BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI'NA MÜHENDİS VE MİMARLAR İLE MÜTEAHHİTLERİN ODALARA KAYDI ÜZERİNE GÖNDERİLEN GÖRÜŞ
Tarih: 11 Aralık 2007
T.C.
BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI
Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü‘ne
ANKARA
İlgi: 23.11.2007 tarih ve 8799 sayılı yazınız hk. İlgi yazınızda, Elazığ ilinde mühendis ya da mimar mesleğine sahip olmayan bir şahsın arsa sahibi ile kat karşılığı sözleşme yaparak yapıyı inşa ettiği, yapı ruhsatı düzenleme aşamasında ilgili şahsın yapı ruhsatı belgesinde müteahhide ilişkin bölümde vergi ve SSK numarasının yeralmadığının saptandığını, bu durumdaki bir şahsın Ticaret Odası‘na üye olup olmayacakları, yapı müteahhidinin mühendis ya da mimar olması durumunda ise Ticaret Odası‘na üyeliğinin gerekli olup olmadığı sorulmaktadır.
Müteahhitlik ticaret hukuku kapsamında ticari bir iş olup, mühendislik ve mimarlık mesleğinin ifasıyla organik bir ilişkisi bulunmamaktadır. Müteahhit Ticaret Yasası gereğince teşebbüs olduğundan kayıtlı olacağı Oda Ticaret Odası‘dır. Elazığ İlindeki olay özelinde ise şahsın vergi numarasının olmaması vergi mevzuatı açısından, SSK numarasının olmaması ise SSK mevzuatı açısından sorunludur. İnşaatta çalışanların işgüvenliği ve sigortalı çalıştırılıp çalıştırılmamasının tespiti ve denetimi Devletin asli görevlerinden olup, yapı ruhsatında anılan bilgilerin yeralması gerekmektedir. Kaldı ki, KİK mevzuatı kapsamında müteahhitlerin yeterliliklerinin saptanmasında ve bir işin ihale edilmesinde, teminatlarının iadesinde SSK borçlarının olup olmadığı da önem arzetmektedir.
Mühendis ve mimarlar yönünden ise, mühendislik ve mimarlık ünvanı 3458 sayılı Yasa gereği lisans eğitimi ile kazanılmaktadır. Bu nedenle de, mühendislik ve mimarlık mesleğinin ifası müteahhitlik mesleği gibi sermaye unsuruna sahip herkes tarafından ifa edilebilecek bir meslek değildir. Müteahhitlik ise, bugünkü yasal mevzuat karşısında herkes tarafından ifa edilebilir ticari bir iştir. Bu nedenle, müteahhitlik hizmeti veren kişi veya şirketlerin Ticaret Odası‘na kayıt olmaları gerekmektedir.
Mühendislik ve mimarlık mesleğinde sermaye unsuru belirleyici değildir ancak, şirket şeklinde örgütlenerek de mesleği ifa etmek olanaklıdır. Mühendis ve mimarlar şirket şeklinde örgütlenerek hizmet ifa ettiğinde tüzelkişilik olarak Ticaret Odası‘na, gerçek kişi olarak da mensup olduğu TMMOB‘a bağlı meslek Odasına üye olmak zorundadırlar. Mesleğini serbest meslek mensubu olarak ifa ediyorsa yalnızca mensup olduğu meslek Odasına üye olmak zorundadır. Serbest meslek mensubu olarak hizmet ifa eden mühendis ve mimarın Ticaret Odası‘na üyeliği sözkonusu değildir.
Bir mühendis ve mimar aynı zamanda müteahhitlik hizmeti ifa ediyorsa müteahhitlik hizmeti yönünden Ticaret Odası‘na, mesleki hizmet yönünden ise TMMOB‘a bağlı meslek Odası‘na üye olmak zorundadır. Her iki işin nitelik yönünden farklı olması nedeniyle, vergi mevzuatı yönünden farklı vergi sistemlerine tabidirler. Müteahhitlik hizmeti ticari bir iş olması nedeniyle ticaret sicilleri Ticaret Odalarınca tutulmaktadır. TMMOB‘a bağlı meslek Odaları ise, mühendislik ve mimarlık hizmeti yönünden denetim yetkisine sahip olduklarından mühendis ve mimarların sicilleri de bağlı oldukları Odalarca tutulmaktadır.
Sonuç olarak, müteahhitlik hizmetinde hizmeti sunan kişinin niteliği belirleyici olmadığından, belirleyici olan hizmetin kendisidir. Müteahhitlik hizmetinin kendisi ticari bir iş olması nedeniyle ticari hayatı düzenleyen mevzuata, mühendislik ve mimarlık hizmetinde ise belirleyici olan hizmeti sunan kişinin niteliği olduğundan (mühendis ve mimar ünvanının lisans eğitimi sonucu alınmış olması hizmetin niteliğini de belirlediğinden) bu alanı düzenleyen özel hükümlere tabidir.
Bilgilerinize arz ederiz.
Saygılarımızla,
N.Hakan GENÇ
Genel Sekreter Vekili