DİSK, KESK, TMMOB, TTB MERSİN BİLEŞENLERİ: OHAL DEĞİL, DEMOKRASİ İSTİYORUZ

03.12.2017

Mersin’de DİSK, KESK, TMMOB ve TTB Mersin bileşenlerince 2 Aralık 2017 tarihinde Yenişehir Belediyesi Nikah Salonu’nda “OHAL değil, demokrasi istiyoruz” paneli düzenlendi. 

"İhraç edilen üyelerimiz işlerine geri alınsın. Nuriye Gülmen Semih Özakça yaşasın", "Demokratik laik ve kardeşçe yaşayacağız” pankartının açıldığı panele, Halkların Demokratik Partisi Sözcüsü Ayhan Bilgen, Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilen akademisyen Hülya Dinçer ve Yüksel Caddesi direnişçisi KHK ile ihraç edilen Sosyolog Veli Saçılık katıldı. Paneli çok sayıda kamu çalışanı ve yurttaş dinledi.

‘OHAL İLE YENİ BİR REJİM YARATILDI’

Panelde ilk olarak konuşan akademisyen Hülya Dinçer, Olağanüstü Hal’de (OHAL) yapılan yargılanmaların anayasaya aykırı olduğunu ve OHAL ile birlikte yeni bir rejim yaratıldığını belirterek, “Bir OHAL hukuku içindeyiz. Bütün toplumsal ve ekonomik hayat OHAL sonrası çıkarılan KHK’lerle düzenleniyor. Bu düzenlemeler anayasaya aykırıdır. OHAL ile getirilen birçok düzenleme kalıcı düzenlemelerdir. Halkın iradesi ile seçilen belediyelere kayyum atanarak filen yerel yönetimler merkezi yönetime bağlanmasının yolu açılmıştır" dedi.

‘AKP SİYASETİ DIŞ POLİTİKAYI YOK ETTİ’

CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı da, siyasi iktidarın antidemokratik uygulamalarıyla hem yurttaşın hayatını zorlaştırdığını hem de Türkiye’nin üye olduğu uluslararası örgütlerde ilişkiyi kurmayı zorlandığını söyledi. AKP’nin elindeki basın organlarıyla yaratmak istediği devlet anlayışını yurttaşlara aktarmaya devam ettiğini aktaran Salıcı, halkın ve kendilerinin üzerine büyük bir sorumluluk düştüğünü belirtip, “İnsanlara doğruları anlatmak ve gerçeği göz önüne koymak gerekir. İç siyasette olduğu gibi dış siyasette de ekonomik, siyasi ve toplumsal sorunlar yaşıyoruz. Dışta çok sorunlar yaşamamızın nedeni AKP iktidarının izlediği siyasettir” diye konuştu. Salıcı, “Her ülke ile kavga eden bir Türkiye var. Böyle bir dış siyasetimiz var. Böyle dış siyaset olmasına rağmen Meclis’te dışişleri komisyonu toplanmıyor. Çünkü, AKP, OHAL’i bahane ederek her şeye kendisi karar veriyor. Bu yapanlar devletin çıkarını istemeyenlerdir" diye belirtti.

‘KENDİ HUKUKUNA BİLE CİDDİYETSİZ YAKLAŞMAKTA’

"Tehdit bahane soygun şahane” diyerek söze başlayan HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen de, AKP’nin bir şekilde kişileri düşmanlaştırıp sonra bir tehdit olarak gösterdiğine dikkat çekti. OHAL’de yapılan her şeyin iktidarın kendisi istediğinde olabileceğini belirten Bilgen, emekçiler hakları için ne varsa OHAL bahane edilerek engellenmeye çalışıldığını ifade etti. Bakanlar Kurulu toplanmadan OHAL'in uzatıldığını hatırlatan Bilgen, AKP’nin kendi başına OHAL'i uzatarak kendi kurduğu hukuka ne kadar ciddiyetsiz yaklaştığının açık bir göstergesi olduğunu vurguladı. Bu kadar mağdurun fazla olduğu bir dönemde muhalif kesimlerin sözlerini her platformda dile getirmesi gerektiğini ifade eden Bilgen, muhalif kesimlerin biran önce özeleştirilerini yaparak yaratılmak istenen AKP rejimine karşı adım atması gerektiğini dile getirdi. Bilgen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Mağduriyetin bu kadar fazla olduğu bir dönemde neden mücadele bu kadar az. İnsanlar korkabilir. Ama en azından örgütlü çevreler, şunun farkında; korku bizi rahatlatmıyor. Var olan korku AKP hükümetinin işine yaramaktadır. İşte hep birlikte mücadele ederek AKP işine gelen bu korkuyu yok etmemiz gerekir.”

'OHAL KALDIRILMALI'

Mücadelelerin bedelinin ağır olduğuna vurgu yapan Bilgen, daha çok ses çıkartıp etkili ve güçlü eylemlerin yapılarak mücadele edilmesi gerektiğini dile getirdi. AKP’nin OHAL’i fırsat bilip iktidarının ömrünü uzatmaya çalıştığını belirten Bilgen, şöyle devam etti: “İktidar ne pahasına olursa olsun OHAL'i uzatması gerekiyor. Çünkü indiği andan itibaren hesap vereceği bir sürü şey var. Ortalığa dökülen hadiselerden tutun, rahatsızlıklara kadar yargılama alanının kapatıldığı birçok şey var. Ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmanın yolu bir tehdidin var olduğuna toplumu inandıracaksınız ve o tehditle, korkuyla toplumu dizayn etmeye devam edeceksiniz. OHAL kaldırılmalıdır. Özgür günler için bir an önce çalışmalar yürütülmesi gerekir.”

Konuşmaların ardından panel soru cevap bölümüyle son buldu.