ÇMO: "ALTIN'CI FİLO" HALA YARGI KARARLARINI TANIMIYOR
Çevre Mühendisleri Odası, 12 Aralık 2007 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.
Uşak Eşme‘de 2006 yılında açılışı yapılan Kışladağ altın üretim tesisleri, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası‘nın da davacılar içinde yer aldığı ÇED Olumlu Belgesi‘nin iptali davasında, Danıştay 6.Daire‘nin, 09.07.2007 tarih ve 2006/7429 E. sayılı kararı ile "yürütmenin durdurulması" kararı ile kapatılmıştır. Ardından diğer işlemler hakkında da yürütmeyi durdurma ya da iptal kararları verilmiştir.
Söz konusu altın madeninin insan sağlığına, çevreye verdiği ve gelecekte vereceği zararlara karşı duyarlı olan yöre halkının, demokratik kitle örgütlerinin ve meslek odalarının dayanışması sonucunda, zararın bir yerinden dönülmüştür. Bizler bunu "kâr" saymamakla birlikte, kamu yararı ve gelecek nesillerin devamı açısından son derece olumlu bir adım olarak görmekteyiz.
Madeni işleten Tüprag Metal Madencilik A.Ş. ve bu firmanın ana şirketi olan Kanada kökenli Eldorado Gold şirketi ise, yargı kararlarına direnerek, aynı Bergama‘da yapıldığı gibi, madeni hukuka aykırı bir şekilde işletmek çabası içindedir. Maden halen yasal olarak kapalı iken gizli bir çalışma devam etmekte ve cevher zenginleştirme alanı genişletilmektedir. Bu arada şirket yetkilileri yargı kararlarını aşağılayan tutum içine girmiş ve alenen yargıya meydan okumuştur.
Bu direnişin, meydan okumanın en son örneğini, ana şirket Eldorado Gold‘un Başkanı Paul N.Wright‘ın Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen‘e yazdığı 8 Kasım 2007 tarihli mektupta görüyoruz.
Şirketin patronu, söz konusu mektupta kendisini "Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Yabancı Sermaye Danışma Kurulu Üyesi " olarak tanıtarak yargı kararını "muallakta" olarak nitelendiriyor, madenin kapalı kalması halinde güven bunalımı oluşacağı yönünde tehditte bulunuyor ve bu konuları görüşmek üzere Sn.Tüzmen‘den üstelik kendi belirlediği tarihte özel bir randevu istiyor.
Şirketin patronu yargı kararını "muallakta" olarak nitelendirirken aslında niyetini belli ediyor, yargı kararına uymayacağını ifşa ediyor. "Muallakta olmak", belirsizlik ve sürüncemede kalmak anlamındadır. Gelinen bu noktada belirsizlik yoktur, yargı bu madenin işletilmesine olanak sağlayan işlemlerin hukuka aykırı olduğuna, işlemlerin uygulanması halinde giderimi olanaksız zararlar doğuracağına karar vermiş ve işletmede faaliyet durdurulmuştur.
T.C.Anayasası‘nın 2.Maddesi‘ne göre "T.C. Devleti Sosyal Hukuk Devletidir. Hukuk Devletinin olmazsa olmaz koşulu "yönetimin mahkeme kararlarını gecikmesiz, tereddütsüz ve eksiksiz uygulamasıdır." Bu nedenle 138. maddesinde; "…yasama ve yürütme organları ile İdarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organların mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği..." kuralı konmuştur.
Kendisini Başbakanlık Yabancı Sermaye Danışma Kurulu Üyesi olarak tanıtan şirket patronunun yazısı üzerine bu kurulun varlığını araştırdık. Bugün itibariyle Başbakanlığın internet sitesinde yer alan "Danışma ve Denetim Birimleri" içerisinde bu kurul yer almamaktadır. Böyle bir kurul varsa bile, bu kurulun bir üyesi Türkiye Hukuk sistemine hakaret etmemeli, yargı kararlarına uymalıdır.
Şirket patronu mektubunda yöre halkına iş olanağı sağladığından, yöreye altyapı yatırımı yaptığından bahsederek bu işe çok para harcadığını, bunların boşa gideceğini, gelecekteki yatırımları için de tereddütte olduğunu söylüyor, açıkça ülkemize güvenmediğini beyan ediyor.
Ülkemizin doğal kaynaklarını, tarım arazilerini, ormanlarını, kıyı şeritlerini, bütün doğal varlıklarını uluslararası tekellere pazarlayan AKP Hükümetinin ülke onurunu, devletin saygınlığını getirdiği nokta işte budur.
Devlet Bakanı Sayın Kürşat Tüzmen, bu şahısla görüşüp görüşmediğini, eğer böyle bir görüşme yaptıysa neleri görüştüğünü kamuoyuna açıklamalıdır. Sn.Tüzmen ayrıca böylesine cüretkâr ve yargı kararlarına saygısız bir mektup karşısında devletin bir bakanı olarak gösterdiği tavrı da açıklamalıdır.
Bu konunun gizli saklı ve ülke güvenliğine ilişkin bir yanı yoktur. Şeffaf ve kamuoyuna saygılı yönetimler, kiminle ne konuşulduğunu halka açıklamak zorundadır.
Söz konusu firmanın yönetim kurulu başkanı olan şahıs hakkında, yargıyı küçük düşürdüğü ve yargı kararlarına uymadığı için gerekli işlem başlatılmalıdır. Bu şahsın, üyesi olduğunu belirttiği Başbakanlık Yabancı Sermaye Danışma Kurulu yapılanması yeniden gözden geçirilmelidir.
Çağdaş toplumlarda kamuoyu, toplumu yönetenlerin her adımını takip eder ve sorgular. Yöneticiler de, devlet sırrı, ticari sır gibi bahanelerin arkasına sığınmadan kiminle hangi konuda neyi görüştüğünün hesabını verir ve her şeyden önce ülke onurunu, devletin saygınlığını korur, tehdide, meydan okumaya fırsat vermez.
Sayın Kürşat Tüzmen‘den, devlet adamlığı ciddiyeti içinde gerekli bilgilendirmeyi yapmasını ve bu şahsa verdiği cevabı açıklamasını; yargı kararlarına koşulsuz ve pazarlıksız uyulmasını bekliyoruz.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu