EŞİTLİĞE, ÖZGÜRLÜĞE, BAĞIMSIZLIĞA, DEMOKRASİYE, BARIŞA, KARDEŞLİĞE VE BİR ARADA YAŞAMA OY VERECEĞİZ
KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul ve TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, 14 Temmuz 2007 tarihinde Mersin'de Eğitim-Sen Şubesi toplantı salonunda, KESK'e bağlı sendikaların Mersin şubeleri temsilcilerinin ve TMMOB Mersin bileşenlerinin de katılımıyla bir basın toplantısı düzenledi.
Eşitliğe, Özgürlüğe, Bağımsızlığa, Demokrasiye,
Barışa, Kardeşliğe ve Bir Arada Yaşama
Oy Vereceğiz
Seçim takviminde son haftaya girilmesiyle birlikte, Meclis‘te sandalye kapma yarışındaki partilerin tansiyonları da en üst seviyeye yükseldi. İktidar ve muhalefet partileri ülkenin içinde bulunduğu krize ve halkın karşı karşıya kaldığı sorunlara dair çözüm önerileri üretmekten çok, bir kayıkçı kavgası yürüterek bizleri karanlık bir geleceğe doğru sürüklüyorlar.
Karşılıklı yapılan milletvekili transferlerinin ardından, şimdi de karşılıklı tribün atışmaları yaparak, siyaseti iyiden iyiye bir futbol müsabakasına çevirmiş bulunuyorlar. Bu futbol maçında kazanan kim olursa olsun, kaybeden bu ülkenin yoksul ve emekçi kesimleri olacaktır.
Sevgili Basın Emekçileri;
Halktan ve halkın örgütlü kesimlerinin müdahalesinden uzaklaştırıldığında, siyasetin içinin boşaltılarak yozlaşması doğaldır. Emekçilerin, kadınların, gençlerin, çiftçilerin, emeklilerin örgütlü sesleri siyasete yansımadığı sürece, bir avuç siyaset simsarının tekelinde çürüyecektir. Bu siyasal çürümenin engellenmesinin yegâne yolu, toplumun örgütlenerek siyasallaşması, siyasetin de toplumsallaşmasıdır.
Bugün siyasal alanda duyulan, bu ülkenin milyonlarca emekçisinin ve yoksulunun sesi değil, bir kaç parti liderinin sesidir.
Siyasi partilerin liderleri, miting kürsülerinde, bu ülkedeki resmi rakamlara göre 2,5 milyon, gerçekte ise 10 milyona yakın olan işsiz yurttaşımızın durumunu dile getirmemektedir;
Siyasi partilerin liderleri, miting kürsülerinde, 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 1.900 YTL iken, 403 YTL‘lik asgari ücretle nasıl geçinileceğini dile getirmemektedir;
Siyasi partilerin liderleri, miting kürsülerinde, IMF ve Dünya Bankası politikaları sonucunda "Her elli saniyede bir çiftçinin iflas ettiğini" dile getirmemektedirler;
Siyasi partilerin liderleri, miting kürsülerinde, kamu çalışanlarının grev ve toplu sözleşme haklarını, küresel sermayenin tehdidi altında ezilen meslek gruplarının sorunlarını dile getirmemektedir;
Siyasi partilerin liderleri, miting kürsülerinde, demokrasiden, insan haklarından, özgürlüklerden, eşitlikten, bir arada yaşamdan bahsetmemektedirler.
Kürsüye her çıkan, kişisel atışmalarla peşrev çektikten sonra, IMF politikalarını en iyi kendisinin uygulayacağını, Kuzey Irak‘a en çabuk kendinin gireceğini, sermayenin çıkarlarını en iyi kendisinin koruyacağını söylemektedir. Birinin ırkçılığı, diğerinin gericiliğiyle yarış halinde bizleri karanlık bir geleceğe doğru sürüklemektedir.
Sevgili Basın Emekçileri;
Bu ülkenin ihtiyacı olan ne IMF programına dayalı neo-liberal yıkım politikaları, ne de gerici, ırkçı, antidemokratik yasal düzenlemelerdir.
Bizler, daha fazla sosyal politikaya, daha insani ekonomik programlara, daha demokratik yasalara, daha özgürlükçü bir ülkeye ihtiyaç duyuyoruz.
Bizler, emeğiyle geçinenlerin sefalet altında değil insani koşullarda yaşam sürdürmesini istiyoruz.
Bizler, çiftçilerin ve üreticilerin alın terinin boşa gitmemesini istiyoruz.
Bizler, gençlerin yıpratıcı sınavlar altında ezilmemesini istiyoruz.
Bizler, kadınların yaşamın her alanına tam bir eşitlik esasıyla katılmasını istiyoruz.
Bizler, yoksulluğun kader olmaktan çıkartılıp, ülkenin tüm zenginliklerinin eşitçe ve hakça paylaşılmasını istiyoruz.
Bizler patlayan bombalar, ölen insanlar, taşınan tabutlar, yakılan ağıtlar değil, ülkenin tüm renklerinin bir arada kardeşçe yaşamasını istiyoruz.
Bizler Mersin gibi, yoğun göç alan illerimizin çatışmanın değil sosyal ve kültürel renkliliğin ve coşkunun kenti olmasını istiyoruz.
Bizler linç kültürünün ve düşmanlığın değil, sevginin ve hoşgörünün egemen olmasını istiyoruz.
Sevgili Basın Emekçileri;
Milyonlarca emekçinin ve yoksul halkın bu özlemlerini duymazdan gelenler, seçimleri rant savaşı olarak görenler, ülkeyi ırkçılık ve gericilikle karanlık bir geleceğe doğru sürüklemek isteyenler seçimlerde bizden oy beklemesinler. Bizim IMF partilerine, gericilere, darbe çığırtkanlarına, neo-liberal politikalarına verilecek oyumuz yok.
Bizim oyumuz eşit, özgür, bağımsız, laik ve demokratik bir Türkiye‘nin yaratılması için çaba gösterenleredir. Bizim oyumuz kardeşliğe, barışa ve bir arada yaşam kültürünedir.
Dr. İsmail Hakkı TOMBUL KESK Genel Başkanı
Mehmet SOĞANCI TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı