BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI'NA YANIT GÖNDERİLDİ
TMMOB’ye bağlı bir Oda’nın üye aidatları ve mesleki denetim uygulamaları ile ilgili Devlet Denetleme Kurulu`na gönderilen isimsiz ve imzasız bir şikayet dilekçesi üzerine TMMOB’ye yazı gönderen Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’na 16 Mart 2011 tarihinde yanıt yollandı.
BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANLIĞI
Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü‘ne
ANKARA
İlgi: 10.03.2011 tarih ve B.09.0.TAU.0.14.00.07-622.01-2/3692 sayılı yazınız.
İlgi yazınıza ilgi tutulan tarihsiz, isimsiz ve imzasız şikâyet dilekçesinde, "Devlet Denetleme Kurulu‘nun TMMOB ve bağlı Odaları inceleme ve soruşturmasının ve keyfi harcamalara son verecek olmasının önemli olduğu, DDK‘nın tespit ettiği hususlar dışında da kanuna aykırı birçok uygulamanın olduğu, bunlardan birinin Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası‘nın mesleki denetim uygulamasının ve uygulamalardan tahsil edilen %2‘lik oranın gayri yasal da olsa tahsil edildiği ve üyelerin buna boyun eğmek zorunda kaldıkları, bu uygulamanın Bayındırlık ve İskân Bakanlığı‘nın genelgelerine aykırı olduğu, elde edilen bu mali kazanımların siyasi ve ideolojik amaçları doğrultusunda kullandıkları, yeni üye kayıtlarında odaya üyelikten önceki döneme ilişkin aidat tahsil edildiği, bu uygulamanın da yasaya aykırı olduğu ve şikâyet konuları hakkında gerekli inceleme ve soruşturmanın yapılarak odaların yasa dışı uygulamalarına son verilmesi gerektiği" ifade edilmektedir.
Bilindiği üzere, TMMOB ve bağlı Odalar Anayasa‘nın 135. maddesinde tanımlanan ve 6235 sayılı Yasa ile kurulmuş kamu tüzelkişiliğine sahip meslek kuruluşlarıdır.
Anılan Yasa, Birlik ve Odaların organlarını, organların görev ve yetkilerini, organların seçimini açık ve anlaşılabilir bir biçimde düzenlemiştir. Organlar, üyelerin katıldığı Genel Kurullarda seçilmekte ve bu Genel Kurullar aynı zamanda Oda Yönetim Kurullarına almış oldukları kararlarla ilgili görevler vermektedir. Yani Oda Yönetim Kurulları, Genel Kurul kararlarını uygulamakla yükümlüdür. Oda Genel Kurul kararlarını uygulamakla yükümlü tutulmuş olan Yönetim Kurullarının şikâyet mercii ne Devlet Denetleme Kurulu‘dur, ne de Bayındırlık ve İskân Bakanlığı‘dır. Yönetim Kurulu‘nun ibra yeri, Yönetim Kurulunu seçmekle yetkili organ olan Oda Genel Kurulu‘dur. Oda Yönetim Kurullarının Oda Genel Kurul kararlarını uygulamama gibi bir keyfiyet de 6235 sayılı Yasa tarafından tanınmamıştır. Üyenin Genel Kurul‘a katılarak itirazlarını sunma ve itirazlarını yargıya başvurma hakkı olduğu da bilinen bir durumdur.
Anayasa‘nın 135. maddesinde; "Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzel kişilikleridir" denilmektedir.
Anayasa‘nın bu düzenlemesine göre meslek kuruluşlarının "değişimleri izlemek" ve "uygulamayı denetlemek" yönünde iki temel işlevi vardır. Nitekim "müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak" bir yetkilendirmeyi ifade eder. Bu yetkilendirme ise kural koymak ve uygulamayı denetlemeyi gerektirir.
"Meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak" şeklindeki hükümler ile yetkilendirilen meslek kuruluşlarının belirtilen amaçlara dönük kurallar koyabileceği, kuralların uygulanmasını denetleyeceği ve üyelerine bu kurallara uymaları için yaptırımlar uygulayabileceği hususlarında şüphe yoktur.
Mesleki denetim uygulaması her Oda‘nın kendi Genel Kurulunda kabul edilmiş ve yönetsel işlem haline gelmiş uygulamalardır. Bir meslek mensubunun mesleğini icra ederken öncelikle kendi meslek odasının kurallarına riayet etme zorunluluğu vardır. Çünkü mesleği uygulama kuralları başka merciiler tarafından tariflenemez. Meslek Odası‘nın işlemini ve işlevini inkâra dönük eylemin hukuka uygunluğunu kabul etmek de olanaklı değildir.
Bu uygulamanın TMMOB Yasası‘na aykırı olmadığı, gerek Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu‘nun 1998/344 Esas, 2000/12 sayılı kararında gerekse Danıştay 8. Dairesince Şehir Plancıları Odası‘nın "Büro Tescil Mesleki Denetim ve En Az Ücret Yönetmeliği"nin iptali davasında vermiş olduğu 24.12.2003 tarih 2002/3127 Esas, 2003/5911 sayılı kararda açıktır.
Bu kararlara karşın, hala mesleki denetim uygulamasının kanunlara aykırı olduğu yönündeki savlara itibar edilemeyeceği hukuk devleti ilkesi gereğidir.
Şikâyetçinin, yeni üye kayıtlarında üyelik aidatının diploma tarihinden itibaren tahsil edildiği iddiası da gerçeği yansıtmamaktadır. Yine bilindiği üzere, TMMOB Yasası‘nın 33. maddesi gereği (kamuda asli ve sürekli çalışanlar dışında) mesleki faaliyette bulunabilmek için meslek odasına üyelik zorunludur. Bu zorunluluğa uymadan mesleki faaliyette bulunanlar yasa gereği, Türkiye‘de mesleki faaliyetten menedilirler. Meslek mensubu, 20 yıl önce mezun olmuş ve bu 20 yıl boyunca da mesleki faaliyette bulunmuş ise bu şahsın üyelik talebinin kabul görmemesi gerekir. Yasaya aykırı bir fiili överek Odayı suçlamak kabul görecek bir davranış değildir. Kaldı ki, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası geriye dönük bir üye aidatı tahsilâtı da yapmamaktadır. Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, yeni üyeden, üye kayıt ücreti ve sadece o yılın aidatını almaktadır. Başka bir uygulama söz konusu değildir.
Şikâyet dilekçesi, mesleki denetim ve üye aidatı dışında mücerret suçlamalar ihtiva ettiğinden bir kısmına yanıt verme olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki:
Devlet Denetleme Kurulu‘nun yakın dönemde Birliğimizin ve bağlı Odaların gelir-gider bilançolarını incelemiş olduğu gerçeği karşısında, şikâyetçinin ileri sürmüş olduğu "Oda gelirlerinin siyasi amaçlar doğrultusunda kullanıldığı" iddiasının doğru olmadığı bizatihi Sayın Kurul‘un bilgisi dâhilindedir.
Öte yandan; Birliğimizin ve Bağlı Odalarımızın kimi merkezi ve yerel idarelerin uygulamalarına ve planlarına karşı dava açmış olmasının da şikâyet konuları arasında yer alması, şikâyetçinin demokrasi ve hukuk devleti kültürünün bir yansıması olarak algılamak gerekir. Aksi hal, hak arama özgürlüğünün yadsınması olacaktır.
Bilgilerinize sunarız.
Saygılarımızla.
N.Hakan GENÇ
Genel Sekreter