretarya: Makina Mühendisleri Odası)
  • TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi (Sekretarya: Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası)
  • Kamusal Bakış Sempozyumu (Düzenleme: Oda Temsilcilerinden oluşturulacak, sekreterya TMMOB tarafından yürütülecektir.)
  • TMMOB Dünya Gıda Günü Sempozyumu (Düzenleme: Gıda Mühendisleri Odası, Kimya Mühendisleri Odası, Ziraat Mühendisleri Odası)
  • TMMOB Yapı Denetimi Sempozyumu (Düzenleme: Yapı Denetiminde Hizmet Sunan Odalar)
  • TMMOB Planlama Süreçleri ve Mekansal İlişkiler Sempozyumu (Düzenleme: Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası, Peyzaj Mimarları Odası, İç Mimarlar Odası)
  • TMMOB Kadın Kurultayı (Düzenleme: TMMOB Kadın Çalışma Grubu)
  • OHAL KHK’ları ile İhraç Edilen Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Çalıştayı (Düzenleme: KHK ile İhraç Edilen Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Çalışma Grubu)
  • Kamuda Çalışan Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının Sorunları Çalıştayı (Düzenleme: Kamuda Çalışan Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının Sorunları Çalışma Grubu)
  • Ücretli-İşsiz Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının Sorunları Çalıştayı (Düzenleme: Ücretli-İşsiz Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının Sorunları Çalışma Grubu)
  • Emekli Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının Sorunları Çalıştayı (Düzenleme: Emekli Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının Sorunları Çalışma Grubu)
  • Engelli Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının Sorunları Çalıştayı (Düzenleme: Engelli Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının Sorunları Çalışma Grubu)
  • İş Güvenliği Uzmanlarını Sorunları Çalıştayı  (Düzenleme: İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Çalışma Grubu)
  • TMMOB Mühendis, Mimar, Şehir Plancılarının Güncel Sorunları ve Çözüm Önerileri Kurultayı (Düzenleme: TMMOB Yönetim Kurulu, TMMOB Kuruluş Genel Kurul tarihini içerisine alan Mühendislik-Mimarlık-Şehir Plancılığı Haftasında (Ekim 2019) İKK’lar aracılığı ile Yerel Kurultaylar şeklinde örgütlenecek ve buradan süzülen görüşler Ankara’da yapılacak merkezi kurultayda tartışmaya açılacaktır.
  • TMMOB İklim Değişikliği Sempozyumu (Düzenleme: Çevre Mühendisleri Odası, Meteoroloji Mühendisleri Odası ve ilgili Odalar)
  • TMMOB Yer Bilimleri Sempozyumu (Düzenleme: Maden Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası, Jeofizik Mühendisleri Odası, Petrol Mühendisleri Odası)

 

4. 45. DÖNEM ÇALIŞMA GRUPLARI

Çalışma gruplarının oluşumunda konuyla ilgili odaların temsilcileri, odalarınca bir asıl bir yedek üye şeklinde belirlenecektir. Toplantılara katılamayan asıl üyelerin yerine, yedek üyelerin katılımı odalarınca sağlanacaktır. Odalarca önerilecek çalışma grubu üyelerinin daha önce TMMOB ve/veya oda organlarında görev almış olmaları zorunludur. Ataması yapılan çalışma grubunun üyeleri, yapacağı ilk toplantıda kendi arasından bir başkan seçerek çalışmalarını sürdürecektir. Çalışma gruplarına TMMOB Yönetim Kurulu üyeleri katılacaktır. Her çalışma grubu öncelikle çalışma programını TMMOB Yönetim Kurulu onayına sunacaktır. Çalışma gruplarının sekreterlik hizmetleri TMMOB Genel Sekreterliği tarafından yürütülecektir.

1. Çalışma İzinleri İzleme Komisyonu:

TMMOB Yabancı Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının Çalışma İzni ve Geçici Üyelik Müracaatlarının Değerlendirilmesinde Yapılacak İş ve İşlemler ile Değerlendirmede Usul Esas ve Koşulları Hakkında Yönetmelik gereği yapılacak çalışmaların yürütülmesi (Yönetmelik gereği ve yönetmelikte belirlenen şekli ile oluşturulacaktır).

2. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Çalışma Grubu:

İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda TMMOB politikalarının belirlenmesi/geliştirilmesi, bu alanda hazırlanan kanun, tüzük, yönetmeliklerin takip edilmesi, görüş ve öneri oluşturulması, işçi sağlığı ve iş güvenliğine yönelik eğitim programlarının hazırlanması, uygulamaya konulması, Eğitim ve Risk Belirleme Komisyonlarına katılacak TMMOB temsilcisinin yönlendirilmesine yönelik çalışmaların yapılması, iş güvenliği uzmanlarının gerek mevzuattan gerek çalışma yaşamındaki kuralsızlık, esneklik ve güvencesizlik kaynaklı hızla büyüyen sorunlarına ilişkin çalışma yapılması (Oda temsilcilerinden oluşturulacaktır).

3. Gıda Politikaları Çalışma Grubu:

5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu ve bu kanuna bağlı olarak çıkarılacak yönetmelikler üzerine çalışma yapılması, gıda güvenliği anlayışının yerleştirilmesi, bilimselliğin sağlanması, mevcut aksayan denetim ve üretim sisteminde konu ile ilgili eğitim almış mühendislerin katkılarının artırılması, konu ile ilgili olarak odalar arası işbirliğinin geliştirilmesi (Gıda, Kimya ve Ziraat Mühendisleri Odalarının temsilcilerinden oluşturulacaktır).

4. LPG Çalışma Grubu:

5307 sayılı LPG Piyasası Kanunu’na göre LPG piyasasında görev yapan personele verilecek ülke genelindeki eğitim ve uygulamalarda birlikteliğin sağlanması ve yaşanacak sorunların hızlıca çözümlenebilmesi (Çevre, Kimya, Makina ve Petrol Mühendisleri Odalarının ve katılmak isteyen Odaların temsilcilerinden oluşturulacaktır).

5. Bilirkişilik Çalışma Grubu:

Üyelerimizce yapılan bilirkişiliklerin geliştirilmesi ve 5 Mayıs 2005 tarihli ve 25806 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren TMMOB Bilirkişilik Yönetmeliği ve gündemde olan yasa tasarı üzerine çalışma yapılması (Oda temsilcilerinden oluşturulacaktır).

6. Kadın Çalışma Grubu:

Kadına cinsiyetinden kaynaklı olarak uygulanan her türlü olumsuz davranış ve politikalara karşı mücadele yöntemlerini tanımlama ve görüş oluşturma, Kadın Kurultayı düzenlenmesi (Oda temsilcilerinden oluşturulacaktır).

7. Yapı Denetimi Çalışma Grubu:

Yapı denetimi ile ilgili yasa ve yönetmelikler ile ilgili çalışma yapılması, konu ile ilgili TMMOB görüşlerinin oluşturulması/geliştirilmesi, yapı denetimi şirketlerinin TMMOB mesleki denetimine tabi olmalarının mekanizmalarının oluşturulmasına yönelik çalışmalar yapılması, (İlgili Oda temsilcilerinden oluşturulacaktır).

8. Kamuda Çalışan Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının Sorunları Çalışma Grubu:

Kamuda çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının sorunları ve çözüm önerileri konusunda taleplerin oluşturulması, rapor, açıklama metin taslakları hazırlanması, yürütülecek çalışmaların programının hazırlanması. (Kamu çalışanı Oda temsilcilerinden oluşturulacaktır).

9. Ücretli-İşsiz Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının Sorunları Çalışma Grubu:

TMMOB’nin ücretli, işsiz üyelerinin sorunlarını araştırmak, ücretli çalışan mühendis, mimar ve şehir plancıları asgari ücretinin uygulanmasına ilişkin kampanya ve hak kayıplarına yönelik yapılacak çalışmalar konusunda program hazırlamak. (Oda temsilcilerinden oluşturulacaktır)

10. Emekli Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının Sorunları Çalışma Grubu:

Emekli mühendis, mimar ve şehir plancılarının sorunları ve çözüm önerileri konusunda rapor, açıklama metin taslakları gibi belgeler ile yapılacak çalışmalar konusunda program hazırlamak. (Oda temsilcilerinden oluşturulacaktır)

11. Engelli Mühendis Mimar Şehir Plancıları Çalışma Grubu:

Engelli mühendis, mimar, şehir plancılarının sorunları ve çözüm yollarına ilişkin TMMOB görüşü oluşturulması (Oda temsilcilerinden oluşturulacaktır).

12. Mesleki Denetim Çalışma Grubu:

2013’de yayımlanan TMMOB Mesleki Denetim Raporunun geliştirilmesi, mesleki denetimin tüm odalarca ortaklaştırılmasına ve içselleştirilmesine yönelik çalışmaların yürütülmesi. (Oda temsilcilerinden oluşturulacaktır).

13. TMMOB Enerji Çalışma Grubu:

Enerji kaynakları, enerjinin temini, kullanımı, özelleştirme süreçleri, yasal süreçleri ve mevzuatı konularında her türlü çalışmanın yapılması, belge ve bilgilerin toplanması ve yayımlanması, “TMMOB Enerji Raporu”nun geliştirilmesi, konu ile ilgili merkezi ve bölgesel toplantıların düzenlenmesi, panel/seminer/açık oturum/konferans vb. etkinliklerinin düzenlenmesi (Oda temsilcilerinden oluşturulacaktır).

14. Mevzuat İzleme Komisyonu

Meslek uygulama alanlarımız ve meslektaşlarımızla ilgili mevzuatların izlenmesi ve görüş oluşturulması, TMMOB mevzuatının değiştirilmesi girişimleri konusunda diğer akademik meslek birlikleri ile ortak çalışmalar. (TMMOB Yönetim Kurulu üyelerinden oluşturulacak ihtiyaca göre Odalardan temsilci istenecektir).

15. KHK ile İhraç Edilen Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Çalışma Grubu:

OHAL ilanı ardından yayımlanan KHK’lar ile ihraç edilen meslektaşlarımızın yaşadığı sorunların raporlaştırılması, TMMOB bünyesinde bulunan ihraç verilerinin güncellenmesi, mücadele programı oluşturmak. (Öncelikli olarak ihraç edilmiş olan Oda temsilcilerinden oluşturulacaktır)

16. Oda Aidat Uygulamaları Komisyonu

Altı ay içerisinde Odaların üye aidat uygulamalarının ortaklaşması konusunda Oda Sekreterleri, Oda Hukuk Müşavirlerinin görüşlerini de alarak rapor hazırlayarak Yönetim Kurulu’na sunmak. (Oda temsilcilerinden oluşturulacaktır)

17. TMMOB Öğrenci Evi Sosyal Tesisi Komisyonu:

TMMOB Yürütme Kurulundan bir üyenin başkanlığında, TMMOB Genel Sekreteri ve komisyonda yer almak isteyen Odaların Oda Yönetim Kurullarından birer üyeden oluşur.

18. Mühendislik Unvanı, Denklik ve Yeterlilik Çalışma Gurubu

YÖK tarafından karmaşık hale getirilmiş bulunan mühendislik unvanı, denklik ve yeterlilik konusunda TMMOB raporu hazırlanması (Mühendis odaları temsilcilerinden oluşturulacaktır).

19. Doğa ve Çevre Sorunları Çalışma Grubu

Türkiye coğrafyasında uygulamaya konulan madencilik faaliyetleri, kimya-metalürjik tesisler, HES, RES, nükleer enerji santralleri, baraj, termik santral, çimento tesisleri, atık yakma tesisleri, enerji tesisleri, dere yataklarına, kıyı kenarlarına, ormanlara müdahale gibi projelerden kaynaklı olası çevre sorunlarının tespiti, toplumun konu ile bilgilendirilmesine yönelik raporların hazırlanması, olası dava süreçleri için teknik dosyaların hazırlanması (Oda temsilcilerinden oluşturulacaktır).

 

 

5. 45. DÖNEM ÇALIŞMA BİRİMLERİ:

Her birimin kendine özgü oluşum şekli ve çalışma tarzı Genel Sekreterlikçe düzenlenecektir. Tüm birimlerin çalışmaları ayrı ayrı olmak üzere, her TMMOB Yönetim Kurulu toplantısında Yönetim Kurulu üyelerinin bilgi ve değerlendirmesine sunulacaktır.

Hukuk Birimi: Meslek alanlarımıza, örgütlülüğümüze, Odalarımıza ve üyelerimize yönelik her türlü yanlış uygulamalara ve yaptırımlara karşı girişimlerde bulunmak üzere ön hazırlıklar yapılması, TMMOB Yönetim Kurulu’nca gerekli görülen her konuda açılan ya da açılacak davalar için gereğinin yapılması, meslek alanlarımız ve örgütlülüğümüze ilişkin TBMM’de gündeme getirilen/getirilecek taslak, tasarı ve yasalar ile ilgili ön hazırlıkların oluşturulması, örgütümüzün ve kamuoyunun bilgilendirilmesi.

Basın – Yayın - Web Sayfası - Sosyal Medya – Arşiv - Dokümantasyon Birimi: Basın açıklamalarının yazılması ve basın toplantılarının düzenlenmesi, yapılan açıklamaların duyurulması ve yayımlatılması; yayımlarımıza herkesin kolaylıkla ulaşabilmesi için çalışmalarının yapılması; gazete, TV ve internet haberciliği arşivinin ve web sayfasının düzenlenmesi, güncel tutulması; Birlik Haberleri hazırlanması ve yayımlanması; yayımlanacak kitapların hazırlık, basım ve dağıtım işlerinin yapılması, Mevcuttaki tüm belgelerimizin açığa çıkarılması, kullanılabilirliğinin sağlanması, belgelerimize ilişkin geleceğin planlanması.

Üyesi Olduğumuz Uluslararası Kuruluşlar ile İlişkiler Birimi:

WFEO, FEANİ; COPISEE gibi mesleki örgütler ile TMMOB arasındaki ilişkiler, etkinlikler ve gerekli işlerin yürütülmesi hakkında çalışmalar yürütmek.

 

6. 45. DÖNEM ÖRGÜT İÇİ TOPLANTILARI:

Dönem içerisinde aşağıda tanımlanan toplantıların yapılması sağlanacak, katılımların tam olmasına özen gösterilecektir.

TMMOB Danışma Kurulu: TMMOB Genel Kurulundan sonraki en önemli Birlik Organı olarak düşünülen Danışma Kurulu toplantıları yılda iki kez gerçekleştirilecektir. Danışma Kurulu toplantılarının yanı sıra gerekli görülen konular üzerine, Bölgesel Danışma Kurulları da dönem içerisinde gerçekleştirilecektir.

TMMOB Yönetim Kurulu ile İKK Bileşenleri: Her İKK ile dönem içerisinde en az bir kere bir araya gelinecektir.

TMMOB Yönetim Kurulu ile TMMOB Denetleme Kurulu: Dönem içerisinde TMMOB Yönetim Kurulu ile TMMOB Denetleme Kurulu üyeleri ortak toplantısı iki kez düzenlenerek durum değerlendirmeleri yapılacaktır.

TMMOB Yönetim Kurulu ile Odaların Yönetim Kurulu Başkanları: TMMOB Yönetim Kurulu ile Odalarımızın Yönetim Kurulu Başkanları gerekli durumlarda toplanacaktır. Birlikte üretme, birlikte karar alma, birlikte yönetme ilkesinin yaşama geçirilmesinde önemli bir araç olduğu bilinen bu toplantıların bilgilendirme ve değerlendirme dışındaki gündemi, katılımcılarla birlikte belirlenecektir.

TMMOB Genel Sekreteri ile Oda Yazman (Sekreter) Üyeleri: Olağanüstü veya gereklilik durumları dışında dönem içerisinde iki kez toplanması sağlanacaktır.

TMMOB Saymanı ile Oda Saymanları: Olağanüstü veya gereklilik durumları dışında dönem içerisinde iki kez toplanması sağlanacaktır.

TMMOB Yüksek Onur Kurulu ile Oda Onur Kurulları Üyeleri:

Dönem içerisinde TMMOB Yüksek Onur Kurulu ile Oda Onur Kurulları Üyeleri ortak toplantısı yapılacaktır.

 

7. 45. DÖNEMDE YAYIMLANACAK KİTAPLAR:

TMMOB Yasa ve Yönetmelikleri 
Mühendislik ve Mimarlık Öyküleri IX 
Gerçekleştirilecek etkinliklerin kitapları

Ayrıca dönem içerisinde gerekli görüldüğü durumlarda başkaca kitapların ve TMMOB raporlarının yayımlanması da gündeme alınacaktır.

 

8. 45. DÖNEMDE TEMSİL EDİLECEĞİMİZ PLATFORMLAR VE KURULUŞLAR:

Dönem içerisinde aşağıda tanımlanan kurum ve kuruluşlarda önceki dönemlerde olduğu gibi bu dönemde de TMMOB temsil edilecektir. Temsil edildiği platform, kurum ve kuruluşlar ile ilişkiler ve mevcut durumlar örgüt içine ve kamuoyuna duyurulacaktır.

  • Avrupa Ulusal Mühendislik Birlikleri Federasyonu (FEANİ)
  • Dünya Mühendislik Örgütleri Federasyonu (WFEO)
  • Güneydoğu Avrupa Ülkeleri Mühendislik Birlikleri Organizasyonu (COPISEE) 
  • Mühendislik Dekanları Konseyi (MDK)
  • Mühendislik Eğitim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (MÜDEK) Mühendislik Eğitim Programları Akreditasyon Kurulu (MAK)
  • Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Genel Kurulu (KOSGEB) 
  • Tüketici Konseyi 
  • Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) Danışma Kurulu
  • Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) Danışma Kurulu
  • Karayolları Trafik Güvenliği Kurulu 
  • Türk Loydu Genel Kurulu
  • Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü (BOREN) Yönetim Kurulu
  • Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulu 
  • Türk Tasarım Danışma Konseyi
  • Kalite ve Çevre Kurulu
  • Sosyal Güvenlik Kurumu Yüksek Danışma Kurulu
  • Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi
  • Sürdürülebilir Yeşil Binalar ile Sürdürülebilir Yerleşmelerin Belgelendirilmesine Dair Yönetmelik’te Belirlenen Daimi Komite
  • Bilirkişilik Danışma Kurulu
  • Mesleki Yeterli Kurumu Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi İstişare Meclisi

 

9. 45. DÖNEM MALİ DURUM:

Genel Kurulda kabul edilen bütçe öngördüğümüz çalışmaların yapılabilmesi için gerekli ve yeterli bir bütçedir. Odalarımızın bu bütçenin gerçekleşmesi için gerekeni yapacaklarını biliyoruz.