ARTIK YETER !MÜHENDİS VE MİMARLARIN ÜCRETLERİ İNSANCA YAŞANACAK BİR DÜZEYE ÇIKARTILMALIDIR.
1954 yılından günümüze kadar ülkenin, üyelerinin ve halkının çıkarları doğrultusunda bir mücadeleyi yılmadan ve giderek güçlenerek sürdüren TMMOB ; üyeleri için artık dayanılmaz boyutlara ulaşan ve çözüm yolunda hiçbir olumlu adım atılmayan sorunları, bir kez daha alanlara çıkarak dile getirecektir.
Yıllardır uygulanan yeni liberal ekonomik politikalar sonucunda ülkemiz ekonomisinin temel dengeleri yitirilmiş, üretimden uzaklaşılmış, şiddeti her defasında daha da artan ekonomik ve sosyal bunalım süreçleri birbirini izlemiştir. Bu süreçler çalışanların ücretlerinde her defasında çok büyük düşüşler yaratmıştır. Son olarak yaşanan Şubat krizi ve sonrası güçlü ekonomiye geçiş programı adı altında gündeme getirilen istikrar programı ile çöküşün faturası yine çalışanlara ve halkımıza kesilmiştir. Bu ekonomik kötüye gidişten en fazla etkilenenlerin başında da kamu çalışanı mühendis, ve mimarlar gelmektedir.
Üretimin, gelişmenin, kalkınmanın vazgeçilmez unsurlarından olan, ülkenin ve halkının çıkarları doğrultusundaki görüş ve önerileri yıllardır kulak ardı edilen mühendis ve mimarlar; elektrikten suya, tarımdan-ormancılığa, sanayiden-enerjiye, madencilikten-petrole, kentleşmeden-çevreye varıncaya kadar, yaşamın her alanında çok zor koşullarda görev yapmaktadırlar. TMMOB; bir yandan birbirini izleyen devalüasyonların, enflasyonun, işsizliğin ve pahalılığın; öte yandan baskıların , sürgünlerin ve anti-demokratik uygulamaların arttığı ülkemizde, mühendis ve mimarlardan hala özveri istenmesini kabul etmemektedir. Bizlerden özveri isteyenler, öncelikle ülke kaynaklarının kimlere peşkeş çekildiğini, milyarlarca doların kimlere hortumlatıldığını, bizlere kapütülasyonlar niteliğindeki yasaları dayatan IMF ve Dünya Bankası politikalarının hesabını vermelidirler.
Ülkemiz; dünyada kamu çalışanlarına grevli-toplu sözleşmeli pazarlık gücü olan sendikal hakların tanınmadığı sayılı ülkelerden biridir. Kamu çalışanlarının grevli-toplu sözleşmeli, özgürlükçü demokratik bir sendika için vermiş oldukları 11 yıllık mücadele ise şiddet ve baskılarla engellenmeye çalışılmış, hükümet altına imza koyduğu uluslararası sözleşmeleri de yok sayarak antidemokratik, yasakçı, sahte sendika yasasını çıkarmıştır. TMMOB ekonomik demokratik mücadelede etkin bir araç olan grevli toplu sözleşmeli sendikal haklar için ısrarlarına ve mücadelesine devam etmektedir.
Hükümet bir yandan yasakçı sendika yasasını, bir yandan da kamuda çalışanların ücretlerini iyileştirmek varolan dengesizlikleri gidermek için sözde yetki yasaları çıkarmaktadır. Alınan 3. Yetki yasası çerçevesinde yapılan düzenlemede yine mühendis ve mimarların ücretleri ile ilgili somut bir yaklaşım bulunmamaktadır. Bu yasa çerçevesinde 2002‘den itibaren başlatılacak uygulamalar 4 sene gibi uzun bir süreye yayılmakta, çözüm değil aldatmaca yaşanmaktadır.
Enflasyonla mücadeleyi bahane eden hükümet, kamu çalışanlarının ücretlerine, 2000 yılında % 25, 2001 yılında %15 zam yapmış, ancak Şubat 2001 tarihinde yaşanan devalüasyon nedeniyle bu kesim bir gecede % 40 oranında yoksullaşmıştır. Dayatılan IMF politikaları ülkemizde her alanda üretimin durmasına neden olmuştur. İçine itildiğimiz durumdan kurtulmanın en temel ögelerinden biri mühendis ve mimarlarla gerçekleştirilen üretim ekonomisi ve altyapı hizmetlerini hayata geçirmektir. Mühendis ve mimarları gözden çıkaran siyasal iktidarlar, üretimden ve temel altyapı yatırımlarından vazgeçerek çıkardıkları ve çıkarmak istedikleri IMF yasaları ile ülkemizi her geçen gün IMF, Dünya Bankası ve uluslararası tekellere daha da bağımlı hale getirmektedirler.
Haziran 2001 için asgari geçim tutarı 775 milyon TL/ay olarak açıklanırken, kamuda çalışan üyelerimiz ortalama 400 milyon TL/ay ücret almaktadırlar. Bu ücretle, mühendis ve mimarlar insanca bir yaşam sürdürebilmek bir yana, geçimini sağlayamamakta, asgari gereksinimlerini bile karşılayamamakta; yoksulluk sınırının altında yaşamaya zorlanmaktadırlar. Tablo.1‘de de görüldüğü gibi yıllardır siyasi iktidarların uyguladığı IMF ve Dünya Bankası politikaları sonucunda kamuda en üst düzeyde ücret alan üyelerimizin 1990‘lı yıllarda yaklaşık 730 $ olan ücretleri, dolar bazında yüzde yüzleri aşan bir gerileme ile günümüzde ortalama 350 $‘a inmiştir. Aynı tabloda, gelirlerin asgari geçim tutarlarına oranlaması da göstermektedir ki, on yıl içinde %45 düzeyinde bir erimeyle yoksullaşma giderek derinleşmiştir.
Bunun yanı sıra kamu da farklı kurumlarda çalışan mühendis ve mimarlar ile aynı kurumda farklı statüde çalışan diğer personel arasında mühendis ve mimarlar aleyhine %300‘lere varan ücret farklılıkları, eşit işe eşit ücret temelinde benzer hizmetler arasında ücret denkliğinin sağlanamamış olması, bu alanda yaşanan olumsuzlukları daha da artırmıştır. Ülkemizin imarında, sanayileşmesinde en büyük yatırımların sorumluluklarını üstlenen, onları planlayan, projelendiren, üreten, denetleyen, trilyonluk hakedişlere imza atan, yaşanan krizlerden çıkış yolu olan üretim ekonosinin vazgeçilmez unsurları olan mühendis ve mimarlarımızın artık dayanacak gücü kalmamıştır.
1967 yılından bu güne kadar uygulanan politikalarla, kamuda çalışan üyelerimizin ücret ve alım gücü Tablo.2‘de açıkça görülmektedir. 1954 yılından günümüze kadar ülkenin, üyelerinin ve halkının çıkarları doğrultusunda bir mücadeleyi yılmadan ve giderek güçlenerek sürdüren TMMOB ; üyeleri için artık dayanılmaz boyutlara ulaşan ve çözüm yolunda hiçbir olumlu adım atılmayan sorunları, bir kez daha alanlara çıkarak dile getirecektir.
TMMOB olarak;
-Bilim ve teknoloji politikaları temelinde ulusal kalkınma statejilerinin uygulanmasını,
- Üretimden ve sanayileşmeden hızla uzaklaşan ülkemizde yeniden üretim, yatırım, istihdam ve hakça bölüşüm temelinde politikalara dönülmesini,
- Teknik hizmetin gerekli ve yeterli bir biçimde halkımızın çıkarları doğrultusunda ve yalnızca onun hizmetine sunulabilmesi için tüm anti-demokratik uygulamaların, baskıların ve sürgünlerin ortadan kaldırılmasını,
- Baskı, sürgün ve siyasi kadrolaşmaların durdurul masını,
- Mühendis ve Mimarları yoksulluk sınırlarında yaşamaya mahkum eden meslek onurumuzu yok etmeye çalışan IMF patentli ücret politikalarına son verilmesini,
- Mühendis ve Mimarların kamudaki farklı ücret uygulamalarının kaldırılmasını, eşit işe eşit ücret uygulanmasını, üretim süreçlerindeki konumlarına, sorumluluklarına ve eğitim düzeylerine uygun bir ücretin yaşama geçirilmesini,
- Bugün birçok meslek grubuna (askeri personel, mülki-idari personel vb) ödenen tazminatlar, ek düzenlemeler ile Mühendislik-Mimarlık Görev Tazminatı adı altında mühendis ve mimarlara da ödenmesini,
- Teknik hizmetler sınıfı kapsamında ödenen özel hizmet tazminatlarının en az iki katı oranında artırılmasını, ek göstergelerin 1.derecede görev yapan mühendis ve mimarlar için en az 11.000 olmak üzere yeniden düzenlenmesini
- Kamu Görevlileri Sendikalar Yasası‘nın temel sendikal hakları güvenceye alan grevli-toplu sözleşmeli, özgürlükçü, demokratik ve katılımcı bir yasaya dönüştürülmesini,
TALEP EDİYORUZ.