BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI'NIN BELGE İSTEMİNE YANIT VERİLDİ

22.06.2010

Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın TMMOB’den belge istemini yineleyen 14 Haziran 2010 tarihli yazısına 21 Haziran 2010 tarihinde yanıt gönderildi.

 

Tarih: 21 Haziran 2010
Sayı : 1041

BAYINDIRLIK ve İSKAN BAKANLIĞI
Bakanlık Müfettişliği‘ne
ANKARA 

İlgi: 14.06.2010 tarih ve KD.20/2010-52 sayılı bilgi ve belge istemli yazınız.

İlgi yazınızda, "Hizmete Özel" adlı kitapta yer alan kimi raporların tasdikli suretlerinin Müfettişliğinize gönderilmesi ve şikayetçinin şikayete konu edindiği Denetleme Kurulu Raporu hakkında Birliğimizin ne gibi işlemler yaptığı sorulmaktadır.

Ziraat Mühendisleri Odası‘nın Denetleme Kurulu Raporu henüz şikayete konu edilmemişken TMMOB Denetleme Kurulu, 15 Temmuz 2006 tarihinde Denetleme Kurulu Raporlarını göndermeyen Odalardan Denetleme Kurulu Raporlarının istenmesine karar vermiştir (Ek:1). Ziraat Mühendisleri Odası 29 Temmuz 2006 tarihli yazısında, muhalefet şerhli Denetleme Kurulu Raporunu göndereceğini belirtmiştir (Ek:2). Ziraat Mühendisleri Odası, şikayete konu 12 Temmuz 2006 tarihli Denetleme Kurulu Raporu ve Muhalefet Şerhli Raporu 16 Ağustos 2006 tarihinde Birliğe (Ek:3 ve 4) iletmiştir.

TMMOB‘ye iletilen Raporu TMMOB Denetleme Kurulu incelemiş ve 13 Ekim 2006 tarihli toplantısında, Ziraat Mühendisleri Odasından gelen Denetleme Kurulu Raporu hakkındaki iddiaların incelenmesi için TMMOB Yönetim Kurulu‘na öneride bulunulmasına karar vermiştir (Ek:5).

TMMOB Yönetim Kurulu‘nun 11 Kasım 2006 tarihli toplantısında, ZMO Denetleme Kurulu Raporları hakkında Mali ve Hukuk Müşavirliğinden görüş alınmasına karar verilmiştir (Ek:6). Hukuk Müşaviri ve Mali Müşavir konu hakkında Raporlarını hazırlamışlar ve Yönetim Kurulu‘na sunmuşlardır (Ek: 7). Yönetim Kurulu anılan raporları Denetleme Kuruluna sunmuş ve Denetleme Kurulu da (Ek: 8) Mali İşler Yönetmeliği‘ni uygulama esnasında yapılan eksikliklere dikkat çekilmesi yönünde görüş bildirmiş ve bu uyarı ZMO Oda Yönetim Kurulu‘na iletilmiştir (Ek:9).

Yukarıdaki süreç incelendiğinde, şikayetçilerin şikayeti TMMOB‘a ulaşmadan, TMMOB, Odaların Denetleme Raporlarını rutin kendi iç işleyişi içinde incelediği görülecektir. Aksaklıklar kendi iç denetim mekanizmalarında tespit edilip çözülmektedir. Şikayetçilerin kendileri tarafından hazırlanan ve yine kendileri tarafından deyim yerindeyse "ulusal sorun" haline getirdikleri Raporun kişisel marazlarla dolu olduğu görülecektir.

Konu hakkında Ziraat Mühendisleri Odası da kendi iç denetimini yaşamıştır. Bugün itibariyle olay tarihinin üzerinden 5 yıl geçmiş ve Ziraat Mühendisleri Odası iki Genel Kurul yaşamıştır.  Ziraat Mühendisleri Odası 8-9 Mart 2008 tarihinde 41. Dönem ve 13-14 Mart 2010 tarihleri arasında ise 42. Dönem Olağan Genel Kurulu‘nu yapmış ve Yönetim Kurulu her iki dönemde de oybirliği ile aklanmıştır (Ek:10). Bu aklanma kararlarının iptaline yönelik hiçbir üye yargıya da başvurmamıştır.

Şikayete konu Denetleme Kurulu raporunu hazırlayan kişilerin açmış olduğu tazminat davası Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından reddedilmiştir. Yine Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan suç duyurusu hakkında da "Kovuşturmaya Yer Olmadığına Karar" verilmiştir. (Ek:daha önce sunulmuştur).

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı‘na yapılan şikayet hakkında ise Bakanlık Teftiş Kurulu, ZMO Başkanının 4 ay MİEM de ücretli eğitici olarak çalışmasının Devlet Memurları Yasası yönünden ücretsiz izinde olması nedeniyle ve başkaca bir yerden ücret almadığından bir ihlal olmadığını ve Bakanlık tarafından yapılacak bir işlem olmadığına karar vermiştir (Ek: Daha önce sunulmuştur).

Görüleceği üzere, TMMOB ve Oda‘nın denetleme mekanizmaları çalıştırılmıştır. Ayrıca, gerek Tarım ve Köyişleri Bakanlığı‘na yapılan şikayet, gerekse Cumhuriyet Savcılığı ve tazminat istemli hukuk davalarında şikayetçilerin ileri sürdükleri bir vahim tabloyla  karşılaşılmamış olup, istemleri reddedilmiştir. Nihayetinde, gerek iç denetim gerekse yargısal denetim sonucu, Oda‘nın hesaplarında mali ve cezai suç unsuruna rastlanılmamıştır. Şekli eksiklikler de iç denetim sonucu düzeltilmiştir. 

Uluslararası toplantı ve kongrelere katılım konusunda sorulan soruya gelince, bugüne kadar uluslararası toplantı ve kongrelere katılım için Bakanlıktan izin alınmamıştır. Ayrı tüzelkişiliğe sahip olan Odalarımız da bu konuda Birliğe bilgi verme gereği duymamışlardır. Ayrıca, bugüne kadar Bakanlık da bu konuda bir soru yöneltmemiştir. Daha önce sunulan görüş yazımızda belirtildiği üzere, Ek-1 maddenin hukuka ve demokratik esaslara aykırı bir düzenleme olması nedeniyle bugüne kadar bu madde hayat bulmamıştır. Hükümden düşmüş olan bu maddenin gereğini 30 yıl sonra sormak, hayatın olağan akışı ile de ilintili olmasa gerek. Dernekler Yasasın da dahi buna benzer maddenin AB uyum sürecinde, örgütlenme ve ifade özgürlüğüne aykırı bulunarak kaldırılmasının gerekçesi 6235 sayılı Yasa‘da geçerli olmadığı anlamına gelir ki bunun hukuken izahı olanaklı değildir. Avrupa Birliği İlerleme Raporunda (2007), İfade ve Örgütlenme özgürlüğü alanında yapılan olumlu gelişmeler ifade edilirken "Ayrıca, Medeni Kanunun 92. maddesi değiştirilerek "uluslararası alanda işbirliği yapılmasında yarar görülmesi" ölçütü öne çıkarılmış, bu konudaki diğer kısıtlamalar kaldırılmıştır." denilmektedir.  Bu gelişme 5253 sayılı Dernekler Kanunu‘nun 5. maddesinde "uluslar arası faaliyet" başlığı altında "Dernekler, tüzüklerinde gösterilen amaçları gerçekleştirmek üzere uluslararası faaliyette veya işbirliğinde bulunabilir, yurt dışında temsilcilik veya şube açabilir, yurt dışında dernek veya üst kuruluş kurabilir veya yurt dışında kurulmuş dernek veya kuruluşlara katılabilirler." biçiminde ifade edilmiştir.

Gerek Anayasa‘nın 135 ve 90. maddesinde yapılan değişiklikler, gerekse AB uyum sürecinde örgütlenme ve ifade özgürlüğü çerçevesinde Dernekler Yasası‘nın denetim ve uluslararası faaliyetler ile ilgi kısıtlamaların kaldırılmış olması karşısında, Ek-1. maddeye ilişkin soru sorulmasını kabul edilemez bulduğumuzu bir kez daha ifade etmek isteriz.

Bilgilerinize arz ederiz.

Saygılarımızla.

 

N.Hakan GENÇ
Genel Sekreter