EMO: TÜRK TELEKOM`DA KAMU ZARARI VATANDAŞIN SIRTINA

12.03.2022

Elektrik Mühendisleri Odası Türk Telekom’un Türkiye Varlık Fonu’nca satın alınmasıyla ilgili 12 Mart 2022 tarihinde bir basın  açıklaması yaptı.

TÜRK TELEKOM`DA KAMU ZARARI VATANDAŞIN SIRTINA

Türk Telekom (TT), yüzde 55 hissesinin "en başarılı özelleştirme" balonuyla Oger Telekomünikasyon A.Ş.`ye (OTAŞ) satışından 17 yıl sonra; içi boşaltılmış, aşırı borçlandırılmış, yatırımları ihmal edilmiş, sorunlar yumağı haline getirilmiş halde 10 Mart 2022 tarihinde Türkiye Varlık Fonu`na (TVF) devredildi.

Türk Telekom Üzerinden Nasıl Soyulduk?

AKP iktidarı tarafından 14 Kasım 2005 tarihinde TT`nin yüzde 55 hissesi Oger Grubu`na 6.55 milyar dolara satıldı.  Geriye kalan yüzde 45 hisse ise Hazine`ye devredildi. 2008`de Hazine`nin yüzde 15`lik payı halka arz edildi. 2017`de de Hazine elindeki payların yüzde 6.68`i TVF`ye devredildi. İhalenin yapıldığı gün TT ile Telekomünikasyon Kurumu (2008`den sonra Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu - BTK) arasında imzalanan imtiyaz sözleşmesine göre kamuya ait olan şebeke, teçhizat ve gayrimenkullerin kullanım hakkı 21 yıl 3 aylığına TT`ye devredildi.

OTAŞ`a kasasında yaklaşık 2 milyar dolar nakitle 2006`da devredilen TT, kötü yönetildiği gibi sahip olduğu birçok gayrimenkul ile bakır altyapısı ve teçhizatları satılmış, oluşan tüm nakit varlığı olağanüstü oranlarda temettü ödenerek boşaltılmış, yetmemiş şirket büyük oranda dolar cinsi borçlandırılmış ve OTAŞ milyarlarca doları Türkiye`den kaçırmıştır.

TT için EMO`nun daha önceki basın açıklamalarında belirtildiği üzere; OTAŞ 2006-2015 yılları arasında Türk Telekom`daki hisseleri karşılığında 5.7 milyar dolar kâr payı elde etti. OTAŞ, hazineye yaptığı 7 milyar dolarlık ödemenin yalnızca 1.31 milyar dolarlık bölümünü kendi imkanlarıyla karşılamış oldu.

2018 yılına gelindiğinde Türk Telekom yönetimini elinde tutan OTAŞ, 5.7 milyar dolar kâr payını alarak, yaklaşık 4.75 milyar dolarlık borç bırakarak Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Hazine gibi kamu kurumlarının ve onları temsil eden yöneticilerin gözleri önünde sahneden çekilmiştir.

BTK`nın ve Rekabet Kurumu`nun onayı ile 2018 üçüncü çeyrek içerisinde TT`nin yüzde 55 hissesi, alacaklı bankaların kurduğu Levent Yapılandırma Yönetimi A.Ş.`ye (LYY) devredildi. OTAŞ`ın kredi yapılandırması Türkiye`de bankacılık sisteminin en büyük yapılandırmalarından biri olarak tarihe geçmiştir.

İletişim Altyapımız Şirketlerin Tahsilat Aracına Çevrildi

OTAŞ`ın bankacılık sistemine bıraktığı yıkımın sonucu olarak TT yönetimini ele geçiren LYY`nin yönetim stratejisi, kârı temettü dağıtımı yoluyla TT dışına çıkarmak ve borç ödemek üzerine kurulmuştur. Şirketlerin tahsilat aracına çevrilen TT`de OTAŞ`in yarattığı tahribat gittikçe büyümüş iletişim altyapımızın ana omurgasını oluşturan fiber kablo uzunluğumuz 400 bin km ile olması gerekenin onda birinin bile altında kalmıştır. Kısacası TT altyapısı için gerekli yenileme ve yeni yatırımlar yeterince yapılamamıştır.

TVF ile Akbank, Garanti Bankası ve İş Bankası`nın pay sahibi oldukları LYY arasında imzalanan Pay Satın Alım Sözleşmesi`ne göre TT`nin yüzde 55 hissesine karşılık, 1 milyar 650 milyon dolar (güncel kur değerine göre yaklaşık 25 milyar TL) ödenecektir. Ayrıca TT`nin genel kurulu tarafından dağıtımına karar verilecek temettü tutarından LYY`nin yüzde 55 payına denk gelen kısmı da LYY alacaktır.

Ancak özelleştirme koşulları gereği zaten 4 yıl sonra 2026`da Hazine`ye bedelsiz olarak iade edilecek olan Türk Telekom için milyonlarca dolar ödeme yapılması yurttaşın sırtına yeni yükler bindirilmesine neden olacaktır. Türk Telekom`un 2021 yılı net karının 5.8 milyar TL olduğu dikkate alındığında, 25 milyar TL`lik ödeme, 4 yılda LYY Telekomünikasyon A.Ş.`ye düşecek payın peşin ödenmesi anlamına gelmektedir.

Türk Telekom`un özelleştirilme kararı, satış süreci, temettülerle içinin boşaltılması, bankalara devri ve TVF`ye satışının tamamında hata, şeffaflık noksanlığı, usulsüzlük ve neticesinde açık kamu zararı vardır. Sürecin başından beri yaşanan tüm yolsuzluk ve usulsüzlüklere göz yuman, denetim ve müdahale yetkisini kullanmayan siyasi iktidar başta olmak üzere kamu adına TT`de yöneticilik yapan tüm sorumlular bu konuda hesap vermelidir.

EMO olarak baştan beri söylediğimiz gibi faturanın halkın sırtına yüklenmesi doğru değildir. Siyasi çıkar ve rant kavgasından uzak kamu yararını ön planda tutacak yapılanlamaların acilen gündeme alınması gerekmektedir.

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI
47. DÖNEM YÖNETİM KURULU