ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE YALITIM

22.07.2008

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı ile enerji verimliliği ve yalıtım üzerine yapılan ropörtaj İzocam Diyalog dergisinin Ocak-Şubat-Mart 2008 dönemine ait sayısında yayımlandı.

Binalarda enerji verimliliği uygulamasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz? Enerji Verimliliği Kanun gerçek anlamda uygulanmaya başladı mı?

Binalarda ısı yalıtım kurallarını konu eden ve 14 Haziran 1999 tarih ve 23725 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanarak 14 Haziran 2000 tarihinde mecburi standart olarak yürürlüğe giren TS 825, ülkemizde ısıtma enerjisi tasarrufu yönünden çok önemli tedbirler getirdi. Bu standart 1981 yılında yayımlanmış olan TS 825 standardının radikal şekilde değiştirilmesinden ortaya çıktı. Yeni düzenlemeyle daha önceki kurallara göre, aynı tip bir binada yüzde 50‘nin üzerinde enerji tasarrufu sağlandı. Daha önce yıllık olarak 200-250 kWh enerji harcayacak şekilde inşa edilen binalar, yeni yönetmelik ve standarda göre daha az enerji harcar hale geldi. Ancak bina maliyetinde yüzde 3-8 gibi çok önemli olmayan bir artış oldu. Türkiye‘de nihai enerji tüketiminin yüzde 75‘i ısıtma için harcanıyor. Bu nedenle enerji ithalatına 2008‘de 40 milyar dolardan daha fazla para ödeyecek olan Türkiye‘nin bu enerjinin yarısını savurma hakkı yok. 2 Mayıs 2007 tarihinde 26510 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe giren 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu, bugüne kadar eksik olan politik desteğin en üst düzeyde verilmesi açısından çok olumlu bir girişimdir. Önümüzdeki süreç, kanunun felsefesinin anlaşılması ve ikincil mevzuatın hazırlanarak uygulamaya en kısa sürede geçilmesi sürecidir. Bu süreç, ülkemizdeki tüm kişi ve kuruluşların işbirliğini gerektiriyor. Kanunun geniş kitlelerce henüz algılanmadığını düşünüyorum. İlgili yönetmeliklerin de henüz çıkmamış olması nedeniyle uygulamalar tam anlamıyla başlamış sayılmaz. Ancak bu konuda bir kanunun çıkmış olması konuya ilgiyi artırıyor. Geniş çaplı uygulamalar için zamana ihtiyaç var.

Yalıtımın binalarda enerji verimliliği sağlama konusunda ne gibi yararları var?

Türkiye İstatistik Kurumu‘nun (TÜİK) 1998 yılında yaptığı bir araştırmaya göre ülkemizde konutların yalnızca yüzde 14‘ü merkezi ısıtma sistemine, yüzde 10‘u çatı ısı yalıtımına ve yüzde 9‘u çift cam uygulamasına sahip. Bazı model çalışmalarda ısı yalıtımıyla binada ortalama 100 bin kWh enerji tasarrufu sağlandığı görülüyor. Bunun parasal değeri tahminen 50-60 milyon dolar. Bu sonuç, yeni yönetmeliğin yeni binaların yalnızca yüzde 10-15‘inde uygulanmasıyla sağlandı. Bu binaların en az 25-30 yıllık ömrü boyunca da bu tasarrufu sağlamaya devam edeceği düşünüldüğünde, sağlanan yararın boyutu anlaşılabilir. Ankara‘daki bir konutta yaklaşık 900 YTL olan doğalgaz ısıtma maliyeti, yalıtımla ilgili yönetmeliğin uygulanmasıyla 450 YTL‘ye kadar düşüyor. İZODER‘in bir apartmanda yaptığı örnek çalışmada ele alınan binaya yalıtım uygulanmasıyla kazan maliyetinden bin 638 dolar tasarruf edildiği hesaplandı. Yalıtımsız binada ısıtma sistemi kurulması sırasında 3 bin 781 dolar yatırım gerekirken, yalıtımlı binada yalnızca bin 427 dolar yatırım gerekiyor. Yalıtım uygulamasıyla ısıtma sisteminin kurulmasında 2 bin 354 dolar tasarruf elde ediliyor.

Binalarda yalıtımın uygulanması konusunda mimar ve mühendislere ne gibi görevler düşüyor?

Enerji verimliliği konusunda danışmanlık, eğitim, etüt ve uygulama hizmetlerini yürütmek üzere Enerji Verimliliği Kanunu‘nda "şirket" tanımına yer veriliyor. Şirketlerin; Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü (EİEİ), Makina Mühendisleri Odası (MMO), Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) ve üniversiteler gibi yetkilendirilmiş kurumlar tarafından düzenlenecek yetki belgesine sahip olması şartı getirildi. Bu çerçevede MMO ve EMO yetki alarak ve üyelerini eğiterek enerji yöneticisi sertifikası verebilecek. Enerji yöneticilerinin sertifikalandırılması işlemlerinin öncelikle MMO, EMO ve üniversiteler gibi EİE tarafından yetkilendirilen kurumlar tarafından yerine getirilmesi gerekiyor. Ayrıca eğitimleri yürütecek şirketlerin yetkilendirilmesi, izlenmesi ve performanslarının değerlendirilmesi konusundaki hizmetler de bu yetki çerçevesinde yürütülebilecek. Enerji Yöneticisi Sertifikalandırılması konusunda, Makina ve Elektrik Mühendisleri Odaları aldığı yetki çerçevesinde enerji yöneticisi yetiştirme kursları düzenleyecek. Kanun çerçevesinde belirli mesleki tecrübelere sahip odaların üyeleri, enerji yöneticisi görevini her sektörde yürütebilecek. Bu konuda en az iki bin mühendisin hizmetine gerek duyulacağı tahmin ediliyor.

Türkiye‘de son dönemde bina yalıtımına ilgi arttı. Bunu neye bağlıyorsunuz?

Isıtma giderlerinin artması, aile bütçesinde enerji harcamalarının önemli bir pay alması ve insanların ısı yalıtımıyla enerji tüketimi arasındaki ilişkiyi fark etmeye başlaması, ısı yalıtımını yaygınlaştırmaya başladı. Ayrıca yapı denetimi de bu konuda bir etkiye sahip. Yapı denetimi konusundaki eksiklerin düzenlemesinin ısı yalıtımı oranını hızlandıracağını düşünüyorum.

Binalarda enerji verimliliği ve yalıtım uygulamaları konusunda Türkiye‘nin eksikleri neler? Bu konuda neler yapılmalı?

Yeni binalar için yürürlükteki ısı yalıtımı yönetmeliğinin gözden geçirilerek revize edilmesi gerekiyor. İleriye yönelik strateji hedefleri doğrultusunda mevzuatın daha da sıkılaştırılması için bir program belirlenmelidir. Mevcut binaların rehabilitasyonu konusunda da mevzuat düzenlemeleri teşviklerle destekli olarak yürürlüğe konmalıdır. Binaların Performans Sertifikası ile alınıp satılmasının sağlanması, müteahhidin ısı kayıpları konusunda profesyonel sorumluluk garantisi vermesi için yasal düzenlemeler getirilmesi gerekiyor. Yerel yönetimlerin denetimi konusundaki yetersizlikle ilgili sorunlar çözülmeli, yerel yönetimlerin ve yapı denetim kadrolarının eğitimleri tamamlanmalıdır. Dünyada ısı yalıtımı arttırılıyor ve diğer önlemlerle birlikte "O" ısıtmalı binalara doğru bir eğilim söz konusu. Türkiye‘deki yönetmeliklerin içerikleri ve uygulaması yetersiz. Isı yalıtım yönetmeliğinde değişiklik yapılması gerekiyor. Ancak yönetmeliğin yaygın olarak uygulanması ve kaçak binaların denetimi çok önemli. ABD‘de kişi başına yalıtım harcaması miktarı 1 m3/kişi, Avrupa‘da 0,6 m3/kişi ve Türkiye‘de ise 0,06 m3/kişidir.