6110 SAYILI YASAYA İLİŞKİN TMMOB GÖRÜŞÜ CUMHURBAŞKANLIĞINA GÖNDERİLDİ

11.02.2011

6110 sayılı yasayla ilgili TMMOB görüşü, 11 Şubat 2011 tarihinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül`e gönderildi.

Tarih: 11 Şubat 2011
                                                                                                      Sayı : 266

Sayın Abdullah GÜL
TÜRKİYE CUMHURİYETİ CUMHURBAŞKANI

Sayın Cumhurbaşkanı,

"Yargı reformu" nun bir parçası olarak sunulan ve toplumda tartışmayı sağlamadan TBMM‘ne sevk edilerek kabul edilen 6110 sayılı yasa ile Yargıtay ve Danıştay‘ın üye sayısı bu kurumların tarihinde görülmemiş bir sayıda arttırılmıştır.

Öncelikle bu acelenin nedeni anlaşılamamıştır. Yasa tasarısı, ilgili tarafların ve toplumun tartışmasına ve gerekli olgunluğa ulaşmasına gerek duyulmadan hızla komisyonlardan geçirilerek yasalaştırılmıştır. Bu yöntemin demokratik esaslarla örtüşmediği açıktır. Demokratik yöntem ve araçların işletilmediği durumlarda yapılan işe "reform"   denilemeyeceğini de tarihsel deneyler ortaya koymuştur.

Yalnızca iktidar milletvekillerinin desteğini arkasına alan bu girişime "yargı reformu" denilemez. Kaldı ki, her gün Yargıtay ve Danıştay Başkanlarının azarlandığı ülkemizde, 6110 sayılı Yasa‘nın "iş yükünün"  azaltılmasına yönelik gerekçeye toplumun ikna olması olası değildir. Toplumun bir kesimi bunu "darbe" olarak, diğer kesimi ise "yargıyı da ele geçirdik" olarak algılayacaktır. Yargı üzerinden toplumda meydana gelmiş olan bu kutuplaşma, endişe verici boyutlara ulaşmıştır.

Yargıdaki iş yükünün azaltılması gerekçesiyle Yasa‘nın kabul edildiğini ileri sürenlerin, bu gerekçeye kendilerinin de inanmadığı kanısındayız. Çünkü Adalet Bakanı‘nın iş yükünün nereden kaynaklandığını tespit etmesi için Ankara Adliyesi‘ne gidip koridorları gezmesi dahi yeterlidir. Savcı ve hâkimlerin onur kırıcı bir biçimde küçücük odalarda ikişer üçer kişi oturduğu ve dosyalardan kişilerin görünmediği bir ortamda, ilk derece mahkemelerinin iş yükü temyiz mahkemelerinin daire sayısı artırılarak çözülemez. Çözüm ilk derece mahkemelerinden başlamalıdır. Öncelikle, eğitimde düşen kalitenin yükseltilmesi, adliye binalarının, hâkim, savcı, yardımcı personelin sayısının yetersizliği giderilmeli, insanca çalışma ortamının yoksunluğundan kaynaklanan sorunlar ortadan kaldırılmalıdır. İş yükünün ilk derece mahkemelerindeki ve soruşturma evresindeki yapısal sorunlardan kaynaklandığı göz ardı edilerek,  yüksek mahkemelerin üye sayılarının bu şekilde arttırılması, yargıdaki kronikleşmiş sorunları çözmeyecek, tam aksine derinleştirecektir.  Bu çerçevede, yüksek yargıda içtihat birliği de bozulacaktır.

Toplumun acil ihtiyacı ve beklentisi, gerçek ihtiyaçlara yanıt verecek sorunların en aza indirgendiği ve iktidarlara göre değil, yargı bağımsızlığının, adil yargılanma ve hukukun üstünlüğünün her koşul ve düzeyde kendini hissettirdiği güvenceli bir sistemin oluşturulmasındadır.

Bu sebeplerle, toplumun huzuru, ülkemizin geleceği açısından yasayı bir kez daha görüşülmek üzere TBMM‘ne göndermenizi; iktidar ve muhalefet partileriyle ve örgütlü tüm toplum katmanlarıyla tartışılarak, uzlaşıya dayalı ve çözüm üreten bir ortamın yaratılmasının yolunu açmanızı arz ederiz.

Saygılarımızla,

 

Mehmet SOĞANCI
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı