GAZETECİ NECATİ UYAR TMMOB MİTİNGİNİ YAZDI

04.10.2005

Gazeteci Necati Uyar 4 Ekim 2005 tarihli Evrensel gazetesinde "Kent Yazıları" başlıklı köşesinde TMMOB Mitingi ile ilgili şunları yazdı.

Sen yoksan bir eksik kalırız...

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu, "Sen yoksan bir eksik kalırız" diye sonlanan bir çağrıyı, başta TMMOB örgütlülüğü olmak üzere, tüm yurtta yaymaya çabalıyor, 8 Ekim 2005 Cumartesi günü Ankara‘da düzenlenecek olan "Demokratik Türkiye, İnsanca Yaşam" mitingi için yaptığı duyurularda. TMMOB, uzunca bir süredir söz konusu mitinge yönelik çalışma yürütüyor. Örgüt içinde gerçekleştirilen tartışma süreçleri sonucunda yapılmasına karar verilen mitinge, ülkenin dört bir yanından yoğun bir katılımın sağlanması amaçlanıyor.

Ankara‘da Sıhhiye Meydanı‘nda gerçekleştirilecek olan miting için 8 Ekim sabahı Ankara Garı önünde toplanılacak. Mitingin duyurusu için yoğun çaba harcayan TMMOB yönetimi tarafından yapılan basın açıklamaları ve çağrılarda; bir yandan niçin böyle bir miting düzenlenmesine gerek duyulduğu anlatılmaya çalışılırken, diğer yandan ülkemizde sayıları 400 bini bulan mühendis, mimar ve şehir plancılarının içinde bulunduğu eğitim, çalışma ve yaşam koşullarına ilişkin bilgiler de aktarılıyor.

Bugün için ülkemizde yaşayan mühendisler, mimarlar ve şehir plancılarının içinde bulunduğu koşulların, ülke halkının yaşadığı zor koşullardan soyutlanamayacağının, kurtuluşun hiçbir zaman tek başına gerçekleşmeyeceğinin bilinciyle, tüm kesimlere yönelik yapılıyor mitinge ilişkin çağrılar. Tabi ki çağrılar ilk başta TMMOB örgütlülüğünü oluşturan meslek odaları ve üyelerine.

TMMOB‘nin devrimci çizgisine ve geleneğine sahip çıkanlar, kendi kısır mesleki çıkarlarını TMMOB örgütlülüğüne tercih etmeyerek yapılan çağrıya kulak verenler, "işsizliğin bu denli artmasına, ülkenin yoksulluğa, çalışanların sefalet ücretlerine mahkum edilmesine, toplumsal yararın yerine her alanda sermayenin çıkarının yerleştirilmesine karşı, insanca bir yaşam, demokratik ve barış içinde bir Türkiye için" 8 Ekim‘de Ankara‘ya koşacaklar
Ülkenin dört bir yanından "sen yoksan bir eksik kalırız" sözünü önemseyerek örgütlülüğe sahip çıkmak için Ankara‘ya koşanlar, "Özelleştirmelere karşı fabrikaları işgal edenlerle, yoksulluğa karşı dayanışmayı büyütenlerle, herkese iş, insanca yaşanabilecek ücret talep edenlerle, tenceremiz boş öfkemiz dolu diye yollara dökülenlerle, savaşa karşı sokakları barış şenliğine çevirenlerle, kârı değil doğayı savunanlarla, her türden ayrımcılığa karşı çıkanlarla, üniversiteler de sokaklar da bizimdir diyenlerle" 8 Ekim‘de TMMOB mitinginde Ankara‘da buluşacaklar.

"Özelleştirmeler, kamusal ekonomi anlayışının ortadan kaldırılmasıdır, özelleştirmelerle halkımız daha çok yoksullaşacak, işsizlik ve emek sömürüsü daha çok artacaktır" diyenler, "Özelleştirmeler durdurulmalı, Türk Telekom‘un, Tüpraş‘ın ve diğer kamu işletmelerinin satışı iptal edilmelidir" diyenler, "Özelleştirmeye karşı kamusal üretim ve kamusal denetimi savunanlar", özelleştirmelerin yöntem ve zamanlamasına değil, doğrudan kendisine karşı olanlar, "Özelleştirmelere karşı durmak başka bir dünya istemektir" diyerek 8 Ekim‘de saflarda yerini alacaklar.

"Vatan toprakları kutsaldır, kaderine terk edilemez" diyen, "Kamu arazileri geleceğimizdir, gelecek satılamaz" diyen, "Kentler sermayenin oyun alanı değil, halkın yaşam alanı olmalıdır" diyen, "Çarpık yapılaşmanın başlıca sorumlusu rant düzenidir. Bu düzen değişmelidir" diyen, "Ormanlar hayat damarlarımızdır, tahsisler durdurulsun, işgale son verilsin" diyen,

"Madencilikte üretimin hedefi dış pazarlar değil, ülke sanayi sektörleri olmalıdır. Madenlerin gerçek sahibi halkımızdır" diyen, "Her yer Bergama, hepimiz Bergamalıyız, Altın‘cı Filo defol" diyen, "Nükleer çöplükte yaşamak istemiyoruz, nükleer maceradan vazgeçilsin" diyen mühendisler, mimarlar, şehir plancıları güçlerini birleştirmek için 8 Ekim‘de Ankara‘da toplanacaklar.
"İşsizliğin doğal olduğu, işsizliğin kader olduğu yalanlarına karşı çıkmak için", "IMF"nin, çokuluslu tekellerin ve yerli tekelci sermayenin, emek düşmanı ekonomik, sosyal ve siyasal dayatmalarına, ülkemizin kaynaklarının yağmalanmasına, insanımızın yoksullaştırılmasına karşı çıkmak için";

"Kamu hizmetlerinin paralı hale getirilmesine karşı, eğitim, sağlık gibi en temel insan hakkı olan hizmetlerin herkes için ulaşılabilir, nitelikli ve parasız olmasını talep etmek için", "Ranta, faize, borç ödemelerine odaklanan değil, halkın ihtiyaçlarını gözeten bir bütçeyi talep etmek için";

"İnsanlarımız arasında ekilmeye çalışılan kin tohumlarına karşı, mümkün olan başka bir dünya için";

"Üreterek büyüyen ve paylaşarak gelişen bir ülkede insanca ve barış içinde yaşamak için";

TMMOB‘nin çağrısı çok önemli, bir kişi eksik kalmamalı..