HKMO: "15-16 HAZİRAN" DİRENİŞİNİN TEMSİLCİLERİ EMEKÇİLERİN YANINDAYIZ...
TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, 15-16 Haziran İşçi direnişine ilişkin 15 Haziran 2012 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.
"15-16 HAZİRAN" DİRENİŞİNİN TEMSİLCİLERİ EMEKÇİLERİN YANINDAYIZ...
Yanlış ekonomi politikalarının bedeli emekçilerin omuzuna yıkılmak istenmektedir...
Bir ülkede gerçek demokrasinin ölçütü, o ülkedeki ulusal gelirin ülke nüfusuna paylaşımındaki adaletle doğru orantılıdır. Bu adaletli paylaşımın ise ancak hukuk devleti ilkesinin kabul edilmesi ve örgütlü toplumla sağlanabildiği sayısız tarihsel deneyimle kanıtlanmıştır.
Ülkemiz, ne yazık ki sanayileşmesini ve demokratikleşmesini tamamlayamamış ve haftada 1 milyar dolar borç faizi ödemek durumunda olan bağımlı bir ülke konumunda kalmıştır. Dışarıdan nasıl gelirse gelsin mantığıyla "sıcak para" bağımlısı haline getirilmiş bir ekonominin en küçük krizde faturayı emekçilerin sırtına vuracağı açıktır.
1970 yılında çalışma yaşamını ve temel sendikalar mevzuatını düzenleyen 274 sayılı İş Yasası ve 275 sayılı Sendikalar Yasasıyla DİSK ve temel işçi hakları tasfiye edilmeye çalışılmıştı. Bu yasa 168 fabrikada 150 bin işçinin direnişine neden olmuş, direnişe polisin müdahalesi sonucu 3 işçi ölmüş, 200‘den fazla işçi yaralanmış, sıkıyönetim ilan edilmiş ve yüzlerce sendikacı "12 Mart" mahkemelerinde yargılanmıştı. 5 bine yakın işçi ise işten atılmıştı. Yasayı iki yıl sonra Anayasa Mahkemesi iptal etmişti.
Bu direnişten 42 yıl sonra bugün, emekçilere ve işçi haklarına yönelik saldırılar değişik biçimlerde sürmektedir. TBMM gündeminde bulunan ve Türkiye çalışma yaşamında, bugüne dek hiç görülmemiş uygulamalara neden olacak yasa tasarıları, "Toplu İş İlişkileri Kanun Tasarısı" ve "İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun Tasarısı" "Kriz ve işsizliğe çare" olacağı propagandasıyla yasalaştırılmaya çalışılmaktadır. "Kısmi süreli iş sözleşmesi"ni öngören "esnek çalışma yöntemi" ve "yaptığın işe göre ücret", "kiralık işçi" ve "kıdem tazminatı" düzenlemesini içeren bu yasalar emekçilerin en önemli kazanımlarını yok etmeyi amaçlamaktadır.
Siyasal iktidar, en küçük bir hak arama eylemini bile yasaklamakta, yabancı ve yerli tekellere ülke kaynaklarını ve birikimlerini devreden sermayeden yana yanlış ekonomi politikalarının yükünü emekçilere ödetmekte ve sürekli gündem yaratmaktadır.
Ülkemizde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2011 verilerine göre, iş bulma şansını yakalamış emekçi sayısı 10 milyon 430 bin civarındadır. Sendikalaşma oranı ise 1950‘den sonraki en düşük seviyededir ve % 70‘i asgari ücretle çalışmaktadır.
Bugün, TOGO işçilerinin grevi, işten çıkarılan 305 HAVA-YOL üyesi işçinin geri alınması için "iş yavaşlatma eylemi" gibi direnişler genişleyerek ve dayanışma bilinci daha da artarak sürmektedir.
Yağma ve talan ekonomisi hiç bir hukuk kuralını tanımamaktadır. Dünyada eşi benzeri görülmemiş biçimde bir karar olan "Yargı Kararlarının Uygulanmamasına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı" 12 Haziran 2012 günü Resmi Gazete‘de yayınlanmıştır. Buna göre, Kuşadası Limanı ve Çeşme Limanı, Eti Alüminyum A.Ş., SEKA Balıkesir Kağıt İşletmesi, TÜPRAŞ‘ın özelleştirilmesinin, Ortaçağ yönetim biçimlerindeki gibi hiçbir yargı kararı olmadan gerçekleştirilmesi sağlanmıştır.
Uygulanan yanlış ekonomi politikalarında yolun sonu görülmüştür. Uygulamalarıyla ülke ekonomisini daha da dışa bağımlı hale getiren siyasal iktidarın geldiği nokta, grev yasağı, engelleme gibi bilinen klasik uygulamalardır.
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası olarak gerçek demokratik, bağımsız bir Türkiye için "örgütlü" bir toplum ve "hukuk devleti" olma gerçeğini bir kez daha anımsatıyor ve yasal haklarını kullanarak direnen tüm emekçilerin yanında olduğumuzu bildirmek istiyoruz.
Basına ve kamuoyuna önemle duyurulur.
Saygılarımızla,
TMMOB
HARİTA ve KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI
HAZİRAN 2012