ARAÇ MUAYENE İSTASYONLARININ DEVİR YOLUYLA ÖZELLEŞTİRİLMESİ ANAYASA MAHKEMESİ'NDE

07.06.2005

Danıştay 8. Dairesi, TMMOB Makina Mühendisleri Odası'nın açtığı dava üzerine, "Araç Muayene İstasyonları/Hizmeti"nin Devir Yoluyla Özelleştirilmesi"ni Anayasa'ya aykırı bularak, "Karayolları Trafik Kanunu"nun ilgili 35. maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmasını kararlaştırdı.

Danıştay 8. Dairesi, 23.09.2004 gün ve 25592 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan "Araç Muayene İstasyonlarının Açılması, İşletilmesi ve Araç Muayenesi Hakkında Yönetmelik"in iptali, yürütmenin durdurulması ve bu Yönetmeliğin dayanağı olan 2918 sayılı "Karayolları Trafik Kanunu"nun değişik 35. maddesinin Anayasa‘ya aykırılık taşıdığı için iptali istemiyle TMMOB Makina Mühendisleri Odasının açtığı davaya ilişkin kararında; "Karayolları Trafik Kanunu"nun 35. maddesinin Anayasanın 2, 47, 125 ve 155. maddelerine aykırılık taşımasından ötürü iptali için Anayasa Mahkemesi‘ne başvurulması ve Anayasa Mahkemesi‘nin vereceği karar göz önünde tutulmak üzere davanın geri bırakılmasına karar verdi.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası, söz konusu özelleştirmeye şu gerekçelerle karşı çıkmıştı:

1. Araç Muayene İstasyonları/Hizmetinin Özelleştirme İdaresi‘nce ihaleye açılmış olması, Anayasal bir hüküm olan kamu hizmetlerinin kamu tarafından verilmesi gerekliliğini dışlamakta, bu itibarla özelleştirmeye ilişkin 4046 sayılı "Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine Dair Kanun" kapsamı dışına çıkılmaktadır.

2. Araç muayene hizmeti, ülkemizdeki trafik sorunsalı da düşünüldüğünde, tartışmasız bir biçimde kamu/toplum yararı niteliğindeki hizmetler arasındadır. Gerek Odamız gerekse kamu kurumlarınca organize edilen Ulaşım ve Trafik Kongrelerinde araç muayenesinin kamu hizmeti olduğu bir çok kez tescillenmiştir.

3. Bir kamu hizmetinin ticarileştirilerek özel ellerde tekele dönüştürülmesi genel olarak kamuyu, özel olarak da kamusal hizmetleri zayıflatıp malul bırakacaktır. Bu özelleştirme sonucunda, ayrılmaz bir bütün olan araç, yol bakım ve trafik denetim süreçleri parçalanmaktadır. Oysa araç muayenesi ile yol üzeri denetim ve tesciller bir bütün oluşturmaktadır. Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapılan araç muayenesi ile Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapılan yol üzeri denetim ve tescil işlemleri, karayolları ve araçlara ilişkin kamusal bir bütünlük oluşturmaktadır. Kamu hizmetlerinin yürütülüşü ile denetimi, bu hizmetlerin kamu, ülke ve toplum çıkarları ile ulaşım ve trafik politikalarının bütünlüklü olması gerekliliği açıktır. Bu kapsamın bir kısmının kamu elinden çıkarılmasıyla kamu organizasyonu tek ayaklı ve malul duruma düşecektir.

4. Bu özelleştirme, ülke/toplum güvenliğine ilişkin verilerin yerli-yabancı sermayenin bilgisine sunulması ve yurt dışına çıkarılması gibi sakıncaları da beraberinde getirecektir. Çünkü devletin görevlendirme ve yedekleme planlarında yer alan araçlar ile tüm araçlara ilişkin adli tatbikat bilgileri özel muayene kuruluşlarına iletilerek kamusal, toplumsal ve bireysel güvenlik zedelenecektir.

5. Bu özelleştirme ile araç imal eden ve servis hizmeti veren firmaların kendi imalatlarına onay vermelerine imkan tanınarak otomotiv sektöründe tekel yaratılması söz konusu olacak ve haksız rekabet koşullarında mutlak piyasa egemenliği gündeme gelecektir. Zira ihalenin bir otomotiv firmasının da içinde bulunduğu bir Konsorsiyuma verilmesiyle, diğer araç imal eden firmalardan üstün konuma gelinmesi, üretim piyasasında mutlak tekel oluşması sonucunu verebilecektir.

6. Yukarda belirtilen hususlar, AB standartlarında bir muayene kuruluşunda olması gereken ve TS-EN 45004 standartlarında öngörülen tarafsızlık ve bağımsızlık kriterine de aykırıdır.

7. Söz konusu özelleştirme, "Ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlamak" gerekçeleriyle gündeme getirilmişti. Gerçekte ise bugüne kadar araç muayene istasyonlarından elde edilen gelir, hizmete ilişkin yatırım ile hizmetin yaygınlaştırılması ve iyileştirilmesinde kullanılmamış, bu suretle özelleştirilmeye gerekçe yaratılmaya çalışılmıştır. Bu gerekçelerde sözü edilen 100 milyon dolarlık yatırımın (bu rakam anılan hizmetin 2003 yılı gelirine karşılık düşmektedir) devlet eliyle yapılması halinde, ülkedeki motorlu taşıtların yarısının muayeneye geldiği varsayılsa bile, belirlenen ücretler üzerinden söz konusu yatırımın 2 yıl 20 günde amorti edileceği tespit edilmiş durumdadır. Kamu elinde yılda asgari 300 milyon dolar gelir getirebilecek olan araç muayene istasyonlarının alt yapısının tamamlanması için gereken kaynağın ayrılmamasıyla söz konusu gelir çok daha fazlasıyla yerli ve yabancı sermayeye aktarılarak (ihalenin 613.5 milyon dolara kazanıldığı da gözetilmelidir) kamu zarara uğratılmaktadır.

8. Özelleştirme mantığı uyarınca söz konusu hizmetin aşırı ölçüde pahalanacağı açıktır. "En yüksek bayilik bedeli 165 milyon dolarla İstanbul‘da, en düşük bedel de 600 bin dolarla Bayburt‘ta" bilgisinin de içinde geçtiği Ekonomist Dergisi‘nin özel ve kapsamlı bir haberinden bu öngörümüzün doğrulanacağı daha şimdiden anlaşılmaktadır.