ENERJİ BAKANLIĞI'NIN PERSONELİN KONFERANS BENZERİ TOPLANTILARA KATILIMINDA İZİN ZORUNLULUĞU GETİREN KARARI DANIŞTAY TARAFINDAN BOZULDU

08.12.2011

Enerji Bakanlığı’nın Bakanlık bünyesinde çalışan kamu personeline her türlü konferans, seminer, panel vb. organizasyonlara katılım için izin alma zorunluluğu getiren kararı TMMOB’nin açtığı dava sonucunda iptal edildi.

Enerji Bakanlığı‘nın personelin konferans, seminer, panel vb. organizasyonlara katılım için izin alması gerektiği yönündeki yazısı üzerine TMMOB tarafından Ankara İdare Mahkemesi‘nde dava açılmış, Mahkeme TMMOB‘nin iptal talebini reddetmişti. TMMOB‘nin kararın temyiziyle ilgili yaptığı başvuru üzerine ise Danıştay, İdare Mahkemesi‘nin kararını bozdu.  

Ankara İdare Mahkemesi‘nde açılan dava dilekçesinde gerekçeler şöyle sıralanmıştı.

23 Temmuz 2009 tarih 3086 sayı ile Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü‘ne hitaben Enerji Bakanı imzası ile "Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu‘nun 15. maddesi ‘Devlet Memurları, kamu görevlileri hakkında basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç veremezler. Bu konuda gerekli bilgi ancak bakanın yetkili kılacağı görevli; illerde valiler veya yetkili kılacağı görevli tarafından verilebilir‘ hükmünü amirdir.

Bu çerçevede, her kademedeki personelin basın-yayın kuruluşlarından gelen bilgi ve beyanat taleplerini Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği aracılığı ile Müsteşarlık Makamına iletmesi ve izin alması gerekmektedir.

Ayrıca, bütün personelin Bakanlık ve bakanlık faaliyetleri ile ilgili olarak Bakanlık dışındaki kamu kurum ve kuruluşları tarafından düzenlenen ve görevleri gereği katılmak durumunda oldukları toplantılar hariç olmak üzere her türlü konferans, seminer, panel vb. organizasyonlara katılımı için Müsteşarlık Makamı‘nın iznini almaları gerekmektedir." yönünde talimat verilmiştir. Bu talimat, Bakanlığın tüm genel müdürlüklerine ve BOREN Başkanlığına gönderilmiştir.

Dava konusu talimatın ilk iki paragrafı bir bilgilendirme yazısı izlenimi vermekle birlikte son paragraf, bütün personelin davranışlarını müsteşarlık makamının iznine bağlamaktadır. Bu talimat, Bakanlığın izni olmadan personelin herhangi bir toplantıya katılamayacağını emretmektedir.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı teknik bir bakanlık olması nedeniyle, bünyesinde çalışan teknik personelin çoğunluğu mühendis ve mimar unvanını taşımaktadır. Dava konusu talimatın hedef kitlesinin de mühendisler olduğu açıktır. Bu nedenle, dava açma zorunluluğu doğmuştur.

İPTAL NEDENLERİ VE HUKUKSAL DAYANAKLAR

Davalı İdare, 657 sayılı DMY‘nın  "basına bilgi ve demeç verme" başlığını taşıyan 15. maddenin amacını aşar bir talimat vermiştir. "Madde 15 - Devlet Memurları, kamu görevleri hakkında basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç veremezler. Bu konuda gerekli bilgi ancak bakanın yetkili kılacağı görevli illerde valiler veya yetkili kılacağı görevli tarafından verilebilir." biçiminde bir düzenleme olmasına karşın, Bakanlık talimatı, personelin her türlü toplantıya katılımını yasaklamaktadır.

Anayasa‘nın "Kişinin hakları ve Ödevleri " başlığı altında düzenlenen bölümde, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti başlığını taşıyan 26 ve 27. maddede düzenlenen kişinin kendini geliştirme, herkesin bilimi ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkı temel insan hakkı olarak düzenlenmiştir. Bakanlığın talimatı ise, bilimsel gelişmeyi ve izlemeyi önler nitelikte olup, temel insan hakkı ihlalidir.

Bakanlık personelinin görevleri ile ilgili basına bilgi ve demeç vermesi başka bir şeydir, görevleri dışında ilgi alanlarına göre konferans, seminer ve panele katılımı başka bir şeydir. Öğrenme-öğretme, Bilgiye erişim-bilgi paylaşımını engelleyen bu emrin amacı olsa olsa otokratik, kapalı bir yönetim anlayışının özlemi olsa gerek. Talimat, sınırları belirsiz, keyfiliği içermekte olup, hukuk devleti ilkesine aykırıdır. Bilimsel toplantılara ya da tartışmalara katılımın bireysel ve kamusal bir zarar değil yararı olduğuna göre talimatın gerekçesinin de kamu yararına olamayacağı açıktır.